Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Resim Karolin Fişekçi'den kadınlara çağrı: Şapkalarımızı önümüze koyalım

        Karolin Fişekçi...

        Meslek yaşamımın en sancılı saatlerinden birini yaşamama neden olan ünlü ressam.

        Habertürk HT Magazin için röportaj yapmıştık.

        Röportajın yayınlandığı gün kadınlar, Karolin Fişekçi'yi gerek TV'den gerekse sosyal medya hesapları üzerinden eleştiri yağmuruna tuttu.

        Fatih Altaylı'nın TV programı 'Teke Tek'in editörü Kutluğ Esendemir, telefon açarak Karolin Fişekçi'yi konuk etmek istediklerini söyledi.

        Ben de Fatih Altaylı'nın talebini Karolin Fişekçi'ye ilettim.

        'Tamam' dedi.

        'Geliyor' dediğim Kutluğ Esendemir, 'Kesin değil mi? Bugün konuk edeceğimiz kişiyi gelecek programa erteledik. Gelmezse yanarız' dedi.

        Ben de 'Gelir' dedim.

        REKLAM

        'Teke Tek'in başlamasına 3 - 4 saat var.

        Karolin Fişekçi'den bir telefon...

        Aniden rahatsızlanmış, hastaneye kaldırmışlar. İki kolunda da serum...

        Gözümün karardığını, ayaklarımın altındaki zeminin kaydığını hissettim.

        Serum asıl bana lazım...

        'Teke Tek'in başlamasına 2 saat kaldı.

        Doktorunun 'Yataktan kalkamazsın' demesine rağmen soluğu Habertürk binasında aldı.

        Yayına girdi.

        O anda aldığım nefes var ya...

        Karolin Fişekçi 'Teke Tek'te konuştu, kadınların Karolin Fişekçi'ye sabah saatlerinde başlayan tepkileri iyice alevlendi.

        REKLAM

        Karolin Fişekçi neden bu kadar gündeme gelmişti, kadınların tepkisini neden çekmişti?

        Daha önceleri de sergilerini kadın sorunlarına dikkat çekmek için yaptığı resimlerle açmıştı.

        Hatta birçok röportajı da yayımlanmıştı.

        Ne var ki 2011'de New York'ta ünlü yazar Orhan Pamuk ile kol kola görüntüleninceye kadar Karolin Fişekçi kamuoyu tarafından tanınmamıştı.

        Kamuoyunun dikkatini ilk olarak Orhan Pamuk'un sevgilisi olması vesilesiyle sonra da resimleriyle çekti.

        Cinsellik, dişilik ve erillik merkezi üzerine yerleştirilen resimler yapan Karolin Fişekçi, 'En seksi sanatçıyım. Kadınlar daha acımasız. Kadınların bir kısmı kendilerine güvenen ve toplumsal hayattaki ön yargıları önemsemeyen güzel kadınlardan pek hoşlanmaz" dedi.

        Bunun üzerine de ünlü - ünsüz birçok kadın, 'Dikkat çekmek için cinsel içerikli resimler yapıyor' merkezinde gerek TV'de gerekse sosyal medyada Karolin Fişekçi'ye yüklendi.

        REKLAM

        Bunun üzerine kendisini küçük düşürücü söylemlerde bulunulduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

        Resimlerinin cinsellik, dişilik ve erillik merkezli olmasının nedenini kadın sorunlarına dikkat çekmek amaçlı olduğunu belirtirken ne yapmaya çalıştığının göze batması için de dişiliğini kullandığını açıklamıştı.

        Aradan 8 yıl geçti.

        Karolin Fişekçi, resim yapmaya devam etmesinin yanı sıra roman da yazmaya başladı.

        Konusu yine kadınlarla ilgili...

        REKLAM

        8 Mart'ta da Space Cactus iş birliğiyle yeni bir resim sergisi açtı. 'İktidar Dikeni'...

        Sergilediği yeni resimlere bakacak olursak Karolin Fişekçi, kendi ifadesiyle kadın sorunlarına dikkat çekmek için bir kez daha cinselliği, dişiliği ve erilliği merkez üssü haline getirmiş.

        Karolin Fişekçi, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevaplarken kadın sorunlarının çözümü için kadınların şapkalarını önüne koyması gerektiğini söyledi.

        REKLAM

        Yeni serginiz 'İktidar Dikeni'ndeki resimlere bakacak olursak cinsellik yine egemen halde mi?

        Ben önceden beri figüratif resimler yapıyordum. Kadın bedenini kullanıyordum, kendimi kullanıyordum ve gerçekçi tarzdaydı. Şimdi ise kullandıklarım kaktüsler ama ben bunu seneler önce de yapıyordum. Kaktüs resmim vardı. Kaktüs, cinselliği, dişiliği, erilliği oldukça çağrıştıran bir bitki. Kaktüslere geçme sebebim ya da bu sergide kaktüs merkezli resimlerimin olma sebebinden biri de bu. Bir diğeri de 'İktidar Dikeni'ni açtığım yer olan Space Cactus'ün sahibi benim bir arkadaşım. Burada kaktüsle ilgili çalışmalar yapan sanatçılara yer vermek istiyordu. Benim de yaptığım bir resim vardı. O resmin üzerine yenilerini ekledim. Sergiyi de Dünya Kadınlar Günü olan 8 Mart'ta açtım.

        REKLAM

        Kaktüsle 'İktidar Dikeni' arasındaki bağlantı nedir? Bunu nasıl tanımlayabiliriz?

        İktidarın dikenli bir unsur olduğunun altını çizmek istedim. İktidarı elinde tutanın dikenlerin batmasına razı olması gerektiği yönünde bir mesaj vermek istedim.

        Sergiyi neden özelikle 8 Mart'ta açtınız?

        Sergi açtığım zamanlar medyada hep ressamlığımla ilgili konularda gündeme gelmiştim. Ben bir ressamım. Resim emektir. 8 Mart da emekçi kadınların kutlandığı gün olunca 'İktidar Dikeni'ni 8 Mart'ta açtım. Emekçi kadınlara ve kadın sorunlarına vurgu yapmak için 8 Mart'ı seçtim. Kaktüsün erkeksi bir tarafı vardır, ben o tarafı dişileştirdim. Kadın sorunları hiç azalmadı, devam ediyor. Bir kitap yazdım, birçok resim yaptım, köşe yazıları yazdım. Bütün çalışmalarımda kadın sorunlarına dikkat çekmek istedim.

        Nasıl dişileştirdiniz?

        Teklik eril bir kavramdır; çift ise dişi... Resimde dikey iki kaktüsü yan yana getirip arada yarattığım boşluk ve aşağı bakan üçgen dişi bir görünüş oluşturur.

        Günümüzde kadınların en büyük sorunu nedir?

        Günümüzde güç için yine kadınlar hemcinslerine en büyük zararı veriyorlar diyebiliriz. Eleştirdiğimiz erkekleri yetiştirenler yine kadınlar. Bir şiddet olayı oluyor; bir kadın çıkıp 'o kadın adamı tahrik edip sinirlendirmeseydi' diyor. Ya da bir tecavüz oluyor; kadınlardan biri çıkıp 'kuyruk sallamasaydı' diyor. Bazı kadınlar güç odağına yanaşmak için, statükoya yaranmak için böyle hamleler yapıyorlar ya da tamamen cahillikten...

        Kadın sorunlarının ana kaynağının kadınlar olduğunu mu söylüyorsunuz?

        Tek bir kaynak yok. Olay sistemde belki. Bu yüzden kadınları suçlamak bir kadın düşmanlığı olur ama hepimiz şapkayı önümüze koyup düşünmeliyiz.

        Neden özellikle dişiliği ön plana çıkarmak istediniz?

        Çünkü buna meraklıyım. Uğraşım bu, derdim bu. Herkesin bir derdi, bir uğraşı vardır. Benim de uğraşım, derdim bu konular. Kadınlığa dair işler yapmayı seviyorum. Çünkü ben çok kadın kadın bir kadınım. Bu yüzden de devamlı bu tür resimler yapıyorum. Bugün kaktüsle yaptım, başka bir zaman başka bir nesneyle yapabilirim.

        Daha önce dişiliğin ön plana çıktığı resimlerle kadın sorunlarına dikkat çekmek için sergi açmıştınız. Amacınıza ulaştınız mı? Zira sorunlarına dikkat çekmek istediğiniz kadınlar size bir hayli yüklenmişti..

        Daha önceki sergilerimde asıl dikkat çekmek istediğim konu iktidar meselesiydi. Cinsel bir iktidardan söz ediyorum... İktidar erkeklerin mi yoksa kadınların elinde mi? Buna dikkat çekmek istedim. 'Dünyanın en seksi sanatçısıyım' söylemi benim bir arkadaşımın bana atfettiği bir söylem. Aslında bu söylem o arkadaşımla aramızda olan bir şakaydı. Ben bu söylemi abartarak ifade ediyordum. Bazı kadınlar bunu ciddiye aldı. Dünyanın 'en iyisi' diye bir kavram yok zaten. Zorlama, göreceli bir kavram.

        İktidar erkeklerde mi yoksa kadınlarda mı?

        İktidarın erkeği - kadını yoktur. Margaret Thatcher kadındı. 'Demir Leydi' unvanıyla anılırdı, karşısında nice adam hazır ol vaziyetinde dururdu. Gandhi ise erkekti. Adam güçlüydü ama istediği bir iktidar değildi; iç gücü önemliydi onun için. Evinizi düşünün; ipler genelde kimin elindedir? Bazen baba sert gözükür ama ipler annenin elindedir aslında. Ve o ipleri kontrol etmek de pek de kolay değildir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ