En mutlu günleri at üzerindeydi!

Süleyman Akdı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 7 Nisan 1963 tarihinde başladığı jokeylik hayatında yaklaşık 46 yılın geride kaldığını aktararak, ''Bugün bakıyorum çok uzun bir zaman geçmiş. At sırtında yaklaşık 46 yılın nasıl geçtiğini ben bile anlamadım. Sanki rüyada gibiyim'' dedi.

Aileden gelen bir binicilik mesleğine sahip olduklarını aktaran Akdı, ''Arap Kadri'' olarak bilinen babası Kadri Akdı'nın Türk biniciliğinde ikinci nesil, kendisinin ise dördüncü nesil jokeyler arasında yer aldığını ifade ederken, ''Biz atlarla çok mutlu olduk. Ben zaten özgürlüğü seven bir insanım. Hayatımda atlar, deniz ve kuşlarım olmazsa yaşayamam. Benim için hayati eksiklik olur'' şeklinde konuştu.

-''ATÇILIKTA GELECEĞİ ÇOK İYİ GÖRÜYORUM''-

Süleyman Akdı, Türkiye'de atçılık sektörünün giderek daha da büyük gelişme içine girdiğini ve ilerisi için büyük ümitler taşıdığını söyledi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmeye çalışması gibi, atçılık sektörünün de önemli ülkelerle ilişki içine girdiğini aktaran Akdı, ''Devamlı açılım içindeyiz. Uluslararası yarışlarda atlarımız dereceler yapıyor. Atçılıkta geleceği çok iyi görüyorum. At yetiştiriciliği Türkiye'de çok iyi durumda'' diye konuştu.

-''ARTIK TECRÜBELERİMİ AKTARACAĞIM''-

Aktif binicilik yaşantısını noktalayan Süleyman Akdı, artık edindiği tecrübeleri aktarmak istediğini kaydetti.

Mesleğinin her zaman atçılık olacağını anlatan ve özellikle at antrenörülüğü yapmak istediğini dile getiren başarılı eski jokey, ''Tabii ki genç jokeyler de yanımıza gelecekler ve onlara destek olacağız. Aprantilere öğüdüm; çok çalışmaları, 'ben biliyorum' dememeleri ve her zaman yeni bir şey öğrenmeye açık olmaları'' diyerek sözlerini tamamladı.