Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Hayatlarını İstanbul'un sokaklarında devam ettiren insanlar Evsizler Evi'nin yardımlarıyla ayakta kalıyor

        Serhan Sevin/HABERTURK.COM

        Toplumumuzda önyargı ile yaklaşılan sayısız gruplardandır evsizler. Türkiye’de resmi olmayan rakamlara göre yüz bine yakın evsizin yarısından fazlası İstanbul’da yaşıyor. Özellikle kış aylarında gündeme gelmelerinden rahatsız olan evsizler ‘Yazın evsiz olmakla kışın evsiz olmak arasında hiçbir fark yok. Yazın güneş sıcağı tepenize vurur, yorgun düşersiniz ve sığınacak bir yer ararsınız. Kışın ise ayazda’ diyerek çaresizliklerini dile getiriyorlar. Şefkat-Der bünyesinde yer alan ‘Evsizler Evi’ ise İstanbul’daki binlerce evsizden sadece on altı tanesine ev sahipliği yapabiliyor. Evsizler Evi’nin yöneticisi olan Derman Bey sadece bağışlar ile ayakta kaldıklarını söylüyor. Evsizler evinde kalan 16 kişiden sadece bir ya da iki tanesinin iş sahibi olduğunu, onların da ne kendilerini ne de Evsizler Evi’ni kurtarmaya yetecek ücretler almadığını, akşam yemeklerini bir lokantadan artan yemekler ile geçiştirdiklerini ve zaman zaman yardıma muhtaçlar karşısında ellerinin kollarının bağlı kaldığını belirtiyor. Daha önceleri bazı sanatçıların sokaklarda öldüklerini belirten Derman Bey ‘Geçtiğimiz günlerde Arda Kural olayı gündeme geldi. Kendisi hala ünlü birisi olarak tanındığı için dört bir koldan yardım geldi, ev tuttular. Fakat oradaki şahısın adı Arda Kural değil de Derman olsaydı büyük ihtimal açlıktan ölmüştü’ diyerek sitem ediyor. Ayrıca sokaklarda hayatlarını devam ettiren evsizler Evsizler Evi'ni banyo yapıp, çamaşırlarını yıkayabilecekleri bir misafirhane olarak kullanıyor.

        KİMİLERİ TOPARLANIYOR, KİMİLERİ YOK OLUP GİDİYOR

        Evsizler Evi’nin ihtiyar misafirlerinden birisi olan Fikret Sulen 13 senedir burada yaşıyor. Geçimini film ve dizilerde bölüm oyunculuğu ile sağladığını söyleyen 59 yaşındaki Fikret Amca 'evsizliğin' nedenlerini ekonomik ve ailesel nedenler olarak ikiye ayırıyor: Kimileri sokaklarda kendilerini toparlıyor, kimileri de maalesef yok olup gidiyor. Fikret Sulen ‘ Bizler kendimizi şanslı evsizler olarak görüyoruz çünkü burada rehabilite olup kendi hayatlarımızı kurtarma şansımız oluyor. 13 sene önce geldiğimde psikolojik bunalım içerisindeydim. İnsanlardan kaçıyor, konuşamıyordum. İki yılda kendimi ancak toparladım. Çeşitli işler yaptım. Kahvelerde, çay ocaklarında, vitamin barlarda çalıştım. Son 5 sene içerisinde de tanıştığım bir arkadaş aracılığıyla dizi ve filmlerde oynamaya başladım. Uzun süreli bir iş bulabilirsem buradan ayrılıp yerimi bir başka ihtiyaç sahibi arkadaşa bırakmak istiyorum’ diyor.

        TAKIM ELBİSELERİ BİLE ORTAK KULLANIYORUZ

        ‘Burası bana yeniden yaşamayı ve önüme çıkan fırsatları yeniden değerlendirebilecek şekilde bilinçlenmemi sağladı’ diyen Fikret Sulen ‘ Ufak tefek pürüzler haricinde pek bir sorunumuz olmadı. Hayatı ortak yaşıyoruz. İş görüşmelerine giderken takım elbiselerimizi bile ortaklaşa kullanıyoruz. Tabi ki de tartışmalar yaşıyoruz çünkü dediğim gibi sokaktan gelen insanın psikolojisi bozuk oluyor. Buraya gelen insanların önce psikolojik tedaviye ihtiyaçları var. Buradan ayrılıp sağlıklı bir şekilde yeni bir hayat kurmak için akıl sağlığınızın yerinde olması gerekir. Psikolojisi yerinde olmayanların sokağa dönme ihtimali çok yüksek. Türkiye’deki belediyelerin sokaklarda yaşayan sağlıklı ve engelli vatandaşlarımız için geçici bir barınma merkezi yapmalarını çok istiyoruz. Özellikle engelli ve 60 yaşını geçmiş sokaklarda olan insanlarımız inanılmaz kötü şartlarda yaşıyor’ diyor.

        OKUMAK İSTEYİP OKUYAMIYOR, ÇALIŞMAK İSTEYİP ÇALIŞAMIYORUM

        ‘Evsiz bizim toplumuzda korkunç, insan olmayan, ne olduğu belirsiz sokakta yaşayan gereksiz bir insan olarak anılıyor’ diye söze başlayan bir diğer Evsizler Evi sakini Alican içinde bulunduğu durumu ‘İstanbul’da sokakta kalmak biraz farklı bir eylem. Sokakta kalınca bir işe girmiş gibi oluyorsunuz. Yaşınız küçükse belirli alışkanlıklar ediniyor, yıkık dökük evlerde kalıyorsunuz. Eğer yaşını büyükse belirli bir hayat görüşünüz olduğu için iş arıyorsunuz önceleri. Tezgâh altlarında yaşıyor, sokak müzisyenleri ile takılmaya çalışıyorsunuz. Ben de sokakta müzik yapmak istedim fakat evsizseniz yapamıyorsunuz. Çalışmak istiyorum çalışamıyorum. Çalışabilsem zaten burada kalmaya devam etmeyeceğim. Şu an bulaşık yıkıyorum fakat bu iş kendi hayatımı kurmam için yeterli değil. Yaşıtlarım ya da benden daha küçükler iş sahibi fakat ben çalışamıyorum. Bu da benim başarısızlığım. Sokaklarda çalışamadığınız gibi okuyamıyorsunuz da’ diyerek açıkladı.

        DIŞARIDAKİ İNSANLAR SİZE AŞIRI YÜKLENİYORLAR

        Dışarıda yaşarken tecrübe ettiği durumları paylaşan Alican ‘İnsanlar dışarıda yaşayan insanlarla kendilerini kıyaslıyor ve üstün görüyorlar. Dışarıda yaşarsanız otomatik olarak halk tarafından fişleniyorsunuz ve üzerinize gelen insan sayısı küçük şehirlerde olduğu gibi birkaç kişi olmuyor. Bununla birlikte belirli bir sosyal fobiniz oluyor. İnsanlar sizi ne kadar güçsüz ve muhtaç görürse o kadar fazla size yükleniyorlar. Bunun sonucunda da elinizde hiçbir şey yokken insanlara bir şeyler vermek gibi bir takıntınız oluyor. Bu seferde ufaktan psikolojik rahatsızlıklar geçirmeye başlıyorsunuz. Belediyelerden tek ricam lütfen tek bir bina da olsa bu binanın evsizlere tahsis edilmesidir. Bu evsizlerin meslek sahibi yapılıp hayatla tekrar bütünleştirilmesini istiyorum. Evsizlerin halk arasında muhtaç gözüyle bakılması beni çok üzüyor. Artık bir simit isterken küfür yemek istemiyorum’ dedi.

        HAYAT SİZDEN DEVAMLI BİŞEYLER ÇALIYOR

        Son olarak çok şeyler kaybettiğini belirten Alican ‘Evsizlik çoğu insanın yaşadığı bir şey değil. Kendinizi yalnız hissettiğiniz bir tecrübe aslında. Çalışırken bile toplumun en alt seviyesinde yer alıyorsunuz. Evsiz olmak sorunlu olmaktır. Sürekli sorun çözüyorsunuz ve bu durum sizi yıldırıyor, madde bağımlılığına kadar sürüklenmenize neden olabiliyor. Hayat sizden sürekli bir şey çalıyor ve bunları geri almak için siz ona yetişemiyorsunuz. Tek isteğimiz gerçek bir insan gibi hayat sürdürmek' diyerek sözlerini noktaladı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ