Ercan Kesal: Ben rol yapmayı gerçekten bilmiyorum
5. Bandırma Kitap Günleri'ne katılan oyuncu, yönetmen ve yazar kimliği ile tanınan Ercan Kesal, söyleşi sırasında samimi açıklamalarda bulundu
5. Bandırma Kitap Günleri, birbirinden değerli konuklarının katkılarıyla devam ediyor. Son konuklardan oyuncu, yönetmen ve yazar kimliğiyle tanıdığımız, aynı zamanda hekim de olan Ercan Kesal, söyleşisi sırasında önemli açıklamalarda ve bir itirafta bulundu.
"ESNAFLIK İNSANI TANIMA FIRSATI VERİR"
Hayat hikâyesi Avanos’ta başlayan Ercan Kesal, "Babam gazozcuydu. Esnaflık insanları tanıma
fırsatı verir. Hikâyelerle bu şekilde tanıştım; ebemden, anamdan babamdan, hastalarımdan beslendim ve halen besleniyorum da. Benim kitaplarımda oto-biyografik, hatta oto-etnografik izler bulursunuz" diyerek hikâye anlatıcılığının, insanları tanımaktan geçtiğini söyledi.
Yazdıklarıyla, yaşadığı gerçekliği yeniden inşa ettiğini dile getiren Ercan Kesal, kitapların bizi
gerçek dünyadan uzaklaştırarak bambaşka bir yere götürdüğünü ifade etti: Edebiyata
bulaştığınız zaman şunu fark edersiniz; kitaplarla başka bir gerçekliği yaşarsınız. Sizi bu lanet
dünyanın içinden alır ve tekrar gerçek dünyaya ama sağlam bir şekilde geri gönderir.
"KİTAPLARLA İÇ İÇE OLAN İNSANLAR OLGUN İNSANLARDIR"
5. Bandırma Kitap Günleri’ne katılan kitapseverlere, özellikle de gençlere öğüt niteliğinde
açıklamalarda bulundu: Kitaplarla iç içe olanlar sağlam ve olgun insanlardır. O yüzden
kitaplardan kopmayın. Ben hep kitaplarla dost yaşadım.
"HAYAT İÇİNE DÜŞTÜĞÜMÜZ ORMANDA CEBİMİZDE BİRİKTİRDİKLERİMİZLE İLGİLİDİR"
Aralık 2022’de çıkan kitabı Cebimdeki Ekmek Kırıntıları’ndan bahseden Ercan Kesal, bu kitabı,
sadece kendisinden değil, birçok insanın kendisinden bir şeyler bulabileceği bir kitap olarak
değerlendirdi: Hepimiz ormana düşeriz. Ormanda tek başınayız. 'Cebimdeki Ekmek
Kırıntıları' da bununla ilgili. Hayat, içine düştüğümüz ormanda cebimizde biriktirdiklerimizle
ilgilidir. Bulduğumuz fırsatlarla ormanı cennete de çevirebiliriz, cadılarla da karşılaşabiliriz.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1984 yılında mezun olan Ercan Kesal, Keskin Devlet Hastanesi,
Balâ ve köylerinde sağlık ocağı hekimliği yapmıştı. Buradaki deneyimlerinden yola çıkarak
yazdığı son kitabı Hekimlik Sanatları üzerine de konuştu.
“Hekimlik, hastayı dinleme sanatıdır” diyen Ercan Kesal, hekimliğin özünün, hastayı dinlemek
olduğunun altını çizerken, bugün hekimlerin hastalarından uzaklaştığını, neredeyse telefon
üzerinden hekimlik yapılacak bir raddeye gelindiğini ifade etti. Devlet hastanelerinde her
hasta başına beş dakika verilen bu sistemde, aslında hekimin de bir suçunun olmadığını
söylemeden edemedi.
Sinema kitap ilişkisinden de bahseden Ercan Kesal, "Sinemayla ilgim de kitaplardan ötürüdür.
İnsan gözlemciliği oyunculuğumu besledi" dedi ve daha sonra şu ifadeleri kullandı: Ben oynadığım
kişi oluyorum; taklit etmeyi, rol yapmayı gerçekten bilmiyorum. Bunu bir itiraf gibi kabul
edebilirsiniz.
Ardından soru cevap kısmında çocuk işçilerle ilgili gelen bir soruya ise "Çocuk işçi olamaz. Çocukların emeğini yiyorsunuz. Emek yemek insan eti yemektir" şeklinde yanıt veren Ercan Kesal,
"Bir daha tekrarı olmayan bir dünyadayız. Yazmaya ve oynamaya devam edeceğim"
sözleriyle bitirdiği konuşmasının ardından imza etkinliğinde okurlarının kitaplarını imzaladı
ve fotoğraf çektirdi.
Bandırma Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan yayınevi stantları ve etkinlik alanı, 7 Ekim’e
kadar 10.00-22.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.