İş bıraktıran hastalık

Kronik kas-iskelet sistemi ağrısı yaşayan kişilerin yüzde 40'ı çalışmayı bırakıyor.

Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 25 Avrupa ülkesini kapsayan “Sağlıklı İş Gücü Çalışması” raporuna göre, kronik kas-iskelet sistemi ağrısı yaşayan kişilerin yüzde 40'ı çalışmayı bırakmak zorunda kalabiliyor.The Work Foundation tarafından yürütülen çalışmanın raporu, Esma Sultan Yalısı'nda düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Dokuz Eylül Üniversitesi Romotoloji-İmmunoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç, Türkiye'de yaklaşık 150 bin Romatoid Artrit (RA), 200 bin civarında da Ankilozan Spondilitli (AS) hasta olduğunu belirtti.

Akkoç, bu kişilerin yüzde 40'ının hastalıklarından haberdar olmadığını ve bu hastalıkların eklemlerde yol açtığı tahribatların geri dönülmez olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle erken dönemde tedaviye başlanması çok önemli. Hastalar yeterli tedavi almadıklarında, ruhsal durumları ve sosyal yaşantılarının olumsuz yönde etkilenmesi kaçınılmazdır” diye konuştu.

Türkiye'de AS'li hastaların ortalama olarak 36 yaşında emekli olmak zorunda kaldıklarını ve bunun sonucunda da yaşam kalitelerinin düştüğünü belirten Akkoç, Türkiye'de bu alan ve hastalıklarda uzman olan doktor sayısının da sadece 150 olduğunu ifade etti.

Akkoç, Türkiye de dahil 25 Avrupa ülkesini kapsayan rapora göre, kronik kas-iskelet sistemi ağrısı yaşayan kişilerin yüzde 40'ının çalışmayı bırakmak zorunda kalabildiğine dikkati çekti.

MİLYONLARCA İŞ GÜNÜ KAYIPLARI

The Work Foundation idari yöneticisi Stephen Bevan da kas-iskelet sitemi hastalıklarının hem Avrupa'da hem de Türkiye'de iş gücü üzerinde ciddi olumsuzluklar yarattığını söyledi.

“Bu hastalıklar milyonlarca iş günü kaybından sorumlu. Sadece İngiltere'de kayıp iş günü sayısı 9.5 milyon” diyen Bevan, ekonomik krizden kurtulmaya çalışan Avrupa'da politikacıların, bu tür sağlık sorunları nedeniyle işletmelerde düşen iş gücü verimliliğinin artırılması için çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı.

Ekonomist Doç. Dr. Deniz Gökçe ise sağlık sorunlarıyla ilgili maliyetlerin hesaplanmasında, tedavi giderleri gibi doğrudan maliyetlerin yanı sıra iş gücü kaybı, erken emeklilik, bakım giderleri, hasta yakınının işteki verimliliği üzerindeki olumsuz etkiler gibi dolaylı maliyetlerin de çok önemli olduğunu ve Türkiye'de veri eksikliği nedeniyle bu maliyetlerin değerlendirilemediğini belirtti.

Toplantıda konuşan ve eşi 50 yıldır romotoid artirit hastası olan Matthias Orschel de eşinin günlük hayatını kolaylaştırmak için çeşitli araçlar geliştirdiğini söyledi. Orschel, “Doktor ve hasta yakınlarının bu hastalıkla mücadele eden hastaların yaşadığı sıkıntıları anlayabilmesi için bir elbise geliştirdim. Giydiğinizde hareketleriniz kısıtlanıyor ve rutin işlerinizi yapamaz oluyorsunuz” dedi.

“Sağlıklı İş Gücü Çalışması” raporu, kas-iskelet hastalıklarının erken tanısı ve bu hastalıklara erken müdahalenin, devletlerin sağlık ve iş göremezlik bütçelerinin yükünü hafiflettiğini, kişilerin yaşam kalitesini ve çalışanların performansını ölçülebilir düzeyde iyileştirdiğini ortaya koyuyor.

ROMOTOİD ARTİRİT VE ANKİLOZAN SPONDİT NEDİR?

Romotoid artirit, birden çok eklemde ağrı, tutukluk, şişlik ve hareket kısıtlılığına yol açan kronik bir hastalık. Eklemlerde oluşan harabiyet, uzun süreli ağrı, fonksiyon kaybı ve iş yapamamayla sonuçlanıyor. Kadınlarda daha fazla görülen hastalık halk arasında “iltihaplı romatizma” olarak biliniyor.

Ankilozan spondit ise esas olarak omurgayı etkileyen bir iltihaplı romatizma. Daha çok 30 yaş altında rastlanan hastalık, erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülüyor.

Hürriyet