Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Nedir Hamileliğin 40. haftasında neler olur? Hamileliğin 40. haftası belirtileri

        Bu anın ne kadar çok hayalini kurduğunuzu bilemeyiz elbette, ancak artık gebeliğinizin 40. haftası itibariye doğuma sadece günler, hatta belki de saatler kadar uzaklıktasınız. Bebeğiniz sağlıklı bir doğum ile dünyaya gelmek ve dünyaya geldikten sonra anne karnı dışında hayata tutunabilmek için gerekli olan bütün sistemlerini artık tamamen tamamlamış durumda. Peki, Hamileliğin 40. haftasında neler olur? Hamileliğin 40. haftasında bebeğin gelişiminde neler olur? Hamileliğin 40. haftasında Annenin bedeninde ne gibi değişimler olur? Konu ile ilgili merak edilen tüm detayları yazımızda sizler için derledik.

        Hamileliğin 40. Haftasında Bebeğin Gelişiminde Neler Olur?

        • 40 hafta içerisinde, tek bir hücreden eşsiz ve çok büyük potansiyeli olan küçük bir insan yetişti içinizde üstelik çok hırslı ve sağlıklı olan bebeğiniz şu anda 51 cm uzunluğunda ve ortalama olarak 3,5 kg ağırlığında.
        • Vücudunun %15’i yağdan oluşuyor. Şu an için 70’i aşkın refleksi gayet sağlıklı bir şekilde çalışır vaziyette.
        • Bebeğiniz doğarken plasentanız rahiminizden ayrılacak ve bebeğiniz çıktıktan sonra ufak bir yardım ile plasentanızda vücudunuzdan çıkacak. Bu et görünümlü oval şeklindeki organın ve göbek bağının görevi ise bebeğinizin ilk nefes alması ile birlikte sonlanacaktır.
        • Eğer hala doğum belirtisi göstermiyorsanız, hayal kırıklığına uğramayın. Hamileliklerin yaklaşık %50’si 40 haftadan uzun sürüyor. Birçok doktor normal şartlarda hamileliğin 42 haftaya kadar uzamasını normal görüyor ve müsaade ediyor. Ancak doğum kendiliğinden başlamıyorsa, 41. Ya da 42. haftada doğum doktorunuz tarafından başlatılarak gebelik sonlandırılıyor.
        • Doğumdan sonrada bebek vücudu için değerli yapıtaşlarından olan LCP’ler ve DHA önemli rol taşır. Bu yapıtaşlarını anne sütü aracılığı ile bebeğinize aktarabilmeniz için kendinizin yeterli miktarda tüketmesi gerekmektedir. LCP’ler ve DHA’ lar yağ grubudur ve belli besinlerde bulunur. LCP’nin bazı çeşitleri vardır; mesela AA (Omega 6) ve DHA (Omega 3).
        • DHA özellikle bebeğinizin beyin gelişimini için çok önemlidir. Bazı yağlı balıklar DHA içerdiğinden dolayı iyi bir kaynak olarak tanımlanırlar. Ancak yine de gebelikte balık tüketiminizin haftada 2 porsiyonu geçmemesine özellikle dikkat etmeniz gerekmektedir. Eğer yağlı balık tüketmekten hoşlanmıyorsanız bunun yerine çerez, tohum, koyu yeşil sebzeler gibi başka Omega 3 içeren kaynaklarından da faydalanabilirsiniz. Omega 3 için değerli kaynaklar, DHA için ise suni takviye destekleri olsa da, doktorunuza danışmadan kullanmamanız gerektiğini bilmenizde fayda var.
        • 40 haftalık hamilelik sonunda dünyaya gelen bebeğinizin üzerinde amniyonik sıvı, verniks, kan ve anne karnındaki tüy tabakası olan lanugodan izler görmeniz olası bir durumdur.
        • İlk kucağınıza aldığınızda bebeğinizi hala biraz kıvrılmış bir pozisyonda yatıyor olarak görme ihtimaliniz olasılıkla çok yüksek bir durumdur, sebebi ise anne karnında geçirdiği 40 hafta sonucunda kollarının ve bacaklarının da bu şekle uyum sağlamasıdır. Ayrıca bu uzun sürecin vermiş olduğu alışkanlık haricinde, bildiği tek yatma şekli de bu ve o bu halde çok rahat. Doğumdan sonra da bebeğinizi zaman zaman cenin pozisyonunda yatarken görmeniz mümkündür çünkü bu şekilde yatmak ona anne rahimini hatırlatıyor olacak.
        • Kucağınıza aldığınızda gözleri henüz ya kapalı ya da yalnızca 2.5 – 3 cm gibi kısa bir mesafeyi görecek durumdadır, ancak sizi gayet net bir şekilde duyabiliyor, hatta son haftalarda eğer onunla bol bol konuşmuşsanız, duyduğu konuşmalardan dolayı sesinize alışışmış bir halde annesini ve babasını hatırlayabilir.
        • haftayı bitirmiş, yani doğum için beklenen normal süre olan 9 ay 10 günü geride bırakmışsanız bu gün itibari ile doktorlar, hemşireler ve ebeler tarafından düzenli olarak kontrol edilecek olmanız sizi tedirgin etmesin. Sağlıklı bir doğum gerçekleştirebilmeniz için bebeğinizin plasenta ile olan konumunun kontrol edilmesi, hareketlerinin izlenmesi ve kalp atışlarının gözlem altında olması hem sizin hem de bebeğin sağlığı açısından oldukça önemlidir.

        Hamileliğin 40. Haftasında Annenin Bedeninde Ne Gibi Değişimler Olur?

        • Doğum için beklenen günü siz ve doktorunuz takvimlerin üzerine her ne kadar işaretlemiş olsanız da bu işaretlediğiniz gün hakkında anneliğin doğasının ne düşündüğü de çok önemlidir. Bu durumu rakamlarla açıklamak gerekirse, tüm doğumların yaklaşık olarak %50’si 40 hafta hamilelikten daha uzun sürmektedir. Ancak endişelenecek bir durum yok, günümüzde doktorlar hamileliğin 42 haftadan daha uzun sürmesine müsaade etmeyip, hamileliği anne ve bebeğin durumuna göre sonlandırarak anne ve bebeği bir an önce kavuştururlar.
        • Normal bir doğum gerçekleşmeden önce doğum zamanının geldiğinin en büyük habercisi, hamile kadının suyunun gelmesidir. Başka bir ifade ile 9 aydır bebeğin etrafını çevreleyen amniyonik sıvı kesesinin yırtılması sonucunda akan sudur. Filmlerde bütün hamile kadınların, gerçek hayatta ise %15’inden azının doğum sancılarından ve kasılmalarından önce amniyotik zarı yırtılır. Ancak böyle bir durum ile karşılaşırsanız doğumun gerçekleşmesi için henüz 24 saat daha vaktiniz var demektir. Doktorunuz size kasılma sıklığı ve süresine göre doğumun yaklaşık olarak ne zaman başlayacağını söyleyecektir
        • Yaşadığınız akıntının amniyonik sıvı olup olmadığını nasıl ayırt edeceğinizi merak ediyorsanız bunu şu şekilde açıklayalım. Amniyonik sıvı, genellikle kokusuz ve renksiz olur, bu duruma göre eğer amonyak kokusuna yakın kokuda ve sarımsı bir sıvıyla karşı karşıyaysanız idrar sızıntısı yaşıyor olabilirsiniz. Ayrıca yaşadığınız akıntıyı pelvik kaslarınızı çalıştırarak durdurmayı deneyebilirsiniz yani kegel egzersizi yardımı ile. Eğer akıntıyı bu egzersiz ile durdurabiliyorsanız bu kesinlikle idrardır, ancak akıntı hala akmaya devam ediyorsa bu amniyonik sıvıdır ve bu durumda doğumunuz başlamış demektir. Ancak bu durumla eğer hastane dışında karşılaşırsanız, hemen doktorunuza haber verin ya da derhal doktorunuza gidin.
        Haberi Hazırlayan: Fatih Berktaş
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ