Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Medya HABERTÜRK Yazarı Murat Bardakçı, dünkü köşe yazısında internetteki bir 'sözlük'te kendisinde yapılan hakaretten bahsetti. Gazetelere yansıyan haberlerden de, hakarete uğradıkları, haklarında yanlı veya yanlış bilgi verildiği için bu tür sözlükleri dava ed

        Ümran AVCI / AHT

        HABERTÜRK Yazarı Murat Bardakçı, dünkü köşe yazısında internetteki bir 'sözlük'te kendisinde yapılan hakaretten bahsetti. Gazetelere yansıyan haberlerden de, hakarete uğradıkları, haklarında yanlı veya yanlış bilgi verildiği için bu tür sözlükleri dava eden ünlülere sıkça rastlamak da mümkün. Türkiye'de büyük ilgi gören bu tür sözlükler bilgi mi veriyor, hakaret mi ediyor? İşte bunun yanıtını hem iletişim uzmanlarında, hem de sözlük yazarlarında aradık. Görüşler şöyle...

        'İşveren bile bakıyor'

        Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haluk GÜRGEN:

        BEN nicelik olarak bilgi ve hakaret oranlarına baktığımda bilginin daha ağırlıklı olduğunu görüyorum. Kendi hakkımda da bu sözlüklerde epeyce entry var. Çoğu güzel şeyler sağ olsun yazanlar. Benim çevremde bu sözlüklere herhangi bir konu hakkında bilgi edinmek amacıyla giren çok fazla insan var. Bir otele gidecek o otelle ilgili turizmle ilgili siteler var ama Ekşi Sözlük'e mutlaka giriyor. Birisini işe alacaklar mesela, o kişi hakkında Ekşi Sözlük'te yazılanlara bakılıyor. Eğer olumlu şeyler varsa değerlendirme yapanların üzerinde fevkalade olumlu oluyor. Uzun yıllar Anadolu Üniversitesi'nde hocalık, yöneticilik yaptım İstanbul'a taşındım. Sonradan öğrendim ki bana teklif getirirlerken benim hakkımda Ekşi Sözlük'te yazılanlar önemli ölçüde etkili olmuş. Bana bunu kendileri dile getirdi. Ben de herhangi bir konuda özellikle kişiler bazında çok bakıyorum. Orada çünkü çok farklı birbiriyle örtüşen ya da örtüşmeyen görüşler var. Olumlu buluyorum.

        İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat ÖZGEN:

        'Fayda sağlıyor'

        SÖZLÜKLER ilk etapta ilk elde bilgi toplamak için fayda sağlıyor gibi görünse de, uzun vadede zaman zaman hakaret içeren bazı yorumlara da yer verebiliyor. Kişi hakkında bilgi edinmek açısından ilk ağızda fayda sağlamaktadır. Hızlı ve anında bilgi edinmek için bunlar fayda sağlıyor. Bu tip olayları "aktır", "karadır" diye kesin nitelendirmenin çok doğru olacağını düşünmüyorum. Bunu terazi gibi düşünürsek bilgi veren tarafının daha ağır olduğunu düşünüyorum. Hakaret ettiğini iddia eden kişiler de bu sözlüklere başvuruyorlar. Dolayısı ile yüzde 75 bir oranla fayda sağlıyor diyebilirim. Belki hakaret etmek de insan hakları içerisinde değerlendirilebilir. Hakaret eden acaba niye hakaret ediyor onu da düşünmek lazım. Bizim gelenek göreneğimizde birinin arkasından konuşmayacaksın derler. İyi de biri hakkında kötü bir yorum yapmak için o kişiyi hep yanımızda mı taşımamız gerek.

        'Bilgi daha ağır basıyor'

        İnternet Medyası Der. Bşk. ve internethaber.com kurucu editörü Hadi ÖZIŞIK:

        BU tür sözlüklerde bilgi hakaretten, küfürden daha ön planda ama bilgisiz olan insanlar da küfürle, hakaretle bilginin paylaşıldığı bu mecraları kirletiyor. Ayrıca bu siteleri kuranların iyi niyetlerinden hiçbir şüphem yok. Burası açık bir alan. İnsanların sosyalleşmesi için bu siteler yayın hayatına girdi. Hiçbir sözlük sahibi, ‘Biz böyle bir site kuralım, millet gelsin insanlara hakaret etsin, küfür etsin' diye yola çıkmadı. Ancak, internet üzerinde hem gerçek insanlar, hem de sanal olan insanlar var. Gerçek hayatında bir halta yaramayan, iki kelimeyi bir araya getiremeyen insancıklar internet ortamında oturuyor ve iyi niyetle açılan bu tür mecraları kirletiyor. Küfür ediyor, hakaret ediyor, küçük düşürüyor. Bu sitelerin temeline ilk harcı atanlar da bundan rahatsız. Aynı şekilde bizim İnternet Haber'de haberlerin altına yazılan yorumlardan ben de rahatsızım. "Hadi Efendi..." diye başlayan yorumlar yapıyor. Görüş yazmıyor, çünkü görüşü yok. Görüşü olmadığı için de kendi sanal dünyasında ‘geçen ben falancaya çaktım' demenin gururunu yaşıyor. Sözlüklerde yapılan da budur. Hakaret edenleri çok da ciddiye almamak lazım. Sonuçta it ürür, kervan yürür.

        'Sözlükler de Türkiye gibi'

        Yazar Onur CAYMAZ:

        2003 yılında ben de Ekşi Sözlük'te yazıyordum. Birtakım tartışmalar sonucu hesabım silindi. İyi de oldu. Genel olarak internetteki tüm sözlükler hakaret mi ediyor, yoksa bilgi mi veriyor acaba? Bu gerçekten internetin nasıl kullanıldığına bağlı. Yoksa Uludağ, İnci, Ekşi vs. tüm sözlükler aslında Türkiye panoramasını oluşturmakta. Türkiye'de şu an internette kimler varsa sözlüklerde de aşağı yukarı onlar var çünkü. Ülkemizin büyük çoğunluğunun internete okey oynamak için girdiği bilgisi, birkaç ay önce yapılan ciddi bir araştırma sayesinde edinildi. O halde sanal dünyayı kıraathane gibi gören bu kitlenin seviyesi de doğal olarak sözlüklere yansıyacaktır. Ergen muhabbetinden, futbol tartışmasına dek her tür adam bu mecrada cirit atmakta. Şu da inkâr edilemez bir gerçek: Ekşi Sözlük'te çok sevdiğim, sürekli izlediğim bazı yazarlar da yok değil. Ama nedir, onların güzelliği, bu vasat ve kalabalık topluluk içinde gittikçe azalıyor... Dedim ya; Türkiye gibiyiz...

        'Ayar vermede sözlükler birinci kaynak'

        Ekşi Sözlük eski yazarı, Doğan Kitap Editörü ve çevirmen Selahattin ÖZPALABIYIKLAR:

        BEN de bir vakitler "noordinator" nick'iyle Ekşi Sözlük "suser"larından biriydim – Türkçe söylersek "sözlük yazarı" ya da "sözlükçü". İlgililerin çoğunun Ekşi'deki bozulmanın başlangıcı olarak gördükleri "altıncı nesil"denim. İdim yani. Klişe olacak ama, moderatörün biri bana taktı, iki kere sözlükten "çırak çıkarıldım." İlkinde tekrar girebilmek için gerekli olan 10 "entri"yi tamamlayıp döndüm, hatta yeni "başlık"lar bile açtım. Ama ikincisinde, artık sıtkım sıyrıldığı için dönmeye uğraşmadım, sonunda da tamamen atıldım. Neden sıtkım sıyrıldı derseniz, sözlüğün artık eski tadı (yani kalitesi) kalmamıştı. Her şeye rağmen, bazen (internetin bile) hiçbir yer(in)de bulamayacağınız pek çok doğru bilgiyi Ekşi Sözlük'te bulabilirsiniz. Çünkü manyağın biri muhakkak yazmıştır o konuda: Kendimden biliyorum. Bu, işin "bilgi verme"ye ilişkin kısmı. "Ayar verme"ye gelince, işin o yanında da sözlüklerin hâlâ en birinci kaynaklar olduğunu düşünüyorum. Bazen ipin ucu kaçsa bile...

        'Bilgi de veren de var hakaret eden de'

        Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İzzet BOZKURT:

        BU tür sözlükler çok sık kullanılıyor. Kendini kanıtlamış sözlükler de var. Mesela Ekşi Sözlük. Oraya herhangi birinin kafasına göre birileriyle ilgili ya da bir konuyla ilgili suçlayıcı, aşağılayıcı şeyler yazması çok zor ama imkansız değil. Bazı sözlükler referans niteliği kazanmış durumda. Bunlar da işini iyi yapanlar. Bunları bir takım yapıları yıpratmak için kullananlar da yok değil. Kişisel görüşüm, sosyal medyadaki pek çok paylaşım sitesinin hukuki altyapının tam olarak oturtulamamasının buralara da yansımaları var. Elinde bir cep telefonu olan biri eğer internet bağlantısı varsa, herhangi birine her türlü suçlamayı, karalamayı yapıp o kişinin kariyerini sıkıntıya sokacak imkanına da sahip. Sözlükler de aynı çalışıyor. Sosyal medyada kişisel olarak katılımda bulunduğumuz ve paylaştığımız yaklaşık elli platform var. Sözlükler bunlardan yalnızca biri. Sözlüklerin bazıları uzmanlık alanlarına göre referans haline gelmişler. Kuralsız siteler de var. Dilin kemiği yok, herkes yazıyor çiziyor. Bilgi veren de var, hakaret eden de.

        'Sözlüklerde bilgi değil yorum var'

        Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı İnternet Geliştirme Kurulu Başkanı Serhat ÖZEREN:

        BU tür sözlükleri bilgi amaçlı değil de daha çok yorum amaçlı görüyorum. Orada bilgiler net değil. Benim için bilgi doğruluğu kanıtlanmış, kesin sonuç anlamına geliyor. Oysa burada daha çok yorumlar ve gözlemler ön plana çıkıyor. Sözlüklere bir olay, bir konu, bir kişi analizi için bakıldığı zaman oldukça faydalı bilgiler verebiliyor. Ancak hiçbir zaman eleştiri ile hakareti birbirine karıştırmamak lazım. Maalesef eleştiri adı altında hakarete boyutuna varan söylemler de oluyor. Kişilerin özgürlüğünü kısıtlamadan kişiler hakkında eleştirel söylemler yapılabilir. Ama aynı şekilde eleştiri yapanların da özgürlüğü kısıtlanmasın. Temel kaide normal hayatta insanlar birbirlerine nasıl davranıyorsa, sosyal medyada da sözlük ortamında da aynı şekilde davranılmalı. Rumuzların, takma isimlerin arkasına saklanarak insanlar hakkında olumsuz şeyler söylemek de çok hoş değil.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ