'Koko' tartışması! Sevgi mi, suç mu?
Meriç İzgi, sosyal medyada geniş bir hayran kitlesine sahip bir fenomen. Sosyal medya müdavimlerinin yakından tanıdığı isimlerden biri. Son dönemde popülaritesini artırdığı videolarında bir de 'Koko' isimli bir maymunu vardı. Fakat geçen cumartesi akşamı paylaştığı bir video halen gündemde. Zira o görüntülerde 'Koko'nun Tarım ve Orman Bakanlığı görevlilerince el konulması yer alıyordu. İzgi'nin görüntüde maymunu vermemek için direnmesi, yaşanan arbede sosyal medyayı da ikiye böldü. Kimi İzgi'ye destek verdi kimi ise bu tür hayvanların sahiplenilmesine karşı çıktı. Peki Meriç İzgi'nin sahiplendiği maymun neden alındı? İşte hayvansever, sosyal medya uzmanı ve hukukçuların gözünden İzgi'nin maymunu 'Koko' olayı...
Sosyal medya fenomeni Meriç İzgi, geçen cumartesi günü paylaştığı video ile gündem oldu. Görüntüde, İzgi'nin 7 ay önce sahiplendiği 'Koko' isimli maymunun Tarım ve Orman Bakanlığı görevlilerince el konulması yer alıyordu. İzgi'nin maymunu vermemek için direndiği anlar, sosyal medyada geniş yankı buldu.
Peki Meriç İzgi'nin sahiplendiği maymun dene alındı? Her şey İzgi'nin 'Koko' ile çektiği videoları sosyal medya hesaplarından takipçileriyle paylaşmasıyla başladı. Videoları beğenenlerin yanında tepki gösterenler oldu. Hatta Koko bir süre sonra şikâyet konusu oldu. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) gelen şikâyetlerin artması üzerine yetkililer harekete geçti.
ŞİKÂYETLERİN ARDINDAN HAREKETE GEÇİLDİ
Tarım ve Orman Bakanlığı görevlileri, Cumhuriyet Savcılığı'ndan da alınan izinle geçen cumartesi akşamı Murat İzgi'nin evine gitti. Görevlileri direndiği anları ve yaşanan arbedeyi takipçileriyle paylaşan İzgi'nin maymununa görevliler el koydu. İzgi'ye, piton ve maymun gibi vahşi hayvanların, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununa göre Hayvanat Bahçesi Ruhsatı olanlar dışında beslemesi yasak olduğu da tebliğ edildi. "Koko" isimli maymunun ise, Bursa Milli Parklar İkinci Bölge Müdürlüğü Yaban Hayvanı Rehabilitasyon Merkezi'ne teslim edildi.
PARA CEZASI UYGULANDI
Öte yandan İzgi’ye görevli memura mukavemetten ve darp etmekten işlem yapıldı, ülkeye girişi izne tabii olan yaban hayvan statüsünde maymuna evde baktığı gerekçesiyle 5607 Kaçakçılık Kanunundan işlem yapıldı. Maymun için 8 bin TL, piton yılanı için ise 6500 TL para cezası verildi.
SOSYAL MEDYA İKİYE BÖLÜNDÜ
'Koko', sosyal medya takipçilerini ikiye böldü. Kimi maymuna sağlıklı yaşam ortamı sağlandığını savunup İzgi'ye destek verirken, kimi de vahşi hayvanların sahiplenilmesini karşı çıktı. Tartışmaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan da açıklama geldi.
'İLKİNDE PİTON İKİNCİ DE MAYMUN BULUNDU'
Bakanlık açıklamasına göre, yaklaşık 1.5 ay önce CİMER’e yapılan şikâyet üzerine Cumhuriyet Savcılığı'ndan arama izni alan Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri, Meriç İzgi’nin evinde yaptıkları aramada maymun yerine ticareti ve evde beslemesi yasak olan piton yılanı buldu. Görevliler, savcılığın tahkimatı üzerine şahsın evinde "Uluslararası Yaban Hayvanı Ticareti Anlaşması" kapsamındaki izin belgesi olan "CİTES Belgesi" olmadan ülkeye sokulan piton yılanı beslediğini tespit ederek yılana el koydu. Açıklamaya göre, daha sonra CİMER'e yapılan ihbar ve şikâyetlerin devam etmesi üzerine yeniden Cumhuriyet Savcılığı'ndan alınan izin ile Meriç İzgi'nin evine giden ekipler bu sefer "Koko" isimli maymunu bularak el konuldu.
'AMAÇ HAYVAN SEVGİSİNDEN ZİYADE İLGİ UYANDIRMAK'
Tartışmalar sürerken, İzgi de mağdur olduğunu sosyal medya hesaplarında dile getirdi. İşte sosyal medya uzmanı, hukukçu ve hayvansever gözünden İzgi'nin sahiplendiği 'Koko' olayı...
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı, aynı zamanda sosyal medya uzmanı Said Ercan, sosyal medyada meşhur olup, para kazanmak için her şeyin denendiğini belirterek, "Bu olayda da vahşi hayvan ticareti yasak olduğu halde fenomenin bu durumu ticari meta olarak kullandığını görüyoruz. Aynı kişi daha öncede piton yılanlarla videolar çekmiş. Aslında bu da gösteriyor ki amaç hayvan sevgisinden ziyade vahşi hayvanlarla ilgi uyandırıp daha çok izlenmek. Kedi, köpek kuş gibi evcil hayvanlar tıklanma getirmiyor ama vahşi hayvanı çocuklar özellikle merak ediyor. Hatırlayın sosyal medya olmadan önce de Yunuslar tüm dünyada sergileniyordu ve biletle gösterim yapılıyordu. Oysa yunusların yaşam alanı, süs havuzları değil okyanuslardı. Şimdi de bu vahşi hayvanlar 'popüler kültür malzemesi' haline getirilerek, hem ticareti yapılıyor hem de doğal ortamından kopartılıyor" dedi.
'SOSYAL MEDYA ETİK DEĞERLERİ OLUŞTURULMALIDIR'
Bu konuda cezaların caydırıcı olmadığına dikkat çeken Ercan, "Bakanlığın yaptığı müdahale doğru bir karardır verilen ceza ise azdır. Fenomenlerin bu videolar üzerinden kazancı çok fazladır. Bu cezalar caydırıcı olmazsa bu tür olaylar maalesef artacaktır. Sosyal medya etik değerleri oluşturulmalıdır, bu etik değerlere uymayanlara yayın yasağı getirilmesi gerekmektedir. Hiç bir hayvan kimsenin oyuncağı ve ticari metası olamaz. Hayvan hakları korunmalıdır. Sosyal medya kullanıcıları bu şekilde sömürü videolarına karşı duyarlı olmaya, yetkili mercileri harekete geçirmeye ve haberdar etmeye davet ediyoruz. Biz de USMED olarak takipçisi olacağız" diye konuştu
'BU OLAYIN KAÇAKÇILIK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKİR'
Hayvanlarla ilgili ceza kanununda doğrudan bir yaptırım olmadığına dikkat çeken avukat Fatih Uzun, şunları söyledi: "Hayvanlar sadece eşya olarak gözetiliyorlar. Eşya olarak gözetilmeleri nedeniyle de Meriç İzgi'nin olayındaki konu kaçakçılığa girmekte. Her ne kadar Meriç İzgi bir hayvana baktığını, ilgilendiğini iddia etse de sempatik göstermeye çalışmış olsa da bu kaçakçılığa girer.
BAKANLIĞIN İŞLEMİ DOĞRU BİR KARARDIR
Yani bu durum meşrulaştırılamaz. Ben sosyal içerikli bir eylem gerçekleştirdim dese de bu samimiyeti göstermiyor. Çünkü netice itibariyle bugün bir maymuna sahip çıkan insan, yarın bir ayıya, biraslana sahip çıkar. Böylece hem bu tür vahşi hayvanlara hem de nesli tükenmekte olan canlıların korunmasına zarar verir. Ayrıca önüne gelen istediği hayvanı yurt dışına çıkarır, kimileri de yurt içine sokarak, Türkiye'deki bitki ve hayvan popülasyonuna zarar verebilir. Bu sebeple bu olay kaçakçılık kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yapmış olduğu işlem yerinde ve doğru bir karardır."
'ASLA SALDIRGAN OLMADIĞINI GÖRDÜK'
Hayvanseverlerden Alev Güncel ise, yaşanın olayı şöyle değerlendirdi: "Meriç İzgi'nin hayvanı ile takipçi kasması bir kenara dursun ki zaten önceden de Meriç İzgi bilindik bir instagram fenomeniydi. Burada aslında bakarsanız dikkat edilmesi gereken husus hayvana herhangi bir zarar vermeden, onun tüm bakımını en güzel şekilde ve en doğru şekilde yapıp yaşam alanı oluşturmuş. Hayvanın şu an kapalı bir kafese alınmasını şiddetle kınıyorum!
Bebekliğinden beri beraber yaşadığı Meriç İzgi'den zorla ayrı kaldı. Hayvanın psikolojisi o an yaşananlar ve babası olarak gördüğü Meriç'ten uzak kaldığı için yerle bir edilmiştir. Asla ve asla saldırgan olmadığını Meriç İzgi'inin videolarından da görüyoruz. Nice sirkler, nice atlar kötü bakımdan, kalitesiz yaşamdan dolayı ölüyorlar. Öncelikle yasaların, onların da can taşıdığını göz önünde bulundurarak en kısa ve en acil şekilde tekrar düzenlenmesini rica ediyoruz"
MERİÇ İZGİ KİMDİR?
Meriç İzgi, 1996 yılında Adana'da dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi Moda Tasarım Bölümünde eğitim gören Meriç İzgi, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlarla takipçi sayısını arttırdı. Yazar Fırat İzgi'nin oğlu olan Meriç İzgi'nin yaklaşık 250 parçalık bir koleksiyonu bulunuyor.
