Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Bir ihtimal daha var

        Filistin meselesinde, Başbakan'ın Gazze gezisine eklemlenen Ramallah rotasıyla bir "orta yol" bulunmuş durumda.

        Suriye meselesinde, Obama'nın "Esad gitmeli" çizgisinde net bir pozisyon belirlemesi kuşkusuz olumlu bir şey. Ama Esad'ın gitmesi için verilen desteğin "siyasi" olacağı da vurgulanmakta, "askeri" ya da "diplomatik" çabaların ise "ek adımlar" olarak şimdilik "saklı tutulacağı" belirtilmekte.

        Kimyasal silah meselesinde de benzer bir tavır söz konusu. Evet, "Kimyasal silahlar medeni dünyanın istemediği silahlardır". Ama kullanılıp kullanılmadığı konusunda "detaylı ve kesin bilgi edinilmesi" koşuluyla...

        Türkiye'nin daha az sivil kaybı ve güvenli bölgeler oluşturulması için talep edilen "no fly zone" (uçuşa yasak bölge) meselesinde de olumlu karşılık alınmış değil.

        Dahası, Obama muhalefeti siyasi olarak destekleme sözü verirken dahi, Suriye'de ortaya çıkan muhalif profilinden hoşnut olmadığını gizlemiyor. Sadece hepimizin kanını donduran El Nusra'dan değil, eğer doğru dürüst desteklenselerdi, El Nusra'nın panzehiri olabilecek İhvan-ı Müslimin'den de memnun değil. Esad için "İlk başta barışçıl gösteriler düzenleyen insanları öldürdüğü doğru" diyor ve şunu da eklemeden geçmiyor: "Zaman içinde durum değişti."

        İki muhalif için bin kişinin üzerine ateş açmaktan çekinmeyen bir diktatörün ikliminde "barışçıl" atmosfer filan kalmayacağını, demokratikleşme taleplerinin yerini de değişen oranlarda intikam taleplerinin alacağını bilmemek mümkün değil. Gelgelelim, Banyas'ta biriken cesetler ya da bombalanan mahalleler, şiddet görüngülerine doymuş uluslararası kamuoyunda sadece istatiksel veri olarak muamele görürken; bir muhalif komutanın düşmanının ciğerini dişlediği an "dramatik" bir "sahne" olarak yok satıyor... Soğukkanlı kitlesel ölümler termal kamerada görüntülenemez iken, ciğer dişleyen adam fotoğrafı, tık rekoruna koşuyor.

        ABD bir yandan "Artık Ortadoğu'ya müdahil olmayacağım, zaten halkım da bunu istemiyor" diyerek Irak'taki deneyiminden ders aldığını gösteriyor, ama bir yandan da İran meselesini Suriye'den bile önce telaffuz ederek asıl ilgi noktasını teşrih etmekten geri durmuyor. Nitekim ABD ve Türkiye nükleersiz İran konusunda anlaşmış gibi.

        Suriye'nin kan gölüne dönmesi, Türkiye ile İran ilişkilerini geri dönüşsüz bir biçimde bozuyor; Batı ve ABD bundan memnun.

        Aynı ABD, İran'ı dengelemek için Şii, ama elimine edebileceği ölçüde de uyumlu/bağımlı olan Maliki'nin memnuniyetine de azami rikkat göstermekte. Bir zamanlar "Kuzey Irak'tan, bölgedeki Kürt oluşumundan korkmayın, bu sizi bölmez" diye sükûnet salık veren ABD, bugün Türkiye'nin Kuzey Irak'la yakınlaşmasından rahatsız. Maliki rahatsız olmasın denilerek Türkiye'nin Kuzey Irak'ta petrol anlaşmaları yapma ve gazın Batı'ya aktarılma santralı haline gelme çabasına direnç gösteriliyor. Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın dediği gibi, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimle enerji anlaşmaları yapan 19 ülke, 39 firma var, ama her nasılsa Türkiye iş yapacağı zaman "Irak Anayasası" mazeret gösteriliyor.

        Washington ziyaretinde aşağı yukarı manzara bu; ama Türkiye'nin de yer alacağı ve ABD-Rusya formülü üzerinden gideceği belli olan Cenevre 2 (Suriye Ortak Konferansı) bile şu an "makbul" hale gelmiş durumda. Sahi, "Neden herkes mutlu?"

        Kanımca bu sorunun cevap anahtarını Suriye'de değil, Irak'ta aramak lazım. Belki de belirli şartlar karşılığında ABD'nin Irak merkezi yönetimini ikna etmesi masaya konmuştur. O şart ne olabilir? Kuzey Irak rezervleri ile İsrail'in sahiplendiği Doğu Akdeniz gazını aynı pakette buluşturma, İsrail'i sürecin parçası yapma şartı olabilir mi?

        Olabilir. Olaylar böyle gelişirse Rusya ve İran'ın hoşnutsuzlukları/çabaları artan bir ivme de kazanabilir. Her ihtimalde olan şu: Aklımız bir süre daha Suriye'de kalacak.

        *

        Dua edelim de, "siyasi çözüm" bütün tarafları bir araya getiren ve çatışma ortamını hayra tebdil eden olasılıklara gebe olsun.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ