Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar "Müzisyen olmasaydım tamirci olurdum"

        Albüm heyecanını Ülker Reyhan’la paylaşan Doğulu, “Müzisyen olmasaydım, tamirci olurdum” diyerek elektronik aletlere olan merakını anlatıyor

        ÜLKER REYHAN/ ÖZEL RÖPORTAJ-HT MAGAZİN

        Bir insan 4 yaşından beri müzikle iç içe olup hala başarısının ve ne kadar kaliteli müzikler yaptığının farkında değilse, işte buna doğuştan gelen yetenek denir!

        Olay yaratan, bağımlılık yaratan, bir sürü ödülü toplayan albümü 130 BPM'den sonra yeni albümün çıkması için geri sayım başladı. Bu kez kimler var kimler yok neler yaptı çok merak ettim ve konuşmaya gittim. Bu arada Ozan’ın yeni bir huyunu öğrendim yüksekte daha iyi müzik yapıyormuş. Alain Delon’u ve Yaparım Bilirsin’i uçakta yapmış. Arkadaşları her uçak yolcuğu sonrası "yeni bir şey geldi mi Ozan?" diye merak ediyorlardır eminim çünkü bundan sonra ben de merak edeceğim...

        4 yaşında konservatuar piyano bölümüne birincilikle girmişsiniz. O güne dair ne hatırlıyorsunuz? Hatırladığınız bir şey eyler var mı?

        Hiçbir şey hatırlamıyorum. Bu annemin babamın bana anlattığı bir şey. Sadece giriş kartım var bir tek o güne ait yazılı belge, sonrası yok. 8 den öncesini hatırlamıyorum zaten ben onu hesapladım 8 den öncesi yok bende.

        Peki, 8 yaşınızdan sonra ödüller almaya başlamışsınız. O zaman bunlar olurken başarınızın, ne yaptığınızın farkında mıydınız?

        Değildim işte, hala değilim aslında. Yok, orda bir tek hatırladığım o hayal meyal bir kare var gözümün önünde, ödül deyince aklıma geldi. 6 yaşında, bir spor sergi sarayıydı o zaman Lütfü Kırdar ve Cemal Reşit beraberdi. Orada bir konserde bir gecede yılın sanatçısı seçilmiştim. 6 yaşında piyano çalıp şarkı söylemiştim. Onu hayal meyal bir kare var hani böyle şarkıyı bile hatırlamıyorum.

        Müzisyen bir aileden geliyorsunuz. Bu biçilmiş bir kaftan mı yoksa hayal ettiğiniz başka bir meslek var mıydı?

        Yoktu, bir de dediğim gibi, okula nasıl girdiğimi bile hatırlamıyorum. Bu babamın ve annemin, tabii özellikle babam müzisyen olduğu için hem öngörüsü diyeyim hem de adam yetenek görmüş ki benim şuan Arya'da gördüğüm gibi. Hatırlamadığım bir şekilde beni okula sokmuş, keza Kenan'da öyle önce ben, 2 sene sonrada Kenan girdi. Ondan sonra, biraz genlerle ilgili olduğunu düşünüyorum.

        Peki bu işi yapmasaydınız ne yapardınız?

        Tamirci olurdum, her şeyi tamir ederdim diye düşünüyorum. Elektronik mesela çok ilgimi çeken bir dal. Belki bilgisayar mühendisi gibi bir şey

        Sezen Aksu ile yollarınız nasıl birleşti?

        Sezen Aksu ile yollarımız, bir 16 sene önce birleşti. Ondan önce tanışıklığımız vardı ama müzikal beraberliğimiz yoktu. Ben onu dinliyordum, albümlerini takip ediyordum. Onno Tunç'la olan çalışmalarına çok değiniyordum. Hatta en başlarda Onno benim idolümdü. Onno rahmetli olduktan sonra orkestra, klavyeci falan Aykut Gürel o zaman onunla çalışmaya başlamıştım. O aradı beni çalışır mısın dedi. Ben başta istemedim, yani sahnede çalmak istemedim. Çünkü stüdyo işlerim o kadar yoğundu ki fakat Sezen olunca tabi hayır da diyemedim.

        Kaç yaşındaydınız peki?

        23 yaşında falandım o zaman. Sonra bir başladık, bir 15 sene falan devam ettik. 2, 3 sene neyse 5 sene klavyeci olarak çalıştım. Sonra şef oldum grupta. Bir sürü işler yaptık. Binlerce konser vermişizdir.

        Kritik bir sorum var birçok sanatçıyla çalışıyorsunuz, çalışmaktan en keyif aldığınız sanatçı kim?

        Hepsi bir değişik, hepsi keyifli benim için yani keyif nerde başlıyor benim için biliyor musun, doğru proje doğru adamla yapıyorsan orada keyif başlıyor. Yanlış şarkıyı yanlış adamla yapmaya kalkıyorsan zaten problem, bir huzursuzluk, bir tatsızlık o adam mutsuz sen mutsuz. Zaten sonuçta mutsuz şarkı tutmuyor.

        Kenan?

        Yoo Kenan'ı saymıyorum. Kenan ile başka bir bağımız var tabi o tartışılmaz. Ben onu, yanlış anlaşılmasın ama sanatçı gibi görmüyorum o benim bir parçam gibi. 2 yaşından beri adamla müzik yapıyoruz yani. Bir şekilde hesaplarsan 40 seneye yakındır aynı evde, aynı oda da doğduk, büyüdük. Bir de en yakın arkadaşım aynı zamanda işin tuhaf tarafı bazı kardeşler eğlenemez ya da anlaşamaz veya ortak iş yapamaz bir sürü öyle görüyoruz, duyuyoruz.

        Kıyaslama yaparsanız en kaliteli müziği kim yapıyor Türkiye'de?

        En kaliteli müziği?

        Evet doğru duydunuz kıyaslama yaparsanız en kaliteli müziği kim yapıyor?

        Yani, öyle bir şey yapamam galiba ya. Kaliteli müzik, çünkü müzik benim için görece bir şey. Yani renkler ve zevkler, herkes içinden gelen müziği yapıyor. Bu da tartışılan bir şey. Kaliteye gelince, kaliteli müzik nasıl bir müziktir, o tartışılır. O zaten pop müzik midir acaba, klasik midir, arabesk midir, jazz müzik midir, türkü müdür, Türk müziği midir. O da işte senin seçimine kalmıştır.

        Doğru. Peki, siz ne tarz müzikler dinliyorsunuz? Hangi sanatçıyı dinliyorsunuz?

        Ben, kendi işimle alakalı dünyada bütün sanatçıları takip ediyorum. Beyonce, Justin Timberlake, Rihanna gibi popüler olmuş bütün insanların sanatlarını takip ediyorum. Ama Türk pop müzik zaman klasik müzik veya jazz müzik dinliyorum. Yoksa house müzikte dinliyorum. Onun çeşitlerini de dinliyorum ama onları birazcık daha kendimi update etmek için, bilmek için, öğrenmek için hani dünya pop müziği nereye gidiyor onun için dinliyorum. Ama kendim için, keyif yapma, kendime ayırdığım zamanlarda ne denir klasik veya jazz müzik dinlerim.

        Şimdi çok merak ettiğim bir sorum var, yıllardır hep Kenan doğulu ön plandaydı. Sizin albüm yapma fikriniz nerden çıktı?

        Aslında bu fikir 15 senedir var belki de daha fazla. Hep yapayım, diyordum. 12 yıl önce dj'liğe merak sardım. Sonra dj’lik işi biraz ciddiye binmeye başlayınca bir açık sezdim. Geçen sene tesadüfen, şubat, mart gibi bütün yapacağım her şeyi bitirmiştim. Bir baktım ne yapsam şimdi derken, dedim hazır bu fırsat fikirlerini dök bakalım ortaya baya 2 ayda da hepsini yaptım, bitirdim. Ondan sonra herkes daha çıkar çıkmaz “ikincisini ne zaman yapacaksın” demeye başladılar. Dedim ki demek ki doğru bir şeyler yapmışım, ilgi gören Bir şey yapmışım demek ki hakikatten bir açığı doldurmuşum.

        İkincisi ne zaman bu arada?

        İkincisini teknik problemler yaşıyorum şuanda bitmiş olması lazım. 1 hafta 10 gün içinde çıkacak. Birde şöyle bir şey oldu. Biraz uzamasının sebebi de, aslında yaz başı çıkartmayı düşünüyorduk. Şunu da yapalım, şununla da yapalım, şunu da ekleyelim derken albüm 17 şarkıyla geldi.

        17 şarkı mı? Süper, bizim için iyi bir şey.

        Şöyle bir karar aldık en sonunda. Dedik ki, çünkü daha da hala fikrimiz var, daha 1- 2 tane daha var onları da eklemek istediğim fikirler var. O zaman dedim ki ben ya böyle gidecek, ömrümün sonuna kadar, dedim ben bunu böleyim. İşte 10 tanesi bitti çıkartıyorum haftaya.

        Yani iki albüm çıkacak ilkinde 10 ikinci de 10 mu?

        Diğer 7'ye işte 2- 3 tane fikirlerimi de ekleyeceğim. 5- 6 ay sonra da onu çıkartacağım.

        2011 ilk albümde kimler olacak, söyleyecek misiniz?

        Hemen söyleyeyim ayıp ediyorsun. Bu ilk albüm yani 10 gün içinde çıkacak olan. Sezen, Ajda, Kenan, Ziynet, Murat Boz, Okan Bayülgen, Teoman, Yalın, Atiye, Sibel Can.

        Kral tv müzik ödüllerinde en iyi proje ödülü aldınız. Bekliyor muydunuz?

        Bekliyordum çünkü proje denen şey bir yenilikse, bir eksiği kapatmaksa, değişik bir şeyse, şimdi ben şarkıcı olarak çıkıp hepsini ben söyleseydim en iyi proje olmazdı. Ama burada bu kadar insanı bir araya toplama, bu ciddi bir proje olduğunu düşünüyorum.

        Alain Delon’u nasıl nerde yaptınız?

        Alain Delon’u ve Yaparım Bilirsin’i de uçakta yaptım. Öyle daha bir sürü daha uçakta yaptığım şarkı var. Ya ben dağa falan mı çıksam? İşler kötü giderse bana dağda bir ev ayarlarsınız. Bak bunu atlamayalım yüksek bana iyi geliyor sanırım.

        Bugüne kadar hiç müzik hayatında yeter artık, yapmıyorum bu işi dediğiniz oldu mu?

        Oldu. Bir 3- 4 gün tatile gittim sonra geçiyor. Ama senede bir oluyor öyle hatta bugün oldu. Şuan hatta evet şuan bırakmak istiyorum. Sen üstüne alınma da.

        “Sen bu röportajı yaparken, şuan bırakıyorum” dermişsiniz.

        Olur mu öyle şey şaka bir yana niye olduğunu söyleyeyim. 10 gündür o stresi yaşıyorum çünkü ben aslında albümü bitirdim ama teknik hata dediğim şey şimdi Londra'dan şuan albüm geldi dinleyeceğim. Olduysa hemen vereceğim ve tatile gidiyorum.

        En katlanamadığınız şarkı var mı Türkiye'de? Hani duyduğunuz da radyoyu kapattığınız, katlanamıyorum buna dediğiniz şarkı veya şarkıcı?

        Ya var tabi de şimdi söylemiyim onu başımıza iş almayalım.

        Şuan yoğun bir tempoda çalışıyorsunuz eşinize ve kızınıza nasıl vakit ayırıyorsunuz?

        İşte yarın hep beraber tatile gidiyoruz mesela. Bir de benim saatlerim biraz ters, bir açıdan iyi bir açıdan kötü oluyor.

        Siz eve gittiğinizde Arya uyumuş oluyor.

        Evet ama sabah ben işte öğlen 12 gibi kalkıyorum. Mesela 12 de kalkıp 2- 3 saat onlarlayım.

        Bundan 20 yıl sonra Arya genç bir kız olduğu zaman kendinizi nasıl bir baba olarak görüyorsun?

        Elimden geldiği kadar medeni ve modern bir baba olmaya gayret edeceğim.

        Bir konserde çıkmıştı değil mi?

        Çıktı çıktı tabii. Mesela Okan Bayülgen'de falan vokalleri var mesela.

        Evet evet duydum.

        Beste yaptı. 6 ay önce geldi yanıma “babacığım beste yaptım” dedi ve söyledi.

        Ne diyeyim o zaman yeni bir Ozan Doğulu geliyor.

        Ters tepmezse bizi dediğim gibi 10 kere sollar inşallah. Babamın da tek istediği buydu, benimde tek istediğim o. Keşke bir dünya starı olsa yani.

        "KENAN KARDEŞİM, EN YAKINIM, ORTAĞIM"

        Kardeşinizle birlikte çalışıyorsunuz. Bende ablamla birlikte çalışıyorum. Bazen anlaşamadığımız noktalar oluyor, sizinde kesin anlaşamadığınız bazı noktalar vardır. Mesela konserlerde görüyoruz gelip öpüyor sizi hep böylemisiniz yani?

        Oturuşta ben kırmızı diyorum o mavi diyor bazen. Ama düşünüyorum taşınıyorum, o da düşünüyor taşınıyor ya tamam bu da kırmızı olsun o zaman diyorum geçiyorum. O mavi olsun doğru söylüyorsun diyor, geçiyor. O kadar. Yani binde dokuz yüz doksan dokuz aynı yerlerdeyiz hep onunla. Ve birbirimizin kuyruğuna da basmayız yani hepimizin tabi zayıf noktaları vardır. Gidip onları kuyruğuna basmassın. Benim zaten en yakın arkadaşımdır. Yani kardeş olmasaydık da en yakın arkadaş olabilirdik onunla. Şimdi hem kardeşiz hem dostuz hem de ortağız.

        Ortaksınız ama ilk görünüşte bakıldığı zaman siz daha çok gemiyi yürütüyor gibi görünüyorsunuz.

        Gemiyi yürütmek değil de işin mutfağı denen bir laf var ya ben işin mutfağındayım. O biraz daha ön planda. İkisinin de kendine göre zorlukları var. Ama en güzel tarafı ikisinin de birbirini bütünlüyor olması zaten.

        Dj likte çok büyük bir açığı kapattınız Türkiye’de. Elini sallasan dj’e çarpıyorsun. Birçok büyük gece kulübünde berbat müzikler çalan kendini dj sanan insanlar var.

        Evet işte benim orda avantajım müzisyenlik. Müzisyenlikten dj’liğe merak sarmış olmam, eğitim almamış olunca biraz yanlış ve abuk subuk şeyler ortaya çıkabiliyor. Ben tersten geldiğim için avantajlı olduğumu düşünüyorum. Sanki dj’lik daha basitmiş gibi geliyor. Hatta düşün kalp ameliyatı yaparken birden kalp pili satmaya başlamak gibi bir şey.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ