Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Yargı Gezi Parkı davasında karar duruşması! Gezi Parkı davası sonucu ne olacak?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Gezi Parkı eylemlerine ilişkin davada duruşma savcısı celse arasında mütalaasını açıklamıştı. Açıklanan mütalaada, Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep edilirken, 6 sanığın ise ‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme' suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

        Mütalaada ayrıca, haklarında yakalama kararı bulunan ve olayların organizatörleri oldukları öne sürülen sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dava dosyalarının ayrılarak, yakalama kararı infazlarının beklenmesi talep edilmişti.

        REKLAM

        25 NİSAN PAZARTESİ GÜNÜNE ERTELENDİ

        İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülecek olan duruşmada sanıklar ile avukatlarının son kez esasa ilişkin mütalaaya karşı savunma yapmaları ve sonrasında davada kararın çıkması bekleniyordu.

        Dava 25 Nisan Pazartesi gününe ertelendi. Dava, sanık avukatlarının savunmalarıyla devam edecek. Daha sonra sanıkların son sözleri alınarak kararın açıklanması bekleniyor.

        OSMAN KAVALA SAVUNMA YAPTI

        DHA'nın haberine göre İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, son savunmayı davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala yaptı.

        Kavala, 2017 Kasım ayında Gezi olaylarını yönetmek ve organize etmek ile 15 Temmuz darbe girişimine katılmaktan tutuklandığını, Gezi davasından beraat ettiğini belirterek,"Tutukluluğumu devam ettirmek için önce resen tahliye edildiğim darbe girişimine katılma suçlamasıyla sonra da aynı sözde deliller kullanılarak yasalara, yasalardaki tanımlara aykırı biçimde kurgulanan casusluk suçlamasıyla tutuklandım. Her iki suçlamayı içeren komplo teorileriyle ve yanıltıcı beyanlarla doldurulmuş tuhaf bir iddianame hazırlandı" dedi.

        Osman Kavala, "Benim protestoculara akıl hocalığı yaptığım iddia ediliyor. 30 yıldır sivil toplum kuruluşlarında çalışmış, barışı, insan haklarını, demokrasiyi savunan girişimlerde yer almış birisi olarak görüşlerimi kamuoyuyla da tanıdığım sivil toplum aktivistleri ve siyasetçilerle de paylaşırım. Hükümet yetkilileriyle de bir toplantıya katıldım. Benim şiddet içeren, suç sayılan bir eylem biçimini önermem, insanları, kuruluşları buna teşvik etmem söz konusu olamaz" dedi.

        Gezi Parkı'ndaki yapılaşma projesine açıkça karşı çıktığını ve bu projenin durdurulması için çaba gösterdiğini ifade eden Kavala, "Kamuoyuna yönelik açıklamalara ve bu amaçla yapılan toplantılara katıldım. Çalışma ofisim Gezi Parkı'na bitişik konumda olduğu için çeşitli defalar orada bulunma ve birçoğu hiçbir örgütle ilişkisi olmayan gençleri gözlemleme fırsatı buldum. Barışçıl biçimde ve etik değerlere bağlı kalarak sürdürdükleri nöbeti, Gezi Parkı'na sahip çıkma duyarlılıklarını takdir ettim. Kullanmaları için parka bir masa ve hoparlör götürdüm. Gezi Parkı'nda fidan ekme etkinliklerine de bizzat katıldım. Hiçbir faaliyetimi perde arkasına gizlemeye gerek duymadım. Hiçbir davranışım ve konuşmamda da gizli bir planı yürütmekte olduğuma dair bir işaret, bir ifade mevcut değildir" diye konuştu.

        Gezi protestolarının George Soros tarafından finanse edildiği iddiasının, protestolara katılanların eylemlerini itibarsızlaştırmayı amaçladığını ve kötü niyetle hazırlanmış bir kurgu olduğunu belirten Kavala, George Soros ile vakıf çalışmalarının değerlendirildiği toplantılar dışında özel bir irtibatı olmadığını söyledi. Kavala, "Hayatımın 4,5 yılını kaybettim. Teselli bulabileceğim şey, yaşadıklarımın yargıdaki sorunlarla yüzleşilmesine katkıda bulunması ihtimalidir" dedi. Kavala'nın savunmasıyla sanıkların son savunmaları tamamlanmış oldu.

        OLAYIN GEÇMİŞİ

        Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Memet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlanmıştı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanık Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatına, firari sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi ve Mehmet Ali Alabora'nın ise dosyalarının ayrılmasına hükmetmişti. Savcılığın yerel mahkemenin kararını istinafa taşımasının ardından İstanbul Bölge Adliye 3. Ceza Dairesi 22 Ocak 2021'de 9 sanık hakkındaki beraat kararını bozmuştu.

        Bozma kararının ardından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Nisan 2021'deki duruşmada bu dava ile yakalamalı sanıklar Can Dündar, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Bunun yanı sıra Osman Kavala ile CIA eski danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ‘Anayasayı ihlal' ve ‘Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme' suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları davanın Gezi Parkı ana davasıyla birleştirilmesine karar verilmişti.

        Öte yandan Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanık hakkında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Gezi Parkı olaylarına ilişkin dava ile Çarşı davası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunun belirtildiği kararda, örgüt üyeliği suçunun özelliği nazara alınarak, her iki dosyanın birleştirilmesi tarafına gidilmesi, sanıkların hukuki durumlarının buna göre takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma neticesinde beraatlarına karar verilmesinin bozma nedeni sayıldığı vurgulanmıştı. Davalar verilen bozma kararlarının ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmişti. Gezi Parkı ile Çarşı davası dosyası, 21 Şubat'ta görülen dördüncü duruşmada, davaların geldiği aşama dikkate alınarak yeniden ayrılmıştı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ