"Ben filozof muyum?"

Oya DOĞAN / HT GAZETE

TRT’nin mahalle komedisi “Halil İbrahim Sofrası”nın Berber Nuri’si Kadir Çöpdemir, ne için olursa olsun insanların gülmesinin önemli olduğunu söylüyor ve güldürürken düşündürme teorisine karşı çıkıyor: “Ben filozof, profesör ya da hoca değilim ki insanları güldürürken düşündüreyim”

Kadir Çöpdemir, “Yeter ki insanların yüzünü güldüreyim, içinde mizah

olan, kaliteli her işte olmaya hazırım” diyor. Şu sıra TRT 1’de yayınlanan mahalle komedisi “Halil İbrahim Sofrası”nda Berber Nuri karakterini canlandırıyor. Çöpdemir, “Ekmek Teknesi”nde de birlikte izlediğimiz dizideki partneri Hasan Kaçan’la çok iyi dost oldukları için sette eğlencenin hiç dinmediğini de söylemeden edemiyor.

Yine komedi, yine mahalle hikâyesi ve yine Kadir Çöpdemir. Sizi hiç sert bir karakter olarak izleyemeyecek miyiz?

Açık söylemek gerekirse ağlak, dramatik kurgulu şeylerden ziyade mizahtan danslı, neşeli işleri daha çok seviyorum. Geçenlerde bir yazı okudum. İnsanlar son 30 yılda yüzde 40 daha az gülüyorlarmış. Bu gülmeme hali onların psikolojilerini kötü etkileyip hayattan koparıyormuş. O nedenle komedinin içinde olmak ve insanları gülümsetmek hayırlı bir şey. Büyük laf etmek istemiyorum ama inşallah Allah hep böyle işler nasip eder.

Peki, Berber Nuri’nin neyini sevdiniz?

Neşeli bir tip ve üç kâğıtçı tarafları var. Hayata tırnaklarını geçirmiş, parayı ve kadınları seven bir hovarda. Sürekli dolaplar çevirip duruyor. Bugünün insanına yakın bir tip ama kötü biri değil.

Bu yıl geçen sezonlara göre daha fazla mahalle komedisi görücüye çıktı.

Bunu neye bağlıyorsunuz?

Sosyolojik tarafı var. Çünkü artık mahalle kalmadı. Mizah dizilerinin artması tabii ki güzel bir şey ama yeterli değil. Çünkü modern hayatın insana yüklediği çok stres, keder, dert var. O nedenle evimizde matrak bir şey seyredip gevşemek güzel bir şey.

Bir komedi dizisinde rol alarak sorumluluk aldığınıza mı inanıyorsunuz yani?

Hayır. Demek istediğim; ağlatmak, korkutmak çok kolay ama güldürmek zor. Bizim insanımızın hassas olduğu konular var. Onlardan iki tanesi işlediğinde 7’den 70’e herkes sicim sicim göz yaşı döküyor. Ama kolaysa güldür.

Bir yandan da küfüre bile gülen bir toplum olduğumuz iddia ediliyor...

Biz durum komedisine meraklı bir toplumuz. İnsanlar bir söze, duruma ve ana

gülüyorsa neden altında bir aşağılama aranıyor anlamıyorum. Bırakın gülsünler. Güldürenler seyirciyi ciğerden güldürüyorsa tebrik ederim. Ayrıca ben, “Güldürürken düşündür” lafından da hoşnut değilim. Ben filozof, hoca, profesör değilim ki güldürürken düşündüreyim. Bana ne! Her taraf bilgi ve iletişim. İnsan düşünmek ve bir şeyi çözmek istiyorsa araştırsın.

‘Mizahi belgeseller yapmak istiyorum’

Televizyon programı yapıyor, dizide oynuyor, reklamlarda yer alıyor, kitap yazıyor Kadir Çöpdemir. Sırada da mizahi belgeseller olduğunun müjdesini veriyor:

"Her yaptığım işte kedimden bir tat, bir koku bulduğumu hissediyorum. O da bana hayatta var olduğumu hatırlatıyor. Mesleğiniz sizi belirlemez, biraz da siz mesleğinizi belirlersiniz. Ben kendi dokunuşumu, dilimi, dokumu işe kattıkça mesleğimle aşk yaşıyorum. Şu anda TRT'ye hem dizi hem de haber programı yapıyorum. Ama boş zamanım olursa mizahi belgeseller yapmak istiyorum."

‘Şafak ve Peker dramın kralını oynarlar’

Kadir Çöpdemir komedi oynayan bir oyuncunun her rolün altından kalkacağına inandığını belirtip, Peker Açıkalın ve Şafak Sezer gibi komedyenlerin en kral dramayı yapacağını iddia ediyor: “Onlar kadar oyunculuk adına ahkâm kesemesem de ben de Peker ve Şafak gibi dramada oynarım. Çünkü komediyi beceren her şeyi oynar.” “Halil İbrahim Sofrası”nda Hasan Kaçan’la oynamanın keyfini çıkardığının da altını çizen Çöpdemir, “Hasan Abi’yle dostluğumuz karikatür çizerken başladı. Omuz omuza çok güldük, ağladık. Dostluğumuz ekrana da yansıyor” diyor.