İntihar geni bulundu

HABERTURK.COM / DIŞ HABERLER

Yapılan yeni bir çalışma, intihara meyilli insanları tespit edebilmek için kullanılacak kan testi için anahtar olarak nitelendirildi. İleride geliştirilecek bu test ile hastane, özel klinik ve özellikle güvenlik güçleri içinde intihar risklerini azaltılacağı ümit ediliyor.

Amerikan Emekli Subaylar derneğinin verdiği bilgilere göre günde ortalama 22 gazi ve/veya emekli asker intihara teşebbüs ediyor. Erkeklerin kadınlara oranla 30 kat daha fazla intihara meyilli olduğu da yapılan bir diğer açıklama...

Huffington Post'a konuşan Johns Hopkins Hastanesi'nde görevli Prof. Dr. Zachary Kaminsky, üzerinde çalıştıkları bu testi psikiyatri hastalarında kullanabileceklerini ve hangi hastaların yüksek risk taşıdığını tespit edebileceklerini söylüyor ve ekliyor "Orduda ise mental olarak savunmasız kişileri tespit edebilir ve onları aktif görevlerden daha pasif görevlere kaydırabilir, intihar aracı olarak kullanabileceği silah ve mühimmattan uzak tutabiliriz"

American Journal of Psychiatry'de yayınlanan bu yeni araştırmanın ortaya koyduğu genetik bir mutasyon, yüzde 20'lik bir sapma payı ile intihar riski olup olmadığını tespit edebiliyor. Beynin stres hormonlarını düzenlemek için kullandığı SKA2 geninin değişikliğe uğradığı kişilerde, intihara teşebbüsün daha yaygın olduğu saptandı.

Mevcut klinik koşullarda intihara meyilli kişiler ancak terapi ve gözlem yolu ile tahmin edilebiliyor. Bu kişiler sürekli intihardan bahsetmeleri, intihar yazıları yazmaları, silah ve ilaç satın almaları gibi sinyaller vermekte. İntihara meyili arttıran bir diğer faktör ise genetik yatkınlık; ailesinde mental bozukluk olan ya da intihar etmiş bireyler bulunan kişilerde intihar riski de artıyor.

Ancak doktorların her zaman bu tip bilgilere sahip olma şansı olmuyor. Bu sebeple geliştirilecek bir kan testinin, çok sayıda kişinin hayatını kurtaracağı düşünülüyor. Özellikle hastaneye yatırılmaktan çekinen ancak intihar etmeyi düşünen kişilerin, çevresine hiçbir belirti göstermediği düşünüldüğünde, şüphelenilen kişiye yapılacak basit bir kan testinin çok önemli olduğu vurgulanıyor.

Bunları tüketmek intihar gibi

Şeker ve şeker ürünleri - - Uzun süreli şeker kullanımı nörolojik problemlere sebep olur... - - - - - - - - - - -

Ayrıca hafızayı da zayıflattığı tespit edilmiştir...

Öğrenme kabiliyetini zaafiyete uğrattığı da ifade edilmektedir...

Bu sebeple şekerden uzak durmak gerekir...

Alkol - - Alkolün karaciğeri iflas ettirdiği bilinmektedir...

Ancak az bilinen diğer etkisi de beyni bitirip tükettiğidir...

Sağlıklı düşünme yeteneğini zayıflatır, hafızayı da tüketir...

Kısa vadede alkol bırakıldığı takdirde etkileri belli bir düzeyde onarılabilmektedir...

Ancak uzun süreli kullanımlarda kalıcı hasarlara da yol açabilir...

Fast Food - - Yakın zamanda Montreal Üniversitesi´nde yapılan bir araştırma fast food ürünlerinin beynin kimyasını değiştirdiğini ortaya koymuştur...

Bu da depresyon ve anksiyete sorunlarına yol açmaktadır...

Fast Food ürünlerinin içindeki katkı maddelerinin öğrenme bozukluğu, motivasyon eksikliği ve hafıza zayıflığına da yol açtığı kanıtlanmıştır...

Kızarmış yiyecekler - - Bütün işlenmiş yiyecekler kimyasallar, katkı maddeleri, yapay tatlandırıcılar ve koruyucular içerir...

Bunlar hem çocuklarda hem yetişkinlerde ciddi beyin hasarlarına yol açar...

Kızarmış veya işlenmiş gıdalar beyin sinirlerini zedeler...

Bazı yağlar ise diğerlerine göre daha zararlıdır... - - - - - -

Doğadaki en toksik ve tehlikeli kızartma yağının ise ayçiçek yağı olduğu tespit edilmiştir...

İşlenmiş veya önceden pişirilmiş gıdalar - - Tıpkı kızarmış gıdalar gibi işlenmiş gıdalar da merkezi sinir sistemine zarar verir...

Bu da dejeneratif beyin bozukluğuna yol açar. İleriki yaşlarda Alzheimer´a neden olur...

Çok tuzlu gıdalar

Tuzun kalbe zarar verdiğini herkes bilir.

Bilinmeyen şey ise tuzun içindeki yoğun sodyum beyne de zararlıdır ve düşünme yeteneğini zayıflatır.

Zekayı da gerilettiği ispat edilmiştir.

Tahıllar -

Tahılların hepsi beyin fonksiyonlarına zarar verir.

Ancak bunun tek istisnası yüzde 100 tam kepekli tahıllardır.

Yani tam tahıllar... -

Eğer çok tahıl tüketirseniz bu hızlı yaşlanmanıza da yol açacaktır

İşlenmiş proteinler

Proteinler kas yapıcıdır.

Et ise en yüksek kalitede ve en zengin protein kaynağıdır.

Ancak sosis, salam, sucuk ve benzeri gıdalar gibi işlenmiş proteinlerden uzak durulmalıdır.

Doğal proteinler sinir sistemini yapılandırırken, işlenmiş proteinler tam tersini yapar.

Yani sinir sistemini tahrip eder..

Trans yağlar

Kesinlikle her türlü trans yağdan uzak durulmalıdır.

Trans yağlar bir çok ciddi soruna yol açar.

Kalp sorunları, kolesterol ve obezite bunların en çok bilinenidir.

Az bilinen ise beyne de oldukça zarar verdiğidir.

Refleksleri öldürür, beyin işlevinin kalitesini düşürür. -

Ayrıca felç riskini de maksimum düzeye çıkarır.

Alzheimer benzeri etkileri de uzun vadede ortaya çıkar.

Yapay tatlandırıcılar

İnsanlar zayıflamak için şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanırlar.

Bunların daha az kalori içerdiği doğru olsa da faydasından çok zararı vardır. - Uzun kullanımlarda beyin hasarına ve zihinsel bozukluklara yol açar.

Nikotin

Nikotinin zararları saymakla bitmez. Beyinle ilgili olanına gelince...

Vücudunuzun en önemli organı olan beyninize kan gitmesini engeller... -

Kan gitmezse oksijen de gitmez.. -

Bu da beyninizin yavaş yavaş ölmesine yol açar.

Kılcal damarları tıkadığı için nörotransmitterlerin üretilmesine engel olur ve işlevini engeller...

- Bu da sinir sistemini tüketir.

Araştırmanın başında bulunan Prof. Dr. Kaminsky, ilk olarak intihar eden bireylerin beyin dokularından örnek alarak yola çıkmış. Bir grupta SKA2 genine rastlarken, diğer bir grupta aynı genin mutasyona uğradığını gören Dr. Kaminsky, özetle SKA2 geninin düzenli çalışmadığı bireylerin intihar ettiği sonucuna varmış.

SKA2 geninin düzgün çalışmaması sonucu vücut, beyin tarafından salgılanan stres hormonu kortisolü bastırmak için yetersiz kalıyor. Bu da intihara meyilli bireylerin, stresi daha fazla hissetmelerine neden oluyor.

Yapılan deneylerde intihar etmeyi düşünen kişileri yüzde 90, önceden intihara teşebbüs etmiş bireyleri ise yüzde 96'lık bir oranla doğru tespit eden Dr. Kaminsky, çalışmanın daha ilerletilmesi ve bu kan testinin aktif hale getirilmesinin çok sayıda hayat kurtaracağını söylüyor.