Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin İpek Durkal: Keşke Türkiye'deki tacizciler de ifşa edilse
        1

        "KEŞKE TÜRKİYE'DEKİ TACİZCİLER DE İFŞA EDİLSE"

        HOLLYWOOD’DAKİ taciz iddiaları ünlü yıldızlara da uzandı, Harvey Weinstein’in ardından şimdi de Kevin Spacey tacizle suçlanıyor. Bu tarz bir temizlenmeyi Türkiye’deki eğlence sektörü de yaşayabilir mi? Bizde hiç mi tacizci yok?

        2

        E.Ö.: Hollywood bizim ülkemizdeki birçok kişiyi de cesaretlendirebilir. Hadi Hollywood’da anında cezaları kesiliyor tacizcilerin de bizim ülkemizde hemen kesilir mi? Yoksa “Kadın iftira atıyor” mu denir sizce? Bence bizde kadın her zaman suçlanır.

        3

        O.B.: Bizdeki tacizlerin hepsi biliniyor aslında ama geniş kitlelere dillendirilmiyor. Taciz suçlaması yapan kadınlar konuşturulmuyor ve erkekler korunuyor.

        4

        K.K.: Bizde taciz olmadığını kimse iddia edemez! Geçenlerde “Bizde de bir sürü Harvey Weinstein var” diye yazan ama tek bir isim bile vermeyen Ömür Gedik’in tavrından da anlaşılacağı üzere bizdeki tacizcilerin ortaya çıkması zor!

        5

        R.B.: Taciz, mobbing dünyanın her yerinde var. Özellikle kadın cinayetlerinin vaka-i adiyeden olduğu ülkemizde taciz ve tecavüz olaylarını düşünemiyorum bile.

        6

        İ.D.: Olmaz olur mu? Bir tanesi, gencecik bir kızın ölümüne sebep olacaktı neredeyse. Kızın ailesi basına yansımasını istemedi ama o ‘çok ünlü kişi’nin de eski ününden eser kalmadı. Sektörde kimse iş vermiyor. Keşke tacizcilerin her biri ifşa edilse.

        7

        B.İ.: Zerrin Özer’den başka çıkıp tacize uğradığını anlatan olmadı. Bizde taciz hikâyelerinin ortaya dökülebileceğini sanmıyorum. Konuşulan bir sürü taciz vakası var sanat dünyasında. Ancak tarafları çıkıp anlatmadıkları için yazılamaz.

        8

        'GERARD'A KOKOREÇ YEDİRİP YOLLAYANLARA: HELAL OLSUN!

        ANTALYA Film Festivali’ne katılmak üzere 80 bin Euro ücret talep eden, üstelik paranın yollayacağı kuryelere elden verilmesini şart koşan Gerard Depardieu, talepleri kabul edilmeyince kendini İstanbul’da kokorece verdi! Vergi ödememek için Fransa vatandaşlı- ğını bırakıp Rus vatandaşlığına geçen ve cimriliğiyle tanınan Depardieu’nun bu tavrına ne diyeceksiniz?

        9

        ESİN ÖVET: Köşede de yazdım, bence paranın gelmeyeceğini öğrendikten sonra bir tane daha ısmarlamıştır, kokoreç de midesine oturmuştur. Pek iyi olmuş. Gerard Depardieu vergi vermemek için kurye sistemiyle elden para istiyor. Dünyaca ünlü bir stara yakışmayacak bir hareket. Fransa’daki vergi sistemi yüzünden Rusya’ya yerleşti zaten. Dünyada bazı kurallar var, Türkiye de kuralsız değil.

        10

        OBEN BUDAK: Hakkında yazılanları basının abartısı olarak düşünmüştüm ama doğruymuş galiba. Parayı bankadan değil de kuryeden alınca vergi kaçıracak aklı sıra. Dünya kadar parası olan insanlar neden ufak hesaplar peşine düşer anlamıyorum.

        KADİR KAYMAKÇI: Gerard Depardieu’nun düştüğü durum mu yoksa Antalya Film Festivali’nin onca yılın ardından geldiği nokta mı daha acıklı karar veremedim! 3 kuruş için türlü dalavereler çeviren yıldız bir yanda, artık gösterilen, ödül alan filmleriyle değil de böyle ucuz dedikodularla gündem olan ‘geleneksel’ festivalimiz bir yanda... Yazık!

        11

        REŞAT BALCIOĞLU: Adam parayı seviyor, üstelik vergi kaçırmayı da seviyor. Çok ünlü bir sanatçı olmak başka bir şey, örnek insan, örnek vatandaş olmak başka şey. Zaten iyi bir vatandaş olsaydı Fransız vatandaşlığından Rusya vatandaşlığına geçmezdi. Kokoreç meselesine gelince, Avrupa’da bulamayacağı lezzetin keyfini çıkarmış, afiyet olsun.

        12

        İPEK DURKAL: Fransa’da da tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, neredeyse kazancın kadar vergi ödüyorsun. Adam sırf bu sisteme itiraz edip Fransa vatandaşlığından çıkmıştı. Bunu cimrilik değil de sisteme itiraz olarak görüyorum.

        13

        BÜLENT İPEK: Gerard Depardieu Antalya’yı her istediğini yaptırabileceği geri kalmış bir ülkenin film festivali sandı galiba. 54 yıllık festivalin organizasyonunu tebrik ediyorum. Kendini üstün gören bu adamın akıl almaz isteklerine boyun eğmediler ve kokoreç yedirip eli boş gönderdiler. Ülkenin köklü festivalini böyle paragöz adamlara kurban etmedikleri için helal olsun.

        14

        "SERTAB 100 YAŞINDA BİLE CANLI DİNLENİR"

        ESİN Övet bu hafta Sertab Erener’in 100 yaşında sahnede şarkı söyleyebilmek için altı yıldır tedavi gördüğünü ve uzun yaşama arzusuyla hayatını baştan aşağı yeniden dizayn ettiğini yazdı. Erener’in 100 yaşında konser bileti satabileceğini düşünüyor musunuz?

        15

        E.Ö.: Hayır daha bir hafta önce biraz hava almak için hastanede kapının önüne çıkan doktorun başına tuğla düştü. Yani ne ilacı içerseniz için 100 yaşına kadar yaşayacağım diye kastırsanız da olmayacaksa olmaz. Hem bu sağlıksız bir PR’dan başka bir şey değil bence.

        16

        O.B.: Sertab uzun ve sağlıklı yaşamanın yolunu çok uzun süredir arıyor. 90’ların sonunda daha bugünkü sağ- lık bilgilerinin yüzde 10’u bile ortada yokken arkadaşlarla gidilen yemeklerde “Tavuk kokoreç var mı” diye sağlıklı alternatif aradığını hatırlıyorum. Umarım bir yolunu bulur, çünkü onun yaşsız bir sanatı var. 100 yaşında bir keman bir gitar sahneye çıksa yine de dinlenir.

        17

        K.K.: 80’lerine merdiven dayamış The Rolling Stones, 100’e el sallayan Tony Bennett hâlâ turneye çıkıp konser veriyorsa Sertab neden vermesin! İnşallah verir...

        18

        R.B.: Hayal görmeyelim arkadaşlar. Sağlıklı yaşamak başka, insan ömrünü uzatmak başka bir şey. Bilim henüz insan ömrünü uzatacak formülü bulamadı ancak insanlar uzun bir hayatı sağlıklı yaşamak için kendisine iyi bakmak zorunda. Sertab Erener 100 yaşında bırakın şarkı söylemeyi kişisel ihtiyaçlarını karşı- layabilirse dua etsin...

        19

        İ.D.: Kesinlikle evet. Erener değil, 100 yaşında kim sahneye çıksa, onu yakından görebilmek için konserine bilet alırım.

        20

        B.İ.: Erener’in 100 yaşında konser bileti satıp satamayacağını bilmem de bu uyguladığı tedaviyi iyi sattığını, alıcısının hayli arttığını düşünüyorum. Çok iddialı bir hayal 100 yaşında sahneye çıkmak. Kendisine uzun ömürler dilerim. Sertab 100 yaşında konser vermese de olur. 100 yıl dinlenecek şarkılar yapsın o de yeter.

        21

        "ÇOCUKÇA EĞLENMEYE HASRET BİR TOPLUMUZ"

        HALLOWEEN çılgınlığı tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de sardı, ünlüler de bu akımdan azade kalamadı. En çok hangi ünlünün kostümünü beğendiniz? Bu gelenek Türkiye’de de yerleşti mi sizce?

        22

        E.Ö.: Eliz Sakuçoğlu süperdi. Çok iyi hazırlanmış tam Holloween’in ruhuna uygundu.

        23

        O.B.: Bu gelenek ülkemize de yerleşti nihayet ve bu konuda kendimi sorumlu görüyorum. Neredeyse 10 sene önce Cadılar Bayramı kostümleri hazırlayıp parti verince köşe yazarlarından şarkıcılara kadar geniş bir kitlenin hışmına uğramıştık. Şimdi bakıyorum da laf atanlar bile kostüm yapmış ortalıkta geziyor.

        24

        K.K.: Türkiye’deki Halloween partilerine laf edenlerin takındığı o ukala tavır bence bütün Halloween kostümlerinden daha korkunç!

        25

        R.B.: Bu trendin tamamen özenti olduğunu düşünüyorum. Ne kadar saçma bir şey, bizim kutsal bayramlarımızın ve ulusal bayramlarımızın yanında adı bile anılmaz. Saçmalıktan başka bir şey değil, köstümlerin neyini beğeneyim? Nasıl daha çirkin ve itici olurum diye kılıktan kılığa girilmiş.

        26

        İ.D.: Tarih öncesinde, o yıl hasadı kötü gelen çiftçi bunun sorumlusu olarak, cinayete kurban giden, işlerini tamamlayamadan bu dünyadan göç eden ya da günahkâr insanların ruhlarını görüyordu. 31 Ekim gecesi evleri süslemek, cadı kıyafetleri giymek, balkabağı oymak filan da o kötü ruhları kovmak için ortaya çıkan bir gelenekti. Nereden nereye geldik. Kimsenin kostümünü beğenmedim çünkü ‘Cadılar Bayramı’nı korkutucu, sinir bozucu ve gereksiz buluyorum.

        27

        B.İ.: Bizdeki bu ilgi festivallere, çocukça eğlenmeye hasret bir toplum olduğumuzu gösteriyor. Hep birlikte eğlendiğimiz bayramlarımız, milli ve dini günlerimiz daha az politize olsa ve kendi haline bırakılsa bayramlarımızın tadını çıkarabileceğiz.

        28

        "ÜNLÜLER YATIRIM KONUSUNDA PROFESYONEL DESTEK ALMALI"

        DAHA önce dönerci açıp aradığını bulamayan Burak Özçivit, bu kez pastaneciliğe el attı. Eniştesiyle ortaklığa giden ve ilk şubesini Keşan’da açan Özçivit’in yatırı- mını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özçivit’in ticari girişim konusundaki ısrarının nedeni ne sizce?

        29

        E.Ö.: Sanatçıların ticarette başarılı olmadığı konuşulur hep. Keşke Burak Özçivit de zorlamasa. Sanatçıların ticaretle uğraşması zor. Duygusal insanlar. Yatırımı da hep bu ölçüde ger- çekleştiriyorlar diye düşünüyorum. Daha önce bunun örneklerini çok yaşadık.

        30

        O.B.: Bir tek Burak Özçivit değil aslında, çok fazla dillendirmeden mekân işine girenler var. Oyuncu Uğur Kurul’un kebapçısı var, yurtdışından örnek verecek olursak da Justin Timberlake’in barbekü dükkânı var. Ticarete atılmak hem içerisinde risk taşıdığı için zevkli, hem de parana para katabiliyor. Ve bu tip konularda yenilen pehlivan güreşe doymuyor maalesef.

        31

        K.K.: Bizde Brad Pitt, George Clooney, Hugh Jackman gibi 50’lerinde, 60’larında ‘jön’lüğe devam eden oyuncu yok! 10 yıl sonra dizilerinin bu kadar izleneceğini kim garanti edebilir? Burak Özçivit de bunun farkında... O yüzden ticarete el atması anlaşılır. Dönerci tutmadı diye pastane de tutmayacak diyemeyiz.

        32

        B.Ö.: Dönerciyi devretmek zorunda kalan Özçivit belli ki ticareti seviyor. Sinemadan ve dizilerden vakit kalırsa pastacılık yapar. Hayırlısı olsun, ülkemizin böyle genç girişimcilere ihtiyacı var.

        33

        İ.D.: Burak Özçivit bu işletmeleri kendisi için açmıyor. Dönerciyi, dönerci ustası olan babası için açmıştı. Pastaneyi de pastacı olan eniştesi için açıyor. Ailesine destek olmak için bu işletmelere ismini ve parasını koyuyor. Doğru da yapıyor. Kendisi de “Ben oyuncuyum, ticaretten anlamam” demişti zaten.

        34

        B.İ.: Popüler olunca dizilerden bir anda astronomik paralar kazanmaya başlayan ünlülerin yatırım arayışlarını gayet normal karşılıyorum. Sonuçta aynı hızda para kazanacakları- nın garantisi yok. Ancak her projeye profesyonel yaklaşırken yatırım konusunda aile, eş dost telkiniyle hareket etmelerini anlamıyorum. Özçivit de pofesyonel destek alabilir. Yeme-içme sektörü en çok para kaybedilen sektörlerden.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ