Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Haldun Dormen: Türkiye'ye döndüğüme bir gün bile pişman olmadım - Magazin haberleri
        1

        'Fatih Altaylı ile Bire Bir'in dün akşam yayınlanan bölümüne duayen tiyatrocu Haldun Dormen, oyuncu Tamer Levent, müzisyen Zeynep Talu ve şef Zeynep Düvenci konuk oldu. Fatih Altaylı, programın ilk bölümünde Haldun Dormen'i ağırladı.

        2

        Fatih Altaylı, yaklaşık 3 yıl önce kalçasını kıran sanatçıya sağlık durumunu sordu. Dormen, "Şu an çok iyiyim. Derslerimi verebiliyorum" dedi.

        3

        "TİYATRO HEVESİM HEP VARDI"

        95 yaşındaki Haldun Dormen eğitim hayatıyla ilgili, "Ortaokul öğrencisiyken içimde hep tiyatro ve sinema hevesim vardı. 1940'lı yıllarda Galatasaray Lisesi'nde sahneye çıktım. Babam iş insanıydı, işleri için de İngilizce'yi çok iyi öğrenmemi istiyordu. Galatasaray Lisesi'nden sonra Robert Koleji'ne geçtim. Tiyatro eğitimini ABD'de Yale Üniversitesi'ne tamamladım. ABD'de karşıma çok fırsat çıktı, üç piyeste başrol oynadım ama hep Türkiye'ye dönmek istiyordum. Döndüğüme bir gün bile pişman olmadım" dedi.

        4

        Usta sanatçı, "Türkiye'ye dönünce Muhsin Ertuğrul'a mektup yazdım ve Küçük Sahne'ye girdim. Sonrasında Cep Tiyatrosu'nu kurdum. Hayatımın en önemli sanat olayıdır. Duygu Sağıroğlu ile birlikte kurduğumuz 50 kişilik bir tiyatroydu. Üç sene sürdü ama sürekli kapalı gişe oynuyorduk" şeklinde sözlerini sürdürdü.

        5

        "HİSSELİ HARİKALAR KUMPANYASI ÖLÜMSÜZ BİR ESER OLDU"

        1972'den sonra televizyona başladığını söyleyen Haldun Dormen, şunları aktardı: 'Babalar ve Oğullar' programını yapıyordum. 'Hadi Tanışalım' diye başka bir programa da başlamıştım. Sonra Egemen Bostancı hayatıma girdi. Hisseli Harikalar Kumpanyası'nı yaptık hâlâ bugün de oynanıyor. Ölümsüz bir eser oldu.

        6

        "SİNEMADAN PARA KAZANAMADIM"

        Sinemada çok aktif olmayan Haldun Dormen, "1960'lı yıllarda iki film yaptım ödül de kazandı ama para kazanmadı. Tiyatro galip geldi. Tiyatro, yaşam nedenim oldu. Hele Egemen Bostancı hayatıma da girince çok daha severek yaptım" diye konuştu.

        7

        2001'de yayınlanmaya başlayan 'Dadı' dizisinde 'Uşak Pertev' rolünü canlandıran Haldun Dormen, "Fatih Aksoy çok ısrar etti. Dizi bana garip geldi ama çok memnun oldum. İki sene sürdü daha devam edebilirdi ama Fatih devam ettirmedi" dedi.

        8

        Geçmiş dönemle bugünün tiyatrosunu karşılaştıran Haldun Dormen, "Bugünün tiyatrosunun pozitif tarafları çok fazla. Alternatif tiyatrolar var, tek kişilik oyunlar görüyoruz. Müthiş yazarlar çıkıyor. Bizim zamanımızda çok yazar yoktu. Oyuncular hep iyiydi. Dormen Tiyatrosu'nda müthiş oyuncular yetişti. Şimdiki tiyatrolara bakıyorum çok parlak oyuncular var" ifadelerini kullandı.

        9

        "YANIMDA NE CEP TELEFONU NE DE PARA TAŞIYORUM"

        Haldun Dormen ayrıca, "Cep telefonlarına alışamadım, mecburen çok kullanıyorum ama devamlı telefon başında olanlara çok sinirlenmiyorum. Telefonum yardımcılarımda durur. Masada 10 kişi oturuyorsunuz 9'u telefona bakıyor. Ne cep telefonu ne de para taşıyorum yanımda. Dilenci para istiyor 'yok' diyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.

        10

        'Fatih Altaylı ile Bire Bir'in ikinci bölümünde Tamer Levent, Zeynep Talu ve Zeynep Düvenci yer aldı.

        11

        "AİLEM OYUNCU OLMAMI İSTEMİYORDU"

        Tamer Levent, oyunculuk yolculuğuyla ilgili şunları söyledi: İzmir Türk Koleji'nde eğitim görüyordum. Lise birinci sınıfta okulda tiyatroya başlamıştım. Derslerde zayıf gelmeye başlayınca annem de pek istememişti. Hatta annem okula gelip öğretmenlerimle konuşup beni tiyatrodan uzaklaştırmaya çalışmıştı. Nasıl olsa tiyatrocu olmayacağımı düşündü ama okulda profesyonel bir rejisör vardı. O lise ikinci sınıfta da peşimi bırakmadı. Sonrasında Ankara Devlet Konservatuvarı'nı kazandım. Ailem ise Mülkiye'de okuduğumu sanıyordu. Sonra "Tamam oğlum, madem kendin karar verdin öyle olsun" dediler. Sonra çok memnun oldular tabii.

        12

        "ANNEM HAYATTA OLSAYDI BU İŞİ YAPMAZDIM"

        Şair ve söz yazarı Çiğdem Talu'nun kızı olan müzisyen Zeynep Talu, "16 yaşında annemi kaybettim. Annemin bana bıraktığı en önemli şey şarkı sözü yazmak. Annem hayattayken hiçbir gün ben de şiir ya da şarkı sözü yazayım demedim... Sayısalcı bir tiptim. Annem hayatta olsaydı bu işi yapmazdım sanırım. Onun işini devam ettiriyorum" dedi.

        Zeynep Talu, "Aslında hukukçu olmak istiyordum. Annem de 'bu çeneyle ol işe yarar' diyordu. Annem öldükten sonra Melih Kibar hiç beste yapmadı. Sonra bir beste yaptı, ona da bir söz yazmamı istedi. Birkaç kez denedim beğenmedi... Üçüncü yazdığımı beğendi. 'Neden Sanki Neden'di şarkının adı. Nilüfer de beğendi albümüne koydu. Annemin de ilk yazdığı şarkı sözü Nilüfer'eydi" ifadelerini kullandı.

        13

        "HER AŞÇININ SERÜVENİNDE AİLESİ VARDIR"

        Şef Zeynep Düvenci ise şunları söyledi: Her aşçının serüveninde ailesi vardır. Arkasında anneanne ya da anne vardır. Üniversitede alakasız bir şey okudum. İşletme eğitimi aldım. Çocuk olunca 5-6 ay bıraktım. Bir şey yapmamız lazım dedim. İkisi bir arada olsun istedim. Sonra benim gibi anne olan bir arkadaşım ile organizasyon ve parti işlerine girdik. Sonra oradan da mutfak işine başladık. Bir dostum da şef arkadaşı ile tanıştırdı. İşleri birleştirelim dedi. Ben alaylıyım o da okullu. Galatasaraylı bir ağabeyimiz bize ekonomik olarak destek çıktı. İki sene yemedik, içmedik markamızı iyi yerlere taşıdık.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ