Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık LGS ve YKS’ye sayılı günler kala uzmanlardan performans artırıcı ilaç uyarısı! | Sağlık Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        LGS ve YKS'ye bir aydan az bir süre kala uzmanlar, sınav dönemlerinde ebeveyn ve ergen arasındaki ilişki yönetimi ve iletişim konusuna dikkat çekti.

        Uzmanlar, aile içi ilişkilerin önemini, ergenlerde artan psikiyatrik rahatsızlıkları, sınav kaygısı ve ergen psikolojisi değişimlerini multidisipliner yaklaşımla değerlendirdiler.

        "KULAKTAN DOLMA BİLGİLERLE ÇOCUKLARINIZA İLAÇ KULLANDIRMAYIN"

        Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, ergen bireylerde son zamanlarda artış gösteren psikiyatrik rahatsızlıklar ve sınav kaygısına değinerek, “Son zamanlarda ergenlik döneminde psikiyatrik rahatsızlıklarda artış gözleniyor. Ergenlik, bireyin kimlik ve kişilik gelişiminin yoğun bir şekilde yaşandığı, fiziksel ve duygusal değişimlerin hızla gerçekleştiği bir dönemdir. Bu süreçte ergenler, pek çok psikolojik sorunla karşılaşabilirler ve bu da psikiyatrik rahatsızlıkların artmasına neden olabilir” dedi.

        REKLAM

        Dr. Luş, sınav kaygısının yönetilebileceğini dile getirerek, medikal tedavilerin uygulanabildiğini, ailelerin kulaktan dolma bilgilerle çocuklarına ilaç kullandırmamalarının önemini vurguladı.

        BULANTI, KUSMA GİBİ FİZİKSEL BELİRTİLER YAŞANIYOR

        Çocukların bireysel özelliklerinin desteklenmesinin önemine işaret eden Dr. Luş, ailelerin çocukları desteklemeleri gerektiğini söyledi.

        Luş, “Sınav stresi, ergenlerde kaygı bozukluklarının, depresyonun, panik atakların ve hatta okul fobisinin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bulantı, kusma gibi fiziksel belirtiler yaşanıyor. Sınav kaygısıyla başa çıkmak için ergenlere ve ailelerine çeşitli destek ve tedavi yöntemleri öneriliyor” şeklinde konuştu.

        EBEVEYN-ERGEN İLİŞKİLERİNİN ETKİLİ BİR ŞEKİLDE YÖNETİLMESİ ÖNEMLİ

        Çocuk-Ergen Uzman Klinik Psikolog S. Aybeniz Yıldırım ise ergen psikolojisi yönetimi, ebeveyn ve ergen arasındaki ilişki yönetimi ve iletişim konularını ele alarak, “Ergenlik dönemi, bireyin hayatında önemli bir geçiş sürecidir ve birçok fiziksel, duygusal ve sosyal değişiklikleri beraberinde getirir. Bu dönemde ergenler, kimliklerini bulma, bağımsızlık kazanma ve kendi kişiliklerini geliştirme sürecinde önemli adımlar atarlar. Ancak, ergenlik dönemi hem ergenler hem de aileleri için zorlu bir süreç olabilir. Bu nedenle, ergen psikolojisi yönetimi ve ebeveyn-ergen ilişkilerinin etkili bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

        Ergen psikolojisi yönetiminin, ergenlerin duygusal, zihinsel ve sosyal ihtiyaçlarının anlaşılması ve desteklenmesini içerdiğini kaydeden Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, “Ergenlik dönemindeki gençler, kimlik krizleri, kimlik arayışı, roller arası çatışmalar gibi birçok zorluğa maruz kalabilirler. Bu nedenle, ebeveynlerin ergenlerin duygusal dünyasını anlamaları ve onlara empatiyle yaklaşmaları önemlidir. Ayrıca, ergenlerin kendi duygularını ifade etmelerine, sorunlarını açıkça konuşmalarına ve destek aramalarına olanak tanınmalıdır. Ebeveynler, ergenlerin özgüvenlerini artırmak ve duygusal güvenliklerini sağlamak için onları dinlemeli ve anlayışla karşılamalıdırlar” diye konuştu.

        HER ÖĞRENCİNİN BİREYSEL ZORLANMALARI OLABİLİYOR

        Her öğrencinin bireysel zorlanmaları olabildiğini ve seanslarda bunların üzerinde çalıştıklarını anlatan Uzman Klinik Psikolog Aybeniz Yıldırım, hedeflerine ilişkin plan yapan öğrencilerin sınav sürecini daha iyi yönettiğini dile getirdi.

        Yıldırım, LGS öncesi yaşlardaki çocukların da Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 1, 2 ve 3. sınıflar için yapılan Bilsem Sınavı için kaygı yaşadıklarını söyledi.

        “SINAV DÖNEMLERİ BİRÇOK ÖĞRENCİ İÇİN STRESLİ VE ZORLAYICI OLABİLİR"

        Çocuk Ergen Uzman Klinik Psikolog Elvin Akı Konuk da sınav döneminde empati ve sınav stresinin yönetilmesine yönelik önerilerde bulunarak, “Sınav dönemleri, birçok öğrenci için stresli ve zorlayıcı zamanlar olabilir. Bu dönemde kaygı çeşitli biçimlerde kendini gösterebilir. Kalp atışında hızlanma, terleme, titreme, nefes alıp vermekte güçlük, iştahsızlık, baş ağrısı, beslenme veya uyku düzensizliği gibi fiziksel belirtilerin yanı sıra gerginlik, sinirlilik, karamsarlık, endişe, huzursuzluk gibi duygusal belirtiler de görülebilir. Bu belirtileri hisseden çocuklar sıklıkla ders çalışmayı bırakma, sınavı yarıda bırakma veya sınava girmeme, ders çalışmayı erteleme, aşırı hareketlilik ya da tam tersi donakalma gibi hareketsizlik biçiminde davranışlar sergileyebilirler.” dedi.

        "YANITLARI UNUTUR, HATA YAPABİLİRLER"

        Konuk, “Sınav stresini yaşayan çocuklar bildiklerinin hepsini unuttuğunu düşünme, başarılı olmayacağını veya sınavı geçemezse her şeyin biteceğini düşünme, unutkanlık, dikkati toplamakta güçlük, rezil olacağı inancı gibi zihinsel belirtiler de ortaya koyabilirler. Bu durum var olan akademik performansın kullanımını engellemeye sebep olur. Bu düşünceler nedeniyle sınavda okuduğu soruları anlayamaz, dikkatini o esnada sorulara ve çözümlere veremez, çok iyi bildiği sorularda bile ufak hatalar yapabilir veya yanıtları unutabilir. Bu durum çocuğun hem akademik performansını hem de kendine güvenini olumsuz biçimde etkiler.” tespitleriyle ailelerin sınava az bir zaman kala çocuklarını bu kriterlerde gözlemlemelerini önerdi.

        Ailelerin sınava sonuç odaklı baktıklarını ifade eden Konuk, sürece odaklanmak gerektiğini söyledi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ