Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı nedeniyle düzenlenen özel oturumda parti liderleri konuştu

        İlk olarak kürsüye çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

        Bu fotoğrafta Gazi Mustafa Kemal silah arkadaşları ve Latife Hanım Cumhuriyetimizin kuruluşundan hemen önce çocuklarla sohbet ediyorlar.Bu, çocuklarımızın kuruluştaki önemi göstermesi bakımından çok değerli.Bir başka fotoğraf, o da yine Kurtuluş savaşımız sırasında bir grup çocuk umutla Gazi Mustafa Kemal’i bekliyorlar.Fakat bu çocukların giyimine kuşamına baktığımızda nereden nereye geldiğimiz bakımından çok büyük öneme haiz.

        Bu da meclisimizin açıldığı gün. Yine Gazi Mustafa Kemal’i Meclis’in önünde bekleyen çocuklar…

        TBMM çocuklarla birlikte en çok da çocuklar için açılmıştır… Cumhuriyet en çok da çocuklar için ilan edilmiştir.

        Mehmetçik en çok çocuklar için, çocukları için canlarından vazgeçti. TBMM bugün de her şeyden çok çocuklarımız için vardır.

        Bu gazi meclis milletin tüm fertleriyle beraber Türkiye’nin çocuklarına yeni bir ufuk çizmek zorundadır.

        Bu güzel ülkenin çocukları her şeyin en iyisini ziyadesiyle hak ediyorlar.

        Bu ülkenin tüm çocukları her akşam babalarını doyasıya kucaklamayı hak ediyorlar. Her biri şehit evladı, şehit torunu olan bu ülkenin evlatları milletiyle beraber gururlanmayı hak ediyorlar.

        Tek başımıza da kalsak yalnız da bırakılsak daha aydınlık bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz.

        Şehitlerimizin muazzez ruhunu, şehit analarını incitmeden birliğimizi bütünlüğümüzü tıpkı şehitlerimiz gibi yüceltmeye devam edeceğiz.

        23 Nisan 1920 ruhuyla hareket etmeye devam edeceğiz.

        KILIÇDAROĞLU: 23 NİSAN'I TIPKI 'TC' GİBİ SİLMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ

        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 93. yıldönümü sebebiyle Genel Kurul yapıldı. Bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Paşa'nın "Meclis'te yoğunlaşan millî iradenin, doğrudan doğruya vatanın mukadderatına el koymuş olduğunu kabul etmek temel ilkedir." dediğini aktardı.

        Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin omuzlarında taşımaktan kaçınmadığı ağır ve kutsal sorumluluğun işte bu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, yeryüzündeki Millet Meclisleri arasında, milletin kaderine en küçük ayrıntısına kadar, bu kadar hâkimiyetle el koymuş başka bir meclis olmadığına dikkat çekti.

        Çünkü bu Meclisin kullandığı yetkinin, yazılı hükümlerle sınırlı olmayan bir ruhtan, istiklal ateşinden doğduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Meclis, bu ruhla tüm siyasi kurumlara hükmetmiş, var olan sistemi baştan sona değiştirmiş, her alanda çalışarak ve fedakârlıktan kaçınmayarak tam anlamıyla başarılı olmuş bir kurumdur. Çünkü o Kurumun ruhu Kuvay-i Milliye ruhu idi. Herkes şunu çok iyi bilsin ki; Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920'de kendisine görev olarak tayin ettiği 'Vatanın mukadderatına el koymak' misyonu, 23 Nisan 2013 tarihinde de hala bu yüce meclisin omuzlarında bütün ağırlığıyla durmaktadır. Var olma, yok olma mücadelesini bağımsızlıkla taçlandırmış bu yüce Meclisin kişilik ve kimlik sahibi bir Meclis olduğunu unutmamalıyız. Bu meclis, gazi bir meclistir; Çünkü Milli kurtuluş savaşı vermiştir. Bu meclis kurucu bir meclistir; Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurmuştur. Bu meclis özgürlükçüdür, milliyetçidir, hiç şüphesiz bu Meclis devrimci bir Meclis'tir. Bu meclisin şanı büyüktür, şerefi büyüktür." dedi.

        "MECLİS, VAROLUŞUNU MİLLETE VE HUKUKA BORÇLU"

        TBMM'nin diğer bütün niteliklerini kendi kuruluş kimyasında var olan hukuk özelliğine borçlu olunduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, bu Meclis'in kendi varoluşunu millete ve hukuka borçlu olduğuna dikkat çekti. Bu bağlamda Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetini çok iyi anlamak zorunda olunduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bu Meclis milletin hukukunu müdafaa etmek üzere kuruldu. Bu Yüce Meclis'in kendi hukukunu çiğnetmeye hakkı yoktur. Kendi sorumluluğunu devretmeye hakkı yoktur. Hukukun sınırını aşmaya kendini tartıştırmaya hakkı yoktur. Çünkü gasp edilen hak, çiğnenen hukuk Milletin hakkı ve hukukudur. Herkesi bir kez daha elini vicdanına koyarak, gözünün önüne o kurucu meclisin asil kahramanlarını getirerek bir kez daha düşünmeye davet ediyorum. 8 üyesi gayrimeşru olarak ve hukuk dışına çıkılarak hapse atılmış bir meclisin itibarı doğal olarak kaybolmaz mı? Bu arkadaşlarımızın hapiste geçirdikleri kaçıncı 23 Nisan ve daha ne kadar hakları gasp edilmeye devam edecek? Bütçe denetim yetkisi fiilen elinden alınmış bir meclisin saygınlığı zedelenmez mi? Ortada olağanüstü bir durum yokken, KHK'lerle yasama yetkisi fiilen elinden alınmış bir meclisin, milletin kolektif vicdanına tercüman olması mümkün olabilir mi?"

        Bu bayramın dünya barışının, dünya çocuklarının bayramı olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu bayram barışın geleceğine ve geleceğin barışına yapılan bir yolculuk olduğunu ifade etti. Bu bayramın Anadolu'nun çocuklarının, özellikle de yoksul çocuklarının, öksüz ve yetimlerinin hayata tutunmaları için yakılan bir umut ışığı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Çünkü bu bayram özbe öz milletin bayramıdır. İşte onun içindir ki 23 Nisan 1920, hem zihinlerde, hem dillerde hem de yüreklerdedir. Silmeye kimsenin ne gücü yeter, ne de cesareti; Tıpkı TC gibi, Türkiye Cumhuriyeti gibi." şeklinde konuştu.

        DEVLET BAHÇELİ: İHTİYAÇ DUYULAN MİLLİ ŞUUR MECLİS'İN KUTLU HATIRLARINDA

        MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün ihtiyaç duyulan milli şuur, milliyetçi perspektifin Büyük Millet Meclisi'nin kutlu hatırlarında ve muhteşem eserlerinde hala kor gibi durduğunu söyledi. Bahçeli, "Bunlardan şayet tereddüdü olan varsa zahmet edip Ulus'a kadar gitmeli ve geçmişin muhasebesini dürüstçe yapmalıdır." dedi.

        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 93. yıldönümü sebebiyle Genel Kurul yapıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan 1920 tarihinin bir Cuma günü, Ulus'taki taş binada açılması son iki asırlık hadiselerin en mühim halkası, en önemli hamlesi olduğuna dikkat çekti.

        "Bu büyük adım Türk milleti için yeni bir milat, kutlu bir başlangıç ve sağlam bir irade olarak tarihimizdeki yerini almıştır." diyen Bahçeli, Büyük Millet Meclisi'nin açılışındaki anlamı kavrayabilmek, niyet ve hedefleri anlayabilmek için evvela 23 Nisan 1920'ye gelesiye kadarki vakaları iyi tahlil ve tarif etmek gerektiğini ifade etti.

        Sorun olarak tanımlanan, sorun olarak ilanı yapılan her konu başlığından sonra biraz daha gerilemek, biraz daha çekilmek, biraz daha taviz vermek neredeyse kader halini aldığını anlatan Bahçeli, şöyle devam etti: "Tıpkı bugünkü gibi; demokratikleşme, özgürleşme, reform, çözüm ve barış sözleri dün sömürgeci zihniyetin içimizi karıştırmak ve bölmek için benimsediği propaganda silahları arasında yer almış, sonuçta kaybetmek milletimiz için malum ve makûs son olmuştur. İmparatorluk döneminin son bir asrında, kışkırtma ve tahriklerle yeşeren bağımsızlık hareketleri periyodik olarak her tarafımıza sıçramış, her yanımızı yavaş yavaş budamıştır." diye konuştu.

        Bugünkü gibi etnik temelli provokasyonlar, ayrılma ve dağılmayı sağlayacak tertipler; isyanlara, başkaldırılara ve ayrılmalara ardına kadar kapı araladığını dile getiren Bahçeli, başta ana dil talepleri, özerk yönetim istekleri olmak üzere, sanal sorunlara çözüm önerileri eninde sonunda mağlubiyetle yüz yüze bıraktığını ve de boynu büktüğünü kaydetti.

        Bunun altında doğal olarak, gelişmelerin boyutunu okuyamayan, milli kimliği ve milli mevcudiyeti görmezden gelen zayıf yönetimlerin, çare ve çıkışı milli köklerden ziyade başka yerlerde arayan batı hayranı sözde aydın zihniyetinin bulunduğu esasen tümüyle ortada olduğunu belirten Bahçeli, tarihten ders çıkarmak, tecrübelerden istifade etmek ve aynı hataları bir daha tekrarlamamak herkes için, özellikle de siyasi sorumluluk taşıyanlar adına paha biçilemez bir önemde olduğuna dikkat çekti.

        "GAZİ MECLİS'İN KIRMIZI ÇİZGİLERİ İHLAL EDİLEMEYECEKTİR"

        İlk Meclis'teki katılımcılık, çoğulculuk ve demokratik ruh milleti özne yapan bir millilik pırıltısının iftihar belgesi ve başyapıtı olduğunu dile getiren Bahçeli, "Bu milli katılımcılık ve milli temsil kaygısı daha sonraki yıllarda Cumhuriyetimizde şekil ve anlam bulacak, milli egemenlik, milli irade ve demokratik kültürümüzün temelini teşkil edecektir. Milli mücadelemiz, öncelikle Türk milletinin bağımsızlığa duyduğu derin bağlılıkla, sonrasında ise Büyük Millet Meclisi'nin komutasında ve liderliğinde başarıya ulaşmıştır. Bu itibarla, Yüce Meclisimiz savaşlar kazanan, vatan kurtaran övüncümüz, başımızın tacı ve milli cevherimizdir. Özel bir ihtimam ve liyakate sahip Büyük Millet Meclisimiz, vatan toprakları tamamıyla işgalden kurtuluncaya ve Türk milleti bağımsızlığına kavuşuncaya kadar devam eden milli mücadelenin beyni ve kalbidir, bu sebeple de Gazi'lik unvanını tam olarak hak etmiştir. Ne hazindir ki, Meclisimizin kuruluşundan geçen 93 yıl sonra, milli birliğimiz kırılmaya, milli kimliğimiz tahrip edilmeye çalışılmaktadır. Özenle üzerinde titrememiz gereken bin yıllık derin kardeşlik hukuku etnik fırsatçıların elinde heba edilmek istenmektedir. İlk Meclis'in mukaddes kuruluş yıldönümünü anarken, asla hatırımızdan çıkarmamız gereken husus şudur: Kurucu kahramanlarımızın ve muhterem ecdadımızın bizlere bıraktığı milli emanetlerden, kanları ve canları pahasına bizlere hediye ettikleri milli değerlerden hiçbir şekilde vazgeçilemeyecek, ödün verilemeyecektir. Vatanımızın bölünmez bütünlüğü, devletimizin üniter yapısı, Türk milletinin şeref, itibar ve birliği Gazi Meclis'in kırmızı çizgilerindendir ve ihlal edilemeyecektir. Hiç kimse ilk Meclis'i yanlış yorumlamamalı, hiç kimse milliyetçi kahramanların dönemsel olarak kullandıkları bazı ifadeleri terse çekmemelidir. Bugün ihtiyaç duyulan milli şuur, milliyetçi perspektif Büyük Millet Meclisi'nin kutlu hatırlarında ve muhteşem eserlerinde hala kor gibi durmaktadır. Bunlardan şayet tereddüdü olan varsa zahmet edip Ulus'a kadar gitmeli ve geçmişin muhasebesini dürüstçe yapmalıdır." şeklinde konuştu.

        Bahçeli, "Unutulmasın ki, her çocuk bir gelecektir, her çocuk Türk milletinin umududur." ifadelerini kullandı.

        GÜLTAN KIŞANAK: DEMOKRATİK BİR CUMHURİYETİ İNŞA ETMENİN ZAMANI GELDİ

        BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmenin zamanın geldiğini söyledi. Kışanak, "Barış hakkı kutsaldır, demokrasi vazgeçilmezdir." dedi.

        23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 93. yıldönümü sebebiyle Genel Kurul yapıldı. Bir konuşma yapan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Türkiye halklarının bayramını kutladı. Darbelerin, derin devlet yapılanmalarının, anti demokratik uygulamaların, çetelerin, birbirini izlediğini anlatan Kışanak, tarihin yeni bir fırsatlar sunduğunu belirterek yeni bir gelecek kurma konusunda Cumhuriyetin ilk yıllarının ışık tuttuğunu kaydetti.

        Demokratik bir Cumhuriyeti inşa etmenin zamanın geldiğini vurgulayan Kışanak, "Barış hakkı kutsaldır, demokrasi vazgeçilmezdir." diye konuştu. Onurlu bir barışın eşit, özgür olarak temelininin atılacağını belirten Kışanak, herkesin aynı olmak zorunda olmadığını ancak herkesin birbirine saygı duyması gerektiğini ifade etti. Yeni bir anayasa yapma sorumluluğuyla karşı karşıya olunduğunu anlatan Kışanak, toplumda bütün renkleri birleştirecek, bir çatı altında buluşturacak güçte olunduğunu kaydetti.

        Eşitlik hukuku ile sorunların çözüleceğini vurgulayan Kışanak, tutuklu milletvekillerini anlattı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ