Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Fikret Kuşkan: Atatürk rolü büyük bir sınav oldu | Magazin haberleri

        Fikret Kuşkan, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklâl Marşı'nı yazma sürecini yansıtacak olan 'Akif' adlı sinema filminde Atatürk'ü canlandırdı. Kuşkan'ın Atatürk'ü canlandırması ilk kez 1994'te 'Kurtuluş' dizisinde gündeme gelmişti. Daha sonra Atatürk rolü için çok genç olduğu fikrinin ağır basmasıyla Fikret Kuşkan, dizide 'Kemrelik Yüzbaşı' karakterine hayat vermişti.

        Baran Mayda'nın yapımcısı olduğu 'Akif'i Sadullah Şentürk yönetti. Yavuz Bingöl'ün Mehmet Akif Ersoy'u canlandırdığı filmin uygulayıcı yapımcısı Şahin Alpaslan. Müziklerini Kıraç'ın yaptığı 'Akif'in başrolünde yer alan diğer oyuncular şöyle;

        Murat Han... Ali Şükrü

        Hazım Körmükçü... Eşref Edip

        Mine Çayıroğlu... İsmet Hanım

        Erkan Bektaş... Kuşçubaşı Eşref

        Ruhi Sarı... Mustafa Sagir

        REKLAM

        Mehmet Akif Ersoy'un İstiklâl Marşını yazarken yaşadıklarını konu edinen 'Akif' filminde Mustafa Kemal Atatürk'ü canlandırdınız. Böylesine önemli bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi, role nasıl hazırlandınız?

        Öncelikle teorik bilgilerimi tazeleyerek yol aldım, tarihsel bilgi ve dokümanterlere ağırlık verdiğim bir ön çalışma sürecine girdim. Bu yönde bana çok kıymetli dostum Cengis Asiltürk'ün araştırmaları çok yardımcı oldu. Çapraz okumalarla hem ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ü hem de kıymetli şairimiz Mehmet Akif Ersoy beyefendinin hikâyesini derinlemesine incelemek gerektiğinden, buna büyük önem verdim. Bunun yanında filmdeki tüm karakterlerin Mustafa Kemal Atatürk ile ilişkilerini araştırmak ve tarihsel anlamlarını bilmek bana iki ay sonunda Mustafa Kemal Atatürk rolü için büyük bir boyut ve vizyon kazandırdı. Rolün önce iç dünyasına sonra da dışına yansımalarına daha kolay girmemde bu ön çalışma yolumu açtı. Sonrasında daha çok dıştan içe çalışmalarım gerçekleşti. Neticede bir hayal ürünü ya da oluşturulmuş bir karakterden bahsetmiyoruz. Neredeyse anne - babamızın adını öğrendikten sonra ismini ve varlığını öğrendiğimiz bir değerden, dehadan, Mustafa Kemal Atatürk'ten bahsediyoruz. Yalnızca ülkemizce değil uluslararası düzeyde de saygınlığı şüphesiz bilinen Mustafa Kemal Atatürk'ü oynamak sorumluluğumu, yükümlü, bir aktör olarak ve kendileri gibi suyun öteki tarafından gelmiş biri olarak fazlasıyla artırmıştır. Zaman zaman altında ezildiğimi düşündüğüm bu sorumluluk benim için aynı zamanda çok büyük bir sınav oldu. Onur, korku, şüphe, kaygı ile setimin ilk gününden son gününe kadar süren bir yolculuğa çıktım. Mustafa Kemal Atatürk rolü çalışmama 'bugüne kadar yapılmış olanın daha iyisi, en iyisi ne olabilir?' diyerek başladım, öyle de tamamlandı bu yolculuğum. İşimi şansa ve olasılıklara bırakmam. Umarım başarılı olabilmişimdir, umarım aynaya baktığımda utanmam. Çünkü aksi halde sıkı bir dayak yerim kendimden.

        Her projenizdeki performansınızı puanladığınızı biliyoruz. 'Akif' filminde performansınızı nasıl değerlendiriyorsunuz, kendinize kaç puan verdiniz?

        Tabii ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü oynamış olmak değerlendirme sürecimi etkiliyor. Ama yine de her ne olursa olsun bir aktör olarak yüzde yetmişi - yetmiş beşi cebime koymalıyım. Gerisi ise montaj, kurgu, altın makas, yönetmenimizin ellerinden öper. Çünkü benim için iyi bir film öncelikle sağlam ve güçlü bir senaryodur (kısaca temel), sonrasında işin bütünlüğü kurgu masasında biter. Henüz filmden hiçbir kareyi görmediğimi belirtmeliyim. Oyuncu kendini bilir, tabii ki benim de bir iç değerlendirmem var fakat galiba Atatürk'ün eşsiz karakterinin öneminden kaynaklı olarak değerlendirmeyi tamamen izleyiciye bırakmak çok daha yerinde olacaktır.

        Set ortamından bahseder misiniz, pandemi sürecinde nasıl bir çalışma ortamıyla karşılaştınız?

        Oldukça titizlikle yönetilen bir sete sahiptik, hiçbir sorun veya hastalık yaşanmadan filmimiz tamamlandı. Yapımcılarımız bu konuda üstün bir hassasiyet içinde olduğundan, her türlü önlemin alındığı, salgın etkenine karşı oldukça korunaklı geçen bir çalışma gerçekleştirebildik.

        KARİYERİ

        Film Sayısı: 25

        TV Dizisi Sayısı: 26

        30 yıl önce 'Gizli Yüz' filminde genç bir fotoğrafçıyı canlandırdınız. Bu karakter size 'En İyi Erkek Oyuncu' kategorisinde 'Altın Portakal' kazandırmıştı. Oradaki rolünüze nasıl çalışmıştınız?

        Öncelikle yönetmenim rahmetli Ömer Kavur, Türkiye'nin yetiştirdiği en özel ve kıymetli rejisörlerden biriydi. Kendimi ona teslim ettim ama elbette ki bana dair olan hislerimi koruyarak. Analiz, sentez ve mantık süzgecinden geçirmekten vazgeçmeden, gerektiğinde çatışarak, benden ne istendiğine konsantre oldum.

        'Gizli Yüz' filmindeki fotoğrafçı karakteri tam manasıyla filmin ilk on gününden sonra içime düştü diyebilirim. Zaten Ömer beyin de artık yedi sekiz tekrar istemeden bir veya en fazla iki çekim yapıp onay vermeye başlamasından doğru yolda olduğumu anladım. 'Gizli Yüz' benim dönüm noktam olmakla kalmayıp kadraj oyunculuğunun, setin, ışığın, kameranın ne olduğunu öğrenmeye, sorgulamaya başladığım yıllarımın da başlangıcı olmuştur. Sis ve İki Başlı Dev filmindeki oyunculuğum için de aynı hissiyata sahibim.

        İlerleyen yıllarda çeşitli festivallerde birçok filminizle 'En İyi Erkek Oyuncu' kategorisinde ödüller kazandınız. Bu başarıların ilhamını paylaşmak ister misiniz?

        Ödüllerin övgü niteliği vardır kuşkusuz. Fakat benim için övgü yerginin de başlangıcıdır. Bu yüzden ödüllerle aramda hak etmişlik veya ilham kaynağı ilişkisi kurmadım hiçbir zaman. Mesleki adımlarımı ise her zaman iç sesime, sezgilerime göre şekillendirdim. İnandığım, içimde hissettiğim her hikâye, karakter benim ilhamımı kendiliğinden oluşturmuştur. Bana göre önemli olan ise bu duygudan sonra başlayan çalışma ve disiplin sürecidir.

        'Gizli Yüz'

        REKLAM

        Sizin için en özeli ya da dönüm noktası diyebileceğiniz filminiz hangisidir?

        Oyunculuğa yeni başladığım yıllarda oynadığım filmler benim emekleme dönemimi temsil eder ki orada attığım adımlar, düşüp yeniden kalkmalarım ve sağlam basmayı öğrenmek için gösterdiğim çaba da o yılları eşsiz ve kıymetli kılıyor.

        Kariyerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Gelecek için hedefleriniz neler?

        Kendi değerlendirmelerim çoğunlukla acımasızdır fakat artık mesleğimde kalfalık dönemini tamamlayıp ustalık dönemine geçiş yapmak üzere olduğumu söyleyebilirim. Yönetmenlik yapacağım projelerimi, kendi hikayelerimi doğru zamanda hayata geçirmeyi planlıyorum, bunun yanında henüz oynanmamış bir sürü karakter ve söylenmemiş bir sürü söz var, hepsinin benim geleceğimde bir zamanı ve yeri var.

        Oyuncu olmak için eğitim yeterli mi? Oyuncuyu doyuran nedir, nelerden ilham alır?

        Oyuncu olmak için tek bir yolun yeterli olacağını söyleyemem. Kuşkusuz eğitim almak, dünya standartlarında eğitilmiş olmak önemli olsa da var olan potansiyeli, yeteneği ortaya çıkartacak her deneyimi oyunculuk mesleğinde kullanmak, bu işi yapmaya kendini adamak ve dünyaya bu gözle bakabilmek halinin refleks olarak oluşması gerekliliğinin şart olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk eğitiminin hayatla ve içinde yaşadığımız toplumla, dünyayla bütünleşmesi için sezgilerinizi bu yönde geliştirmeli, her anlamda kaynaklarınızı artırmalı ve beslemelisiniz. Sanıyorum ancak bu halde ve doğal olarak eğer sizde bir cevher varsa önlenemez şekilde başarı ortaya çıkacaktır.

        Hayatta tutkuyla bağlı olduğunuz şeyler nelerdir?

        Öncelikle ailem, mesleğim ve tabiat benim beslendiğim kendimi yenilediğim tutkularım diyebilirim. İçinde var olabilmek için çaba göstermek, anlamak, gelişmek ve uyum sağlayabilmek gerekli, bunların sürmesinin ise bitmeyen bir tutkuya bağlı olduğunu düşünüyorum.

        DAHA ÖNCE ATATÜRK'Ü HANGİ OYUNCULAR CANLANDIRDI?

        Patrick Magee... Paralı Askerler (1970)

        Rutkay Aziz... Kurtuluş (1994)

        Rutkay Aziz... Cumhuriyet (1998)

        Serdar Orçin... Abdülhamit Düşerken (2002)

        Arda Kural... Emret Komutanım (2005)

        Ali Ülvi Hünkar... Kırık Kanatlar (2006)

        Alican Yücesoy... Son Osmanlı Yandım Ali (2007)

        Yetkin Dikinciler... Mustafa (2008)

        Arda Kural... Dur Yolcu (2008)

        Halit Ergenç... Dersimiz Atatürk (2010)

        Bartunç Akbaba... Veda (2010)

        Burhan Güven... Veda (2010)

        Sinan Tuzcu... Veda (2010)

        Fikret Kağan Olcay... Veda (2010)

        Ertan Saban... Balkan Ölmemiştir (2011)

        İlker Kızmaz... Çanakkale 1915 (2012)

        Yavuz Sepetçi... Yol Ayrımı (2012)

        REKLAM
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ