Su içmek saç dökülmesini önlüyor

Sonbahar gibi mevsim geçişlerinde saç dökülmelerine karşı uyaran uzmanlar, özellikle bol su tüketimi ve sağlıklı beslenmeyle bu sorunun ortadan kaldırılacağını belirtiyor.

Devamlı şapka, jöle gibi saçlı derinin hava almasını engelleyen etmenlerin de saç dökülmesini tetiklediğini kaydeden uzmanlar, fazla alkol ve sigarı tüketimini de saçların dökülmesine neden olduğunu vurguluyor. Mümkün olduğunca alkol ve sigaradan uzak durulmasını tavsiye ediyor.

Dermatolog Ahmet Günay, sağlıklı beslenmenin vücuda, cilde olduğu gibi saçlar içinde faydalı olduğunu söyledi. Bu bağlamda bilinen yeterli protein ve vitamin içeren beslenme tarzının tercih edilmesini önemli olduğunu kaydeden Günay, saç konusunda yeterli su tüketiminin de bir başka önemli unsur olduğunu belirtti.

Saç dökülmelerine dikkat!

Modern yaşamın getirdiği sorunlardan birisde saç dökülmesi! Babalarımızın 40'lı yaşlardan itibaren yaşadığı sorun günümüzde 20'li yaşlara inmiş durumda.

Üstelik sadece erkeklerin değil kadınlarında saçı daha erken ve fazla dökülüyor, zayıflıyor. - Uzman doktorlar bu konuya dikkat çekerek şunları söyledi:

Prof. Dr. Sibel Alper: Saç dökülmeleri son yıllarda karşılaşılan dermatolojik sorunlardan biri malesef artık çok genç yaşlarda başvuruyor hastalarımız. Saç dökülmeleri çok çeşitli, bazıları liken planus, diskoid gibi deri hastalıklarına bağlı olabiliyor. -

Bağışıklık sisteminin yanlış sinyaller vermesi ile oluşuyor ve stres çok önemli bir tetikleyici. Çocuklarda sınav dönemlerinde görülebiliyor.

Sevindirici olan tedavinin yardımı ile 3 ayda %70 düzeliyor ama özellikle allerjik yatkınlığı olan bireylerde tekrarlama niteliğinde.

Saçlar çok sıcak suda yıkanmamalı, yıkadıktan sonra argan yağı gibi bir nemlendirici kullanılmalıdır.

Dökülen saça mümkünse hiç kimyasal işlem, sıcak fön, düzleştirici uygulanmamalıdır.

Dr. Özgür Şamilgil, beslenmenin saç sağlığı üzerine dikkatine çekerken "Doğru beslenmek, düzenli uyku, fiziksel egzersiz ve sigara kullanmamak ilk koşullardandır. "

"Ayrıca ağır metaller, ilaç artıkları içeren kirli şebeke suyuyla yıkanma, tarım ilaçları içeren sebze ve meyve tüketimi, guatr bozukluğu saç dökülmelerinde büyük rol oynuyor."

Yard. Doç. Dr. Zahide Eriç: Ani saç kaybı psikiyatrik bir sebeple, ameliyat sonrası veya geçirilen bir hastalık sebebiyle olabilir.

Hormonal düzensizlikler ve değişiklikler ise gebelikte, doğum sonrası, menopozun başlangıcında veya doğum kontrol haplarının ani kesilmesiyle geçici saç kayıplarına yol açabilir.

Kanser, depresyon, kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği, romatizmal hastalıklar için kullanılan bazı ilaçlar saçta dökülme yapıyor.

Ayrıca psikolojik sebeplerle oluşan saç çekme hastalığıyla ve saçları sıkı toplama şekliyle de bazı alanlarda saç dökülmesi olabilir!

Peki saç dökülmesine karşı neler yemeliyiz?

Fazla tarım ilaçları içermeyen, organik yetiştirilmiş bitkisel ve hayvansal besinler.

B vitaminleri, magnezyum ve demirden zengin, çiğ tüketilen koyu yeşil yapraklı sebzeler(ıspanak, brokoli, marul, roka, semizotu, nane, maydonoz, kekik vb) tam tahıllı buğday...

Antioksidan özelliği fazla olan koyu kırmızı, mor, sarı, turuncu renkli çilek, kiraz, vişne, domates, incir, yaban mersini, karadut, ahududu gibi meyveler.

Kaliteli, organik hayvansal protein: Kırmızı et, sakatat, tavuk, soğuk su deniz mahsulleri(somon, istiridye gibi) yumurta sarısı, keçi sütü, eski peynir.

Ev yapımı kefir, yoğurt, boza, turşu gibi faydalı bakteri içeren fermente besinler.

Soğuk sızma zeytinyağı ve hindistancevizi yağı...

Ayrıca yoga, akupunktur ve masajda saç dökülmesine karşı iyi gelen yöntemler olarak biliniyor.

Günay, "Günde 2 - 2,5 litre su içmek, cildimize olduğu gibi saçlı derimize de gerekli nemi içeriden sağlayarak saç dökülmesinin önlenmesinde önemli rol oynar." dedi. Saç dökülmesine karşı deri temizliğinin de etkili olduğunu aktaran Günay, "Günümüz insanı, sanayi artıkları, hava kirliliği, çalışma ortamı gibi nedenlerle saçlarını her gün ya da gün aşırı yıkamak zorunda kalıyor. Bu da saçlı deri sağlığı için gerekli yağ ve nemi kurutacağından uygun şampuan ve nemlendiricilerin seçilmesini gerekli kılıyor." ifadesini kullandı.

Özellikle yağlı saçların daha fazla döküldüğünü, saç temizliğimiz için kullanılacak ürünlerin doğru seçilmesi gerektiğini anlatan Günay, “Saçlı deriyi daha iyi temizleyen, içeriğinde fazla kimyasal bulunmayan, doğal maddeler içeren şampuan ve temizleyiciler kullanılmalı.” tavsiyesinde bulundu.

Saç güzelliğiniz için bunları mutlaka tüketin!

Saçlarımızı tamamlayan en önemli etkenlerden biri de beslenme. Saç sağlığımız, gerekli olan vitamin, mineral ve diğer besin öğelerinden zengin bir beslenme şekline bağlıdır.

Çeşitli ve dengeli beslenmeyle saç sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz. Cansız saçlar besin alışkanlığınızı değiştirmeniz gerektiğinin sinyallerini verir.

Her saç teli proteinden oluştuğundan, saçın uzaması ve sağlıklı olmasını sağlayan bu besinden eksik beslenirsek eğer saç sağlığımız da bozulur.

Beslenmedeki bozukluk saçlarımızın aşırı kuru, aşırı yağlı ya da kepekli olmasına neden olur. - Bazı besinlerse özellikle saç sağlığını destekler.

Proteinler saçlarımızın %95'ini oluşturan keratinin meydana gelmesinde çok büyük role sahip

Balık, et, yumurta, süt ürünleri, tahıllar ve kuru bakliyatlar...

Çinko ve bakır minerali saç uzamasını destekleyerek bazı amino asitlerin saç derisi tarafından özümsenmesine yardımcı olur.

Kırmızı et, deniz ürünleri, balık ve yumurtayla çinko eksikliğini giderebilirken bakır mineraliniyse deniz ürünleri, buğday, yulaf ve soya fasulyesinden karşılayabiliriz.

Saç tellerinin beslenmesinde büyük rol oynayan A vitamini ise özellikle hayvansal gıdalarda rastlıyoruz. Balık, balık yağı, peynir, süt, sakatat ve tereyağı (ölçülü şekilde tüketmek koşuluyla)

Beta karoten A vitamininin ön maddesidir. Beta karotenin aynı zamanda A vitamini gibi kansere karşı koruyucu özelliği vardır.

Meyveler, kırmızı ve turuncu sebzeler: Havuç , domates, kabak, kavun, mango, kayısı

Koyu yeşil yapraklı sebzeler: Tere, lahana, ıspanak, marul

Bunlar dışındaysa yumurtanın sarısı, somon balığı, karides ve tavukta mevcuttur.

B5 vitamini saç oluşumunda kullanılan enzimlerin etkili olabilmesi için gerekli. -

Meyve ve sebzeler, et, yumurtanın sarısı, mantar, tam tahıllar ve kuru bakliyat B5 açısından zengin besin kaynakları.

B8 vitaminiyse saç dökülmelerinde koruyucu bir rol oynuyor.

Özellikle bira mayasıyla tanınan bu vitamin; karnabahar, mantar, kuru bakliyat, yumurta, havuç, domates, ıspanak, portakal, elma, deniz ürünleri, beyaz et, inek sütü ve süt ürünlerinde bulunarak geniş bir besin ağı sunuyor.

Esansiyel Yağ Asitleriyse saç sağlığında olmazsa olmazlardan.

Bitkisel yağlar ve balıkta bulunuyor.

Fındık, badem, bitkisel yağlar, buğday tohumu, tam tahıllar ve tereyağının ev sahipliği yaptığı E vitaminiyse kepek oluşumunu önlüyor.

Saçları tararken saçlı deriye temas etmenin folliküllerde bulunan faydalı yağların saç tellerine yayılmasını sağladığını ifade eden Günay, ancak fön, düzleştirici gibi cihazların sık ve yakın mesafeden kullanıldığında saçlı derinin doğal nemini kaybedeceğini, hem dökülme hem de kırıkların oluşumu kolaylaştıracağını aktardı. Günay, devamlı şapka, jöle gibi saçlı derinin hava almasını engelleyen etmenlerin de saç dökülmesini tetiklediği kaydetti.

Sigara ve alkolün aşırı tüketilmesinin de saç dökülmesini direkt etkilediğine vurgu yapan Günay, “Bu yüzden sigara ve alkol tüketiminden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Demir ve çinko eksikliği önemli saç dökülmesi nedenlerindendir. Ancak bunlar ağır metaller olduğundan, yapılacak tetkikle eksiklikleri ortaya çıkmadan kullanılmaları doğru değildir." şeklinde konuştu. Günay, saç dökülmesi önlenemiyorsa mutlaka dermatoloğu başvurulması gerektiğini dile getirdi.

Su içmeyi sevmeyenlere öneriler

Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Uşarer, 'günde en az 2 litre içilmesi' uyarılarına karşın su içmeyi sevmediklerini, unuttuklarını söyleyenlere aromalı, serinleten önerilerde bulundu

Yüksek hava sıcaklığının su ihtiyacını artırdığına dikkat çeken Uşarer

Direkt su içmekten hoşlanmayanlar su dolu sürahinin içine limon ve meyve dilimleri atarak suyu aromalaştırabilirler

Şekersiz komposto ile sıvı alımını artırabilirler" dedi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Uşarer şu alternatifleri sundu:

Süt ve Ayran: Düşen kan şekeri ve tansiyonu dengelemek için ayran tercih edilebilir.

Ayran içmekten hoşlanmayanlar 1 bardak ayran içerisine bir miktar buz, maden suyu ve taze nane ekleyerek daha zevkli hale getirebilirler.

Ayrıca 1 su bardağı süt ve 1 adet mevsim meyvesini blenderden geçirerek sağlıklı bir içecek elde edebiliriz.

Tüm bu içeceklerin kalorisi kremalı kahve ya da hazır meyve sularından çok daha düşük olacaktır.

Taze Sıkılmış Meyve Suları: Günde 1 su bardağı (200 ml) kadar meyve suyu tüketilebilir.

Fazlası enerji alımını arttıracağı için günlük önerilen miktar aşılmamalıdır

Meyve sularının - yanında evde yapılmış az şekerli limonata da tercih edilebilir

Limonataya taze nane eklenmesi hem tadını daha hafif hale getirir hem de bir miktar tokluk hissi verir.

Doğal Maden Suyu: İçerdiği mineraller sayesinde gün boyu kaybedilen sıvı ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. -

Burada dikkat edilmesi gereken nokta maden suyunun aromasız - olmasıdır.

Fazla şeker almamak için sade olan maden sularını tercih etmeliyiz. Mide rahatsızlığı ve yüksek tansiyonu olanların maden suyunu dikkatli içmeleri gerekir.

İçerdiği asit ve sodyum var olan rahatsızlıkları tetikleyebilir.

Siyah Çay ve Bitki Çayı: Çay içerdiği kafeinden dolayı vücuttan su atımına neden olur. Bu nedenle çay içtiğimiz zaman yeterli miktarda su tükettiğimizden emin olmamız gerekir.

Yemekten hemen sonra çay ve kahve tüketiminden kaçınmak gereklidir. Çünkü çayın yapısında yer alan tanenler demir emilimini azaltır

Bu yüzden yemeklerden en az 45 dakika sonra içilmesi önerilir.

Siyah çay antioksidan açısından zengin olmasına rağmen yeşil çayın antioksidan kapasitesi daha fazladır.

Eğer kronik rahatsızlığınız yoksa günlük 2 fincan yeşil çay ve 3- 4 fincan siyah çay tüketmek yeterli olacaktır.

CİHAN