Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam ‘Çantasında krem olan tutuklandı, palalı serbest kaldı’

        Ahmet CİRİK-Zeynep YILDIRIMÖzden ATİK/AHT

        Avukat Ömer KAVİLİ:

        MAHKEMEDE alınan o karar yerine, kurala bakmak lazım. Gezi olayları sırasında, elinde sadece gaz maskesi, gözünde sualtı gözlüğü veya çantasında sadece tahrişi önleyen koruyucu krem bulunduğu için gözaltına alınan ve tutuklanan insanlar var. Bunlar ne olacak? Üzerlerinde bu eşyaları bulunduran kişilerin tutuklanıp ya da gözaltına alınıp, pala ile saldıran birinin tutuklanmaması çok düşündürücü. Ayrıca polisin sırt çantasına elini sokup gaz bombasını alıp atan, teşkilattan olmayan birilerinin kullanması ne kadar doğrudur? Emniyet Müdürü ve İçişleri Bakanı’nın istifa etmesi gerekir.

        Avukat Eşref ÇALIŞIR:

        HUKUKİ bulmuyorum. Çünkü Türk Ceza Kanunu’nun tutuklamalarla ilgili maddesinde, ateşli silahlarla yaralanmaya sebep olan düzenlemeler mevcut. Katalog suçları içerisinde belli suçların tanımı vardır. Bu da onlardan biri. Hâkimin takdiri, istese tutuklayabilir, gerekçeler var. Asıl olan, bu gibi durumlarda tutuksuz yargılanabilir de olması. Ancak ben olsam elimde kanuni gerekçem olduğu için tutuklardım.

        CHP İstanbul Milletvekili-Avukat Sezgin TANRIKULU:

        ‘Davranışları infial yaratıyor’

        BURADA yaralamaya teşebbüs var. Bunlar tutuklamayı gerektirmez yaralama yok. Ancak benim açımdan burada önemli olan bu sanığın infial yaratan davranışlarıdır. Elinde pala olan sanığın davranışından daha önemli olan, bu eylemin güvenlik güçlerinin gözetimi altında yapılmış olmasıdır. İnfaal duyduğum olay budur.

        Avukat Aydeniz TUSKAN:

        ‘Saldırganlara cesaret verildi’ HİÇ hukuki dayanağı yok. Kayıtta elinde pala olduğu açıkça görülen ve bir kadına yönelik sokakta şiddet uygulayan kişinin cezalandırılmaması tamamen hukuk ve yasadışı bir durumdur. Kadınlara karşı sokakta her an için saldırı yapılabileceği yönünde insanlara cesaret verilmektedir. Bunu şiddetle protesto ediyoruz.

        ‘Esnafın hukuk çerçevesinde yaptığı eylem’

        Anayasa Komisyonu Başkanvekili AK Parti Milletvekili İdris ŞAHİN:

        ÖZELLİKLE de şu son günlerdeki yargıya intikal etmiş bir konuyla alakalı, oradaki esnafın içinde bulunduğu haletiruhiyeyi en iyi anlaması gerekenler sizlersiniz. Şimdi, oradaki esnafın hukuk çerçevesinde yapmış olduğu bir eylemi yargıya da müdahale etmek suretiyle burada hükümete yansıtmak ve hükümetin sanki bu kişileri tutuklamadığı gibi bir söylem içerisine girmenin de haksızlık olduğuna inanıyorum.

        Avukat Doç. Dr. Yılmaz YAZICIOĞLU:

        636 sayılı ateşli silahlar ya da mermilerle ilgili ya da benzerleriyle ilgili bir kanunumuz var. Bu kanuna göre pala 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası gerektiren bir silah. Böyle bir silahla, dolu bir tabancayla ya da boş bir tabancayla fark etmez, tutuklama meselesine çok soğuk bakan insanlarız. Bu kişinin tutuklanıp tutuklanmayacağını, hâkim olayın vahametini, toplum üzerindeki etkisini, yapacağı uygulamaların o kişi üzerindeki etkisini dikkate alarak hareket etmek zorunda. Burada savcı tutuklama istemiş ama hâkim herhalde palayla ilgili herhangi bir kimsenin yaralanmadığını, herhangi bir kimseyi öldürmek kastıyla kullanılmadığını düşündüğü için kişiyi serbest bırakmış. Bu olay normal mahalle arasında bir kavga olsaydı büyük ihtimal o şahsı hâkimlerimiz tutuklardı. Ancak Türkiye’deki siyasi konjonktür adliye uygulamalarını son derece derinden etkiliyor. Sonuçta bir yaralanma görmediğinden serbest kalması normaldir. ‘Kaçma şüphesi yoksa normal’

        ‘Beni yaralayınca palayla itekledim’

        GEZİ Parkı olayları sırasında geçtiğimiz cumartesi günü Taksim Talimhane’de bir kadına elindeki palayla müdahale edip tekme atan Sabri Çelebi, savcılıktaki sorgusunda suçlamaları kabul etmedi. Gözaltına alındığı 3 kişiyle birlikte “yaralama” ve “görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından sorgulanan ve ardından mahkeme tarafından serbest bırakılan Sabri Çelebi’nin şunları söylediği öğrenildi: “Olay tarihinde işyerime saldırı olunca müdahale etmek için dışarı çıktım. Göstericiler zaten iki aydır bizi iş yapamaz hale getirmişlerdi. Saldırganlar arasındaki bayanlardan biri bana saldırıp beni yaraladı. Onu engellemek için zırhın (pala) ortasıyla itekledim. Onun dışında kimseye vurmadım. Polis gelip ‘Siz içeri geçin çekilin, biz geldik’ dedi. Biz de işyerimize girdik. Polis arayıp ‘Aranman var, gelmen gerekiyor’ dedi. Ben de geldim. Suçlamaları kabul etmiyorum.”

        ‘SİVRİ TARAFIYLA VURMADI’

        Şüphelilerin avukatı Turan Öner ise “Müvekkilim Sabri Çelebi’nin ‘Vurdum’ dediği bayana, zırhın sivri tarafıyla vurmuş olsaydı, ağır şekilde yaralanma sözkonusu olurdu. Müvekkilimin bayana tekme atması tabii ki hoş değil. Önceki saldırılar nedeniyle oldu. Amaç püskürtmektir” diye konuştu. İstanbul 30. Sulh ve Ceza Mahkemesi, et ve börek dilimlemekte kullanılan pala, döner satırı ve sopaları Kriminal Şube Müdürlüğü’ne gönderdi. Kriminal, suç aletlerinin “vahim” nitelikte olup olmadığını inceleyecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ