Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Fruktozun 3 büyük tehlikesi!

        Belki de şu anda bu metni okurken çikolatanızı yiyorsunuz, meşrubatlarınızı yudumluyorsunuz. Peki hiç baktınız mı içinde glukoz, fruktoz, mısır şurubu var mı? Neden tatlı olarak satın aldığımız ürünlerde sakaroz ürünleri kullanılmıyor da fruktoz şurubu kullanılıyor? Michelle Obama'nın yaptığı "Glukozlu, fruktozlu ürünleri kullanmayın" çağrısı etkili oldu ve Türkiye'de yapılan araştırmalarda çok çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. HABERTÜRK TV'de HABERTÜRK Özel programında uzmanlar Yiğit Bulut'un sorularını yanıtladı.

        "ZARAR KONUSUNDA OKLAR FRUKTOZUN ÜZERİNE GİDİYOR"

        İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Radyasyon Onkolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yavuz Dizdar:

        Bu konuda yapılmış olan üç tane büyük çalışma var. Bu çalışmalarda fruktoz ve pankreas kanseri ilişkilendiriliyor. Şişmanlık üzerinden, başka şeyler üzerinden, yağlarda eriyen tarım ilaçları olabilir, herhangi bir şey olabilir. Fruktozun kanser riskini artırdığı konusunda geçen sene bir çalışma yayınlandı. Tez budur. Fruktoz insan için uygun bir şeker değildir. Hastalığa neden olur. Birinci hastalık şişmanlıktır, ikinci hastalık diyabettir, üçüncüsü pankreas kanseridir. Diğer kanserlerle ilgili bir bulgu yoktur. İnsan metabolizması glikoz üzerine kuruludur. Yani biz şeker olarak glikozu kullanıyoruzç Fruktoz bize yabancıdır. Mısır şurubu fruktozdan serbest üretilen bir şekerdir. En zararlısı konusunda oklar fruktozun üzerine gidiyor. Ve doğrudan mısır şurubuna gidiyor. Glikoz vücutta kullanılan bir fon. Fruktoz pankreas kanserini çoğaltıyor. İki bin kişiyi alıp 10 yıl günde 2,5 litre meşrubat içirirseniz farkı görürsünüz. 180 km hızla duvara çarpan bir aracın içindekiler ölür mü ölmez mi? Duvar mı, araç mı, içindekiler mi suçludur bilemezsiniz. Ama fruktoz pankreas kanseriyle ilişkilendirilmiştir.

        

        VİDEO 1 İÇİN TIKLAYIN

        Türkiye İçecek Gıda Dernekleri Federasyonu Üyesi İlknur Menlik:

        Türkiye'de GDO'lu üretim yok. Türkiye'de üretilen fruktoz ve glikoz tamamıyla yerli üretim mısırdan elde edilir. Onun da yönetmeliği vardır. Yetmediği durumlarda ithal ediliyor. Türkiye'de çalışan 5 nişasta bazlı şeker fabrikası üretimini tamamen yerli mısırdan yapar. GDO'lu mısırdan üretiliyor gibi bir ifade son derece sansasyonel bir ifade. Bunu kabul etmek mümkün değil. Şeker Kurumu'nun bu konudaki düzenlemelerine tekrar göz atarsanız, şeker fiyatları yönetmeliğidir, yasayla bu düzenleme kural altına alınmıştır. Türkiye'de üretilen nişasta bazlı şekerler, tamamen yerli mısırdan elde edilir. Önemli ekin alanlarından biri Adana'dır. Şeker pancarı kadar mısır tarımından da geçimini sağlayan çiftçilerimiz var. Pancar şekeri kadar mısır şekeri de doğaldır. Üç temel ham maddesi vardır şekerin. Mısır, pancar ve şeker kamışı. Bunun dışında patatesten de buğdaydan da şeker üretebilirsiniz. Şeker kamışı bu coğrafyada yetişmediği için iki ham maddemiz var. Şeker pancarı ve mısır. Nişasta bazlı şekerler gıda endüstrisinde sadece maliyet avantajı yüzünden tercih edilmez. Ürüne sağladığı kalite özellikleri yüzünden tercih edilir. Şeker pancarı ile NBŞ birbirinin yerine kullanılan ürünler değildir. Birbirini destekleyen ürünlerdir bunlar. Birbirinin yerine ikame edilmez. Enzim yöntemi ya da asit yöntemiyle glikoz üretiliyor. Bunların molekül yapıları aynıdır. Obezite, diyabet, kanserin arttığı doğrudur. Bunlara zaten çözüm arıyoruz. ABD'de ve AB'de kota yok. Kotayı doğru tanımlayalım. Michelle Obama da bilgi eksikliğine sahip. Dünyanın hiçbir yerinde sağlık eksenli bir kota yoktur. Glukoz fruktozun kanser yaptığını iddia edenler şunu da kabul etmeliler, biz bu şekeri normal sofra şekerinden de alıyorsak, mısır şekerinden de alıyorsak, şeker pancarından da alıyorsak aynı glukoz ve fruktozu alıyoruz. Hepimiz yiyoruz. Ülkelerin damak tadına göre üretici firmalar değişiklik yapabilir. Uzakdoğu insanıyla, AB ülkeleriyle bizim damak tadımız farklı. Ona göre üretim yapıyorlar. Bu işin sağlık tartışmasıyla iktisadi tartışması bambaşka. Eğer denilen gibiyse derhal yasaklansın. Kanserojen etkisini kanıtlayanın gideceği yer Cumhuriyet Savcılığı'dır.

        Yiğit Bulut: Ama bu konuda lobiler var.

        İlknur Menlik: Bir şey üretiyorsanız, ne üretirseniz üretin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kapısını çalmak durumundasınız.

        Yiğit Bulut: Çok iyi biliyorsunuz...

        İlknur Menlik: Çok iyi biliyorum

        Yavuz Dizdar: Ben de iyi biliyorum.

        Yiğit Bulut: Türkiye'de NBŞ bazlı üretim yapan beş tesis var. Cargill, Amylum, Pendik Nişasta (Ülker- Cargill), Tat ve Sunar Nişasta olarak Türkiye'de üretim yapıyorlar. Cargill bir gıda devi oldu. Sadece Nişasta Bazlı Şeker üretmiyor, hayvansal gıda üretiyor. Türkiye'de glikozla beslenen arıların yaptığı ballar AB tarafından Türkiye'ye geri gönderiliyor. Bu balların sahte olduğu AB tarafından deklare edildi. Yediğiniz bal da sahte olabilir.

        VİDEO 2 İÇİN TIKLAYIN

        VİDEO 3 İÇİN TIKLAYIN

        Şeker-iş Sendikası Başkanı İsa Gök:

        Ben İlknur Hanım'ın "Dünyada kota yoktur" sözleri üzerinden başlamak istiyorum. İnsan sağlığıyla ilgili bölümü bilimadamları tartışıyor. ABD Gıda cve İlaç İdaresi Nisan 2008'de içeriği yüksek fruktoz olan meyveli ürünleri suni tatlandırıcılı olarak kabul etmiş. ABD bilimadamları bunun da obeziteyi tetiklediğini ortaya koyarak yüzde 10'luk kotayı yüzde 8'e düşürmüştür. AB ülkelerinin aşağı yukarı hepsinde kota vardır. AB ülkelerinde NBŞ ile beslenmeyi reddeden birçok ülke vardır. Avusturya hiçbir şekilde Nişasta Bazlı Şeker üretimi yapmıyor. Çek Cunmhuriyeti, Danimarka, Hollanda, Fransa

        İrlanda, İsveç, Litvanya, Portekiz, Slovenya, Yunanistan'da NBŞ üretimi yapılmıyor. Bunun üretimin insan sağlığının zararlarıyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Sağlık sebeplerinden dolyaı sınırlandırılıyor. ABD Gıda ve İlaç İdaresi bunu yapay tatlandırıcı olarak görmüş. Türkiye'de NBŞ üretiminin sağlık açısından tartışmalarını bilimadamlarına bırakmak lazım. Türkiye'de şeker üzerinden oynanan oyunları çok iyi analiz etmek lazım.

        Diyetisyen Sanem Apa:

        Hiçbir besin tek başına suçlu değil, tek başına mucizevi etki bırakmıyor. Bu sektörde veya başaka sektörlerde çalışan kişiler etkilenebilir. Nelerin obeziteye yolaçtığı önemli. Bu tek başına fruktoz ya da tek başına yağlı yiyecekler değil. Fruktoz diyabete, obeziteye yolaçtığından dolayı kanseri tetikleyebilir. Bunların tüketim miktarı nedir? Siz patatesi, pirinci de çıkarmalısınız. Çocuklar çok daha farklı. Aileler yönlendirilmeli. Onlar o şekilde uygun davranabiliyorlar. Marketlerdeki aburcubur reyonlarında bu maddeli ürünler var. Ne miktarda yenildiği önemlidir. Çocuk için her gün tüketilmesi doğru bir alışkanlık değil. Tüm çikolatalarda fruktoz var. Denetim çok önemli.

        VİDEO 4 İÇİN TIKLAYIN

        ŞEKERDE LOBİ İDDİASI! TIKLAYIN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ