Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Serenad Bayraktar: Hayallerim bugünkü hayatımı oluşturdu!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Serenad Bayraktar nasıl biridir?

        Müzik ile doğmuş müzik ile büyümüş biriyim. Küçük yaşlardan bu yana müzik eğitimine ailem sayesinde başladım. Evde her zaman onlarla şarkılar söylerdim. Annem TRT'de çalıştığı zamanlarda beni bazen kayıt stüdyosuna götürürdü ve oradaki atmosfer her zaman dikkatimi çekerdi. Bu nedenle küçükken bana, 'Büyüyünce ne olacaksın?' diye sorduklarında hep 'Sanatçı olacağım.' diyormuşum... Bunların dışında kendimi inanılmaz bir hayvansever olarak tanımlayabilirim. Hayvanları gerçekten çok seviyorum. Onlar için elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Enerji konusu dikkatimi çekiyor. Hatta Access eğitimi almış olmam beni hayata karşı daha pozitif kılan şeyler arasındadır. Kötü bir olay yaşasam bile bana getirdiği olumlu düşünceleri hemen cebime atıyorum ve beni geliştiren en büyük şeyin bu olduğunu düşünüyorum.

        REKLAM

        Hayallerinizin şu anki hayatınızı oluşturmada rolü neydi?

        Öncelikle ailemden bahsetmem gerek. Hayallerimin hayatımı oluşturmasındaki en önemli rolü ailemin ve yakınlarımın bana olan sonsuz güveni sayesinde oluştu. Bunun dışında benim inatçı tavrım bu durumu hep destekledi. Eğer kendime bir hedef belirlediysem ona ulaşmak için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Genellikle ben hayallerimi her yeni yılın ilk günü aynı deftere yazıyorum ve geçen yıllar boyunca hangi hedeflerime ulaştıysam onların üzerini çiziyorum. Bu nedenle her yıl hedeflerime yenilerini ekliyorum. İnatçılığım ve ailemin desteği sayesinde Hollanda'ya okumak için geldiğim dönemlerde yurt dışına okumak biraz zordu ama imkansız değildi. Bunun en büyük etkeni sizi sonsuz destekleyen birilerinin olmasıdır. Bazen bazı konularda yapamayacağımı düşündüğüm ne varsa bunların tamamını her zaman sevdiklerimin bana olan inancı sayesinde gerçekleştirebildim. Aslında hayallerim Hollanda'ya okumak için geldiğim zamanlarda gerçekleşmeye başladı ve bu devam ediyor.

        REKLAM

        "BİRÇOK ŞEYİ KENDİ BAŞIMA YAPTIM"

        Müzisyen bir aileden geliyorsunuz... Bunun avantajları oldu mu?

        Her zaman olumlu bir katkısı olduğunu söyleyebilirim. Trompet sınavları ve orkestra konserleri benim için hep biraz gergin geçerdi. Ailemin en çok o zamanlarda beni gerçekten çok iyi anladığını ve destek olduğunu hissediyordum. Çünkü müzik yapmak o yaşlarda pek de kolay bir şey değil. Çoğu kez hocalarımın baskısını ailemin destekleri ve anlayışlı tavrı sayesinde yendim. Konserlerde yaptığım hataları babam bana güzel bir şekilde ifade ederdi. O dönemler bu duruma biraz üzülürdüm fakat bunun beni geliştiren bir şey olduğunu anlamaya başladığımda ona kulak verdim. Konserlerden sonra babam ile çalışırdık. Şu anda bunların hepsini yapmış olmamız çok işe yaradı. Bu konuda kendimi şanslı görüyorum. Çünkü aynı şey arkadaşlarım için hep tereddüt olmuştur. Lise dönemlerimde mesela bütün notlarım hep çok iyiydi. Bu da o yaşlarda bazı arkadaşlarımın gözünde 'Ee ailesi müzik öğretmeni...' gibi şeyler söylenmesine yol açıyordu. Tam aksine aslında anne ve babam bana gideceğim yolu göstermişti. Yaptığım birçok şeyi kendi başıma yaptım. Hatta bazen babamdan destek istediğim zamanlar olduğunda 'Kızım sen yaparsın, sınıfta kimin anne ve babası öğretmen?' diyerek daha çok benim adım atmamı sağlayan telkinlerde bulunuyordu. Birçok şey şu an düşündüğümde çok daha anlamlı geliyor. Onlar sayesinde çok şanslı olduğumu biliyordum.

        REKLAM

        Bir yandan da Hollanda-Rotterdam Codarts Üniversitesi'ndeki müzik yolculuğunuza trompet ile devam ediyorsunuz... Peki neden trompet?

        Trompet ile çok küçük yaşlardayken tanıştım. Çizgi film izlerken sesi her zaman çok dikkatimi çekiyordu. Babam hatırladığım kadarıyla 2002 veya 2003 yıllarında öğretmen olduğu okulda orkestra şefiydi ve orkestrasına bakır üflemeli enstrümanları eklemişti. İlk defa dört veya beş yaşımda bu enstrümanı gördüm. O günlerden sonra trompete aşinalığım arttıkça küçük yaşlardan beri hayalini kurarak çalmak istediğim tek enstrüman o oldu. Orta okula başlamadan hemen önce trompeti araştırmak ve daha çok dinlemek istediğim zamanlar oldu. İnternette çok az şey bulabiliyordum. Bundan dolayı kitapçılarda kaynak bulmaya yöneldim. Bir kitapçıya gidip Maurice Andre'nin Edition Vol. 3 albümünü ve Chat Baker'ın üç tane albümünü almıştım. Bunlar; "Hearbreak", "Each Day Is Valentine's Day ve Sings" albümleriydi. Ben bu albümleri günün her saatinde evde çokça dinlemeye başladım. Bu albümler trompete karşı olan tutkumu daha fazla arttırdı. Konservatuvar giriş sınavında ise benim için trompetten başka bir enstrüman düşünülemezdi. Okulu kazanıp bölüme başladıktan sonra trompeti bana daha da çok sevdiren sevgili öğretmenim Erden Bilgen oldu. Onun sayesinde birçok uluslararası ödül, dereceler ve birçok konserlere katılma imkanı buldum. Bence bir şeyi ne kadar çok seviyorsanız başarılı olma ihtimaliniz de o kadar çok oluyor. Onlar sayesinde her zaman çok şanslı olduğumu düşünüyordum.

        REKLAM

        "MÜZİĞİMİZ BİZİ BİR ARAYA GETİRDİ"

        2020 yılından beri Genco Arı ile çalışıyorsunuz nasıl bir araya geldiniz?

        Bu sorunun cevabı gerçekten şöyle ki; müziğimiz bizi bir araya getirdi. Aslında dört beş yıldır kendisiyle tanışıyoruz. Ben konservatuvara başladığım ilk yıllardan beri kendisini her zaman sıkı bir şekilde takip ediyorum. Yaptığı müzikler, kompozisyonlar, enstrüman tarzı benim için inanılmaz ayrı bir yerdeydi ve hala aynı şekilde düşünürüm. Çoğu albümünü resmen ezberledim yaptığı aranjmanları durmadan dinledim. Bu nedenle konservatuvar zamanımdan bu yana kendisi benim her anlamda öğretmenim oldu. Daha sonra birbirimizi yakından tanımaya başladık. İlişkimiz ağabey-kardeş bağına dönüştü. Müzik dışında da çok güzel bir dost ve aile bağına sahip oldum. Genco ve eşi Burcu Arı ile çok yakınım. Küçük yaşlardan beri Genco'yu bulmamın sayesinde hep güzel müzikler dinledim. Birlikte çalışabildiğimiz için kendimi çok şanslı hissediyorum.

        REKLAM

        Geçtiğimiz kasım ayında "Güneye Göçelim" şarkısını dinleyicilerle buluşturdunuz... Nasıl geri dönüşler aldınız?

        "Güneye Göçelim"in çok doğru bir zamanda çıktığını düşünüyorum. Bence dinleyen herkese bir şeyler kattı ve birçok şey hatırlattı çoğumuza. Birkaç kişi beni radyoda dinleyip beni bulduklarını ve şarkıyı çok beğendiklerini söylediler. Hatta çoğu kişi "Güneye göçtük" sayende dedi. Şarkımızın işe ve okullara dönüş için bir umut olduğunu ve dinleyen herkese güzel bir enerji verdiğini düşünüyorum. Geri dönüşler genellikle böyle oldu. Bu şekilde güzel tepkiler almak beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bu da daha güzel şarkılar yapmamız için bana oldukça güçlü bir enerji veriyor.

        REKLAM

        "Güneye Göçelim"den sonra "Kalp Kırıntısı" şarkısı bize sürpriz oldu... Yeni projeleriniz için belirlediğin bir zaman sıralaması var mı?

        Aslında stüdyoda sürekli olarak üretim sürecinde olduğumuz için hazırda olan çok şarkılarım var. Akustik bir projeden oluşacak albümümüz var. Aynı zamanda cover'larımıza da devam ediyoruz. Bunların yanı sıra kendi şarkılarımdan oluşan bir albüm ve single olarak yayınlamayı düşündüğümüz birçok şarkımız var. Aslında çoğu şarkım hazırda olduğu için hepsi için belirli bir tarih olduğunu söyleyemem. Çünkü yeni şarkılar üretmeye devam ettiğim için listemize hep bir yenisini ekliyoruz. Hepsinin net bir tarihi henüz yok. Genelde tarihler klip çekimleri tamamlandıktan sonra netleşiyor. Ama her zaman en erken bir buçuk ay, en geç iki ayı geçmeyecek bir şekilde tarih seçtiğimizi söyleyebilirim.

        14 Şubat için alışılagelmişin dışında melankolik bir şarkıyla karşımıza çıktınız... Sevgililer Günü'ne özel çıkan bu şarkının hikayesi ne? Sözü ve müziğinde sizin imzanızı görüyoruz...

        "Kalp Kırıntısı"nın üretim sürecinde çok melankolik değildim açıkçası. Kendi stüdyomda bolca vakit geçirdiğim dönemlerde besteledim şarkıyı. Aslında kendimi hareketli şarkılardan daha çok biraz daha aşk şarkıları, melankoli içeren müzikler ile daha iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum. Bu zamana kadar paylaştığım bütün şarkılarım hareketli olduğu için "Kalp Kırıntısı" ile beraber kendimi tekrar keşfedip ve hiç bilmediğim bir tarafımı da buldum aslında. Bu sayede kendimi daha fazla geliştirmek adına başka bir kapı daha açmış oldum.

        REKLAM

        "KENDİMİ EN İYİ İFADE EDEBİLDİĞİM ŞARKIM 'KALP KIRINTISI' OLDU"

        Peki dinlerken sizi anlattığını düşündüğünüz bir şarkıyı sorsak?

        Kendi şarkılarımdan soruyorsanız eğer hepsi diyebilirim. Çünkü hepsinde biraz hep kendimi buluyorum aslında. Kendimi en iyi ifade edebildiğim şarkım "Kalp Kırıntısı" oldu. Müzikal anlamda kendimi bu proje ile birlikte geliştirdiğimi hissedebiliyorum. Dinleyicilerimden gelen tepkiler de şarkıyı kendilerine çok yakın hissettikleri ve tamamen sürüklenip gittikleri yönündeydi. Bu nedenle hem kendimi en iyi şekilde ifade edebildiğim, hem de kendimi oldukça yakın hissettiğim bir şarkı oldu "Kalp Kırıntısı".

        Şarkılarınızın dinleyiciler üzerinde nasıl bir etki bıraktığını düşünüyorsunuz?

        Aslında gelen yorumlara göre çoğu kişi çok beğeniyor. Fakat bazı kişiler benden biraz daha melankolik ve aşk şarkıları duymak istediğini ve sesimin o tarz müziklere çok daha yakışacağını söylüyor. Tabi bu tarz yorumlar benim kendimi daha fazla geliştirebilmem açısından çok önemli. Hepsini dikkatte alıyorum. Bu nedenle gelecek olan bir sonraki şarkımızı biraz daha melankolik bir aşk şarkısı olarak seçtik. Aslında bu aşk şarkısını yeni besteledim ve hemen Genco ağabey ile kaydettik. Yapım aşamasında bir klip çektik ve inanılmaz keyifli geçtiğini söyleyebilirim. Dinleyicilerim ile paylaşmak için şimdiden çok heyecanlıyım. Sanırım herkes için büyük bir sürpriz olacak.

        REKLAM

        Serenad Bayraktar'ın müzik tarzı nedir?

        Biraz klişe olacak ama gerçekten kaliteli olan her tarzda müziği dinlerim. Dinlerken hiç önyargılı da değilimdir. Bu nedenle bir müziği sevmek benim için çok kolaydır. Fakat şu sıralar ağırlıklı olarak soul, caz ve barok tarza sahip müzikler dinliyorum. Şarkı söylerken ki tarzımın da dinlediğim müziklerle doğru orantıda olduğunu düşünüyorum. Çünkü severek dinlediğim bir tarzı gerçekten hissederek söyleyebiliyorum. Diğer türlü hem ben keyif almıyorum hem de dinleyen kişi bunu hissedebiliyor. En başta da söylediğim gibi her tarzdan kaliteli müziği dinlerim ve kendim için oldukça geniş bir repertuar oluşturmaya çalışırım.

        Bize gelecek planlarınızdan bahsedebilir misiniz? Olmak istediğiniz yer neresi?

        Aslında Hollanda'da devam eden bir hayatımın olduğunu söyleyebilirim. Gelecek ile ilgili planlarımın mutlaka bir yarısı Hollanda'da diğeri ise Türkiye'de olacak. Şu sıralar Hollanda'da daha çok eğitim odaklıyım. Konser tarihlerimiz de belli olmuştu fakat çoğu maalesef iptal oldu. Fakat şimdilik kendi evimde oluşturduğum stüdyoda vakit geçiriyorum. Bolca müzikler yapıyorum ve yaptığım bütün besteleri alıp Türkiye'ye Genco Arı'ya teslim ediyorum. Orası ayrı bir macera benim için. Aslında gelecek planlarımın içinde bolca öğrenmek ve sahne almak var. Hem çeşitli orkestralar ile konserlere çıkmak hem de şarkı söyleyerek sürekli sahnede olmak istiyorum. Bolca videolar çekip, kanalımda paylaşmak benim için ilk öncelikli şeyler şu an.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ