Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Siyaset Meclis'in içinde cemevi olsa yer mi yarılır, gök mü delinir, ÇAMLICAYA CAMİ YAPMAK İSRAFTIR, İHSAN ÖZKES, CHP PM, ESKİ MÜFTÜ

        KUTLU ESENDEMİR / GAZETE HABERTÜRK

        Kutsal ramazan ayı başlarken gündem de dini konulardan oluşuyor. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün Meclis’te cemevi açılması önerisi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı VIP salonlu Ataşehir Mimar Sinan Camii yeni tartışma konuları.

        CHP’nin geçen hafta yapılan 34. büyük kurultayında yıldızı parlayan isimlerden biri, yüksek oyla parti meclisine seçilen emekli müftü İhsan Özkes’ti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan’ın cenazesinde verdiği vaazla dikkat çeken, anamuhalefet partisinin dini politikalarını da belirleyen isimlerden olan İstanbul Milletvekili Özkes’le, hem bu tartışmaları, hem de CHP ve kendisinin partideki yerini konuştuk. 

        - Bir din adamı olarak CHP’ye ayak uydurmakta zorluk yaşamadınız mı?

        2002 yılından beri CHP üyesiyim. Elhamdülillah Müslüman’ım ve elhamdülillah CHP’liyim. Rahmetli Türkan Saylan’ın cenazesinde yaptığım konuşma ile daha çok tanındım. Aklıma her geldiğinde Türkan Saylan’a rahmet okuyor ve minnet duyuyorum. O beni çok iyi anlamıştı. Nur içinde yatsın. 

        - Saylan’la ortak paydanız neydi?

        O, benim gibilerin çok olmasını istiyordu. Ben de Türkan Saylan’ların çoğalmasını diliyorum. 

        - Ne zaman sol görüşü ve CHP’yi benimsediniz?

        Mevlânâ der ki: “Yiğitler solda durur, çünkü kalp soldadır.” CHP’de olmakla bahtiyarım, huzurluyum. Çünkü harama, kul hakkına, yolsuzluğa, hırsızlığa karşı alnı açık bir partideyim. Partili arkadaşların teveccühüne, saygısına ve sevgisine o kadar muhatap oluyorum ki; böyle bir saygıyı ve sevgiyi hiçbir hoca AKP’de göremez diye düşünüyorum. 

        - Bir Sünni din adamı olarak, Alevi bir genel başkanla çalışıyor olmak sıkıntı yaratmıyor mu?

        Sayın genel başkan zaten herkese çok mütevazı ve insancıl davranıyor. Ben zati-alilerinin bu denli muhabbet ve sıcak davranışı yanında doyasıya insanlığı yaşamanın hazzını taşıyorum. Hayatta savunduğum görüş şudur: Önce insan ol, sonra ne olursan ol. Sayın Kılıçdaroğlu tanıdığım çok ender insanlardan biri. 

        - Aleviliğine gelirsek...

        Kemal Bey’in Alevi olduğu bilinmese çok kimse onun Alevi mi Sünni mi olduğunu ayıramaz. Çünkü o insanlar arasında ayrım yapmıyor. 

        - Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Meclis’te cemevi açılmasıyla ilgili önerisini nasıl karşıladınız?

        Bu ülkede kiliseler, kilise evleri, havralar açılıyor. Hıristiyanlar da Museviler de bu ülkenin vatandaşları olduğuna göre elbette ibadet yerleri de olmalıdır. Elbette cemevleri de olmalıdır. Cemevi Meclis’te olsa yer mi yarılır, gök mü delinir? Onlar bu ülkenin evladı değiller mi? Alevilerin vergileri nereye harcanıyor? Nerede kaldı Alevi açılımları? Nerede kaldı ileri demokrasi? 

        - CHP’nin bir Alevi partisine dönüştüğü yolundaki iddialara ne yanıt verirsiniz?

        Bir emekli müftü olarak son CHP Kurultayı’nda delegelerden en yüksek oy alan isimler arasındayım. CHP asla bir Alevi partisi değil. Bu söylenti, ötekileştirmeden yararlanan çevrelerin asılsız iddialarından kaynaklanıyor. 

        - Türkiye’nin gittikçe muhafazakârlaştığı üzerine yapılan saptamalar sizin için de geçerli mi?

        Türkiye’nin giderek muhafazakârlaştığı doğru. Ancak içi boşaltılmış ve siyasallaşmış bir muhafazakârlık var. Beni, yetiştiğim çevreler, aldığım eğitim ve kültür nedeniyle belki böyle değerlendirenler olabilir. Ancak ben hem Müslüman, hem laik olunabileceğinin örneğiyim. 

        - Ramazanın ilk günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bizzat açılışını yaptığı Mimar Sinan Camii, sosyal alanları ve özellikle de VIP salonu ile konuşuldu.

        Sayın Başbakan ramazan fırsatçılığı yapıyor. Orada yaptığı konuşmada Avrupa yakasında selatin camileri olduğunu ifade ediyor. Sultan Ahmet’in Sultanahmet, Sultan Fatih’in Fatih, Sultan Süleyman’ın Süleymaniye Camii’ni sayıyor ve “Anadolu yakasında selatin camisi yoktu. Selatin camisi yaptık” şeklinde söylüyor. 

        - Bundan siz nasıl bir anlam çıkarıyorsunuz?

        Başbakan, açık seçik sultanlık ve padişahlık özentisini sergiliyor. Çünkü selatin sultanlar, padişahlar anlamındadır. Bu konuşması gerçekten çok manidar. Camide VIP salonu da bu özentinin eseri. Selatin camilerinde padişahların namaz kıldığı bir bölüm vardır ve adına, “hünkar mahfili” denir. Padişah, cuma namazı kılmaya geldiğinde ayrı bir kapıdan hünkar mahfiline gider. Orada namazını kılar. Kendisi halkı görür ama cami cemaati onu göremez. Çıkarken toplanan halka, “Kullarım” diye seslenir. VIP salonu da 2012 yılının hünkar mahfili versiyonu. Camiler Allah’ın evleridir. Allah’ın evlerinde kulları eşittir.

        - Mimarisini nasıl buldunuz?

        Mimar Sinan’ın yaptığı o şaheserlerle beton yığınlarından yapılan camiyi sanki Mimar Sinan yapmış gibi sunmak, başta Mimar Sinan’a hakaret. Çünkü Mimar Sinan asrının sanat ve estetiğini sunmuştu. Mimar Sinan’ın ruhu, bugün yaşadığımız asırdaki sanat ve estetiğin görülmesini ister. Hele Mimar Sinan’a hitaben cami duvarına yazılan kitabe de, Başbakan’ın yazdırttığı yazı tam bir garabettir. Bugüne kadar hangi padişah, hangi devlet adamı cami duvarına kitabe yazdırtmış ve imzasını atmıştı? Sayın Başbakan din istismarında hiçbir kural tanımıyor. 

        - Yeni jenerasyon camilerde, alışveriş merkezleri, dükkânlar gibi sosyal alanlar görüyoruz.

        Bu değişimin son dönem İslami yaşamdaki değişimle bir paralelliği var. Dinin siyasallaşma süreciyle paralel bir gelişme. Din, siyaset ve ticaret üçgeni denilebilir buna. Cami altlarındaki ve çevresindeki bu işyerlerini kimlerin işlettikleri ayrı bir araştırma konusu. Camilerin anası durumundaki Kâbe-i Muazzama’da ve Peygamberimizin yaptırdığı Medine’deki Mescid-i Nebevi’de böyle bir şey var mı? Selçuklular ve Osmanlı döneminde yapılan camilerde bu garabet var mı?

        "CHP DİNE SAYGILIDIR, İNANÇ GRUPLARINA EŞİT MESAFEDEDİR"

        - Sezaryen ve kürtajın kısıtlanması hakkında düşünceniz nedir?

        Her sezaryen bir cinayet değildir. Sezaryenle çocuğun alınıp alınmayacağı tıbbi bir konudur. Keza her kürtaj da bir Uludere değildir. Bu da tıbbi bir konudur. Evet, burada da din istismarına gidilmiştir. 

        - Ya yeni eğitim sistemi?

        Ben imam hatip lisesi mezunuyum. Eskiden imam hatipler arka bahçeydi, şimdiyse has bahçe oluyor. Bu ülkenin çocuklarını, çocukluk yaşlarında bile ayrıştırmak, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Hazreti Muhammed ve Kuran-ı Kerim’in, 25 milyar dolarlık rantın üzerine perde yapılmasını mütedeyyin insanların takdirine bırakıyorum. 

        - Hükümetin Türkiye’yi İslam coğrafyasıyla yakınlaştırmasından hoşnut musunuz?

        Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde ‘Eşbaşkan Başbakan’ görevine kendisini fazlasıyla kaptırmış gözüküyor. 

        - CHP açısından “dine uzak olduğu, hatta din düşmanı olduğu” yönündeki algıya karşı, partiniz nasıl bir algı yönetimi geliştiriyor?

        “Atatürk, CHP ve Din” kitabını bu maksatla yazdım. Başka çalışmalarımız da elbette var ve olacak. CHP dine saygılıdır. Tüm inanç gruplarına aynı yakınlıktadır. Herkesin inancını yaşamasını insan hakları bağlamında görür.

        "ÇAMLICA'YA CAMİ YAPMAK İSRAFTIR"

        "Ben Üsküdar’da 7 yıl kadar müftülük yaptım. 29 yıldır Üsküdar’da oturuyorum. Çamlıca’yı çok iyi biliyorum. Çamlıca Sosyal Tesisleri’nde bir mescit zaten var ve orada bulunanların ibadet ihtiyacını gideriyor. Büyük Çamlıca Tepesi meskûn mahal değil. Teleferikle taşımalı cemaat için büyük bir cami yapmak israftır. İsraf ise haramdır. Böylesi büyük bir caminin ihtiyaç olan başka bir yere yapılması daha isabetli olur. Ben hayatı camilerde geçmiş biriyim. Müftü olarak görev yaptığım ilçelerde ihtiyaç olan mahallere cami yapılması için öncülük etmiş biriyim. Biz camiye asla karşı değiliz. Cami üzerinden siyaset yapanlara karşıyız. 

        - CHP, bu projeye destek vermeyecek mi?

        Bu ülkede din ile iman ve cami ile Kuran üzerinden bir oyun oynanıyor. İslam’ın özüne, felsefesine, geleneğine aykırı uçuk kaçık bir fikir atılıyor ve bu dindarlık adına yapılıyor. Eleştirenler de din ile iman ve cami ile Kuran karşıtı gösteriliyor. Böyle basit ve şeytanca bir tezgâh maalesef bu ülkenin çıkmazı. Böylece hem gündem değişiyor. Hem de din üzerinden oluşturulan gerginlikten nemalanma oluyor. Bu oyunun bir parçası olmamaya çalışacağız.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ