Süper kahraman filmlerinin 10 unutulmaz kötü karakteri
Kötülerin olmadığı bir dünyada süper kahramanlara ne kadar iş düşebilir ki? Süper kahraman olmanın yolu, her zaman kötülerle savaşmaktan geçer. Süper kahraman filmlerinin kalitesi biraz da kötü karakterlere bağlıdır.... İşte süper kahraman filmlerinin unutulmaz kötü karakterleri... Habertürk film eleştirmeni Mehmet Açar'ın yazısı...
10- Doctor Octopus (Alfred Molina)
Dr. Otto Octavius aslında tam bir trajedi kahramanıdır... Seçkideki diğer birçok kişi gibi o da başlangıçta kötü adam değildir. Sadece tutkulu, âşık bir bilimadamıdır ve özünde iyi bir insandır. Ama güce olan tutkusu ve kibri, trajedisini hazırlar. Yeni icadıyla şov yapmaya çalışırken her şey kontrolden çıkar, sevdiklerinin ölümüne neden olur...
Makineyle birleşme ve süper insan olma çabasının bedelini ağır ödemiştir. Gelişmeler onu bir noktadan sonra Peter Parker / Örümcek-Adam'ın gerçek düşmanı haline getirir. Üstelik zorlu bir düşmandır...
Film: Spider-Man 2 (2004)
9- Penguen (Danny DeVito)
Tim Burton'ın yönettiği “Batman Returns” filmini seyretmeyenler için şüphesiz sürpriz bir isim olabilir... Ama seyredenlerin onu unutması pek mümkün değil. Dijital özel efektlerin henüz filmin görsel yapısını belirlemediği bir çağda Tim Burton, Batman filmlerine taze bir yaklaşım getirmiş, kötü adamlara özel bir özen göstermişti.
Dönemin popüler oyuncularından Danny De Vito'nun oynadığı Penguen karakterinin Batman ve şehir için gerçekten çok kötü planları vardı. O, varlıklı anne babası tarafından deforme görüntüsü yüzünden doğar doğmaz nehre atılan, kanalizasyonlarda büyüyen bir çocuktu... Bütün insanlıkla sorunu olan öfkeli bir karakterdi... Danny De Vito onu sadece rahatsız edici biri olarak değil aynı zamanda acınası bir karakter olarak da yorumladı. Kötülerin karizmatik ve etkileyici olması gerekmez. Penguen bunun en iyi örneklerinden biridir...
Film: Batman Returns (1992)
8- Erik Killmonger (Michael B. Jordan)
O, Afrika kıtasının öfkesini yansıtan bir karakter... Afrika'yı yıllarca sömüren ve ırkçılık, ayrımcılık sorununu bizzat yaratan Batı uygarlığına karşı anlayışlı ve hoşgörülü olmaktan yana değil... Kaldı ki, filmin hikâyesi günümüz dünyasındaki ırkçılık sorunlarına dair iki zıt tezin tartışması gibi...
Black Panther T’Challa (Chadwick Boseman), geçmişte hep olduğu gibi “Sadece kendi ülkemizi koruyalım, Wakanda'nın gücünü gizleyelim” fikrini savunuyor. T’Challa’ya meydan okuyan kuzeni Erik Killmonger ise Wakanda'nın tüm süper güçlerini, ileri teknolojisini Batı'dan intikam almak ve başka ülkeleri fethetmek için kullanmaktan yana... Michael B. Jordan karakterin içindeki samimi ve etkileyici öfkeyi gerçekten çok iyi yansıtıyor.
Film: Black Panther 2018
7- Thanos (Josh Brolin)
Süper kahraman filmlerinde karşımıza çıkan kötülerin hedefi, genellikle iktidara gelmektir... Özellikle uzay savaşlarını konu alan filmlerde çoğunun amacı gezegenleri ya da galaksileri ele geçirmek ve yönetmektir. Thanos'un ise böyle dertleri yok. Onun kendisi için istediği tek şey, emeklilik günlerinde evrenin bir köşesinde yalnız başına huzur içinde yaşamak...
Üstelik “Avengers: Endgame”in ilk sahnelerinde gördüğümüz gibi son derece mütevazi bir yaşam bu... Öte yandan, parmağını şıklatarak evrenin yarısını yok etmek isteyen biri olduğunu da unutmayalım... Zengin - yoksul ayırt etmeden, etnik kökenlerine bakmadan, iyi ya da kötü olduklarnı hesap etmeden, kim olduklarını bilmeden canlıların yarısını küle dönüştürüyor. Neden? Çünkü evrenin kaynaklarının daha fazla canlıya yetmeyeceğine inanıyor. Günümüzde ve geçmişte bir çok zorbanın düşündüğü gibi sadece doğru olanı yaptığını düşünüyor.
Filmler: Avengers: Infitiny War (2018), Avengers: Endgame (2019)
6- Mystique (Rebecca Romijn)
2011'de “X-Men: First Class” ile başlayan yeni X-Men serisi, insan düşmanı kötü mutantların çocukluklarına götürdü bizi. Mystique’i yeteneklerinden korkan şirin bir kız çocuğu olarak gördüğümüz andan itibaren ona artık “kötü” diyemez olduk.
Ama serinin ilk filmlerinde Rebecca Romijn’in yorumuyla karşımıza çıkan Mystique, gerçek anlamda ürpertici ve kötü bir karakterdi. Sadece dönüşüm yeteneğiyle değil, dövüş yetenekleriyle de “kötü mutantlar”ın lideri Magneto’nun en tehlikeli silahıydı... Son derece soğukkanlı, kararlı ve acımasızdı. Öte yandan, onda seyircileri çeken özel bir ışık vardı. Özellikle, doğal görünüşüyle karşımıza çıktığında bir tabiat harikası gibi dururdu...
Filmler: X-Men (2000), X2 (2003), X-Men: The Last Stand (2006)
5- Vulture (Michael Keaton)
Lise öğrencisi Peter Parker (Tom Holland), Örümcek-Adam kostümünü giymeyi ve süper kahramanlık yapmayı her şeyden çok ister... Ama süper kahraman olması için öncelikle kötü adamlara ihtiyacı vardır. Hikâyeyi dikkatle incelediğimizde Peter Parker'ın aslında kendi egosu, kendi kimliği için savaştığını görmemiz mümkün... Adrian Toomes (Michael Keatonn) ise statü, zevk ya da iktidar için değil ailesini geçindirmek için savaşır. Kanunun karşı tarafında olduğu için kötü adam statüsündedir…
Aslında öykünün başında iş ahlakı sağlam, becerikli, çalışkan biridir ama Tony Stark ve devlet tarafından mağdur edilince yeteneklerini yasa dışı işler için kullanmaya başlar. Bir yanda süper kahraman olmaya can atan bir çaylak vardır, diğer yanda ailesi için savaşan orta yaşlı bir kötü adam... Vulture, Michael Keaton’ın inandırıcı yorumuyla gelmiş geçmiş en inandırıcı ve gerçekçi kötü adamlarından biridir.
Film: Spider-Man: Homecoming (2017)
4- Mr. Glass (Samuel L. Jackson)
Elijah Price'in (Samuel L.. Jackson) kemikleri, doğuştan gelen bir hastalık nedeniyle cam gibidir. İşte bu yüzden, hayat onun için bebekliğinden itibaren tehlikelerle dolu acı verici bir deneyim olagelmiştir hep... O, “süper zayıf” biridir. Çocukluk ve gençliğinin en büyük tutkusu süper kahramanları anlatan resimli romanlardır.
Belki süper güçleri yoktur ama çok zekidir... Büyüdüğünde yüzlerce masum insanın ölümüyle sonuçlanan büyük “kazalar” tasarlar. Asıl amacı, süper güçlere sahip özel birini bulmaktır. Sonunda amacına ulaşır, tren kazasından tek başına kurtulan David Dunn'ı (Bruce Willis) keşfeder... Dunn, aradığı “süper kahraman”dır. Ve Elijah, sonunda karşıtını bulmuştur. Elijah'ın hikâyesi, süper kahraman olamayacağını bilen birinin kötü adam olmak için verdiği saplantılı mücadeleyi anlatır... Bütün ömrünü kötü adamlarla süper kahramanlar arasındaki simbiyotik ilişkiye adamıştır.
Filmler: Unbreakable (2000), Glass (2019)
3- Loki (Tom Hiddleston)
Bir süper kahraman filminin kalitesi, biraz da kötü karakterlerin iyi yazılmış olmasında yatar. Sadece iyi yazılmış olması yetmez, iyi oyunculuk da gerektirir. Loki'de bunların ikisini de görürüz. Loki karakteri, özellikle Thor’un ilk solo macerasını anlatan filme sınıf atlatır. Thor’la arasındaki kardeşlik bağı, hikâyeye farklı bir derinlik getirir. Thor fiziksel anlamda çok güçlüyken Loki, fiziksel açıdan zayıftır. Thor, naif ve dürüsttür. “Problemli kardeş” Loki ise karmaşık ve karanlık bir karakterdir.
Loki’nin gücü sihirbazlıktan, gözbağcılıktan gelir. İlk filmde gerçekten kötü adamdır ama içinde bir yerlerde iyilik olduğunu hissederiz. Daha sonraki filmlerde ise hiçbir zaman ilk filmdeki kadar kötü değildir zaten... Ama iyilikle kötülük arasına gidip gelen ve güvenilmez biri olmayı seven halleriyle Thor filmlerine her koşulda renk ve kalite getirir.
Filmler: Thor (2011), The Avengers (2012), Thor: The Dark World (2013), and Thor: Ragnarok (2017)
2- Magneto (Ian McKellen)
Erik Magnus Lehnsherr, namı diğer Magneto, metallere hükmetme yeteneğine sahiptir. Öyle bir yetenektir ki bu, gerektiğinde tek başına bir orduyu dahi yenebilir… Süper güç sahibi biri olarak dünyaya insanların değil, mutantların hükmetmesi gerektiğine inanır; çünkü insanları güvenilmez, samimiyetsiz, korkak, zayıf ve yetersiz bulur.
Dışlanan, küçümsenen, baskı altına alıp yok edilmek istenen mutantların, evrimin doğal bir sonucu olduğunu düşünür. Ona göre gelecek mutantlarındır... İngiliz aktör Ian McKellen’in yorumuyla Magneto, süper kahramanlar dünyasının kuşkusuz en karizmatik kötü adamlarından biridir. Birçok X-Men hayranı, Profesör Charles Xavier'nin barışçı politikalarını Magneto’nun düşüncelerine oranla naif ve çocuksu bulur. Gerçekten de seri boyunca insanlar buldukları her fırsat ve bahanede mutantları yok etmek için ellerinden geleni yaparlar.
Filmler: X-Men (2000), X2 (2003), X-Men: The Last Stand (2006) X-Men: Days of Future Past (2014)
1- Joker (Heath Ledger)
Kötü adamların çoğunun geçmişten gelen hikâyeleri vardır. Kötü olmak istemelerinin nedenlerini genellikle biliriz. Yeri geldiğinde ya kendileri açıklar ya da başka bir şekilde öğreniriz. Christopher Nolan'ın yazıp yönettiği “Kara Şövalye” (Dark Knight) filminde Joker’in durumu biraz farklıdır. Ne gerçek ismini biliriz ne de neden kötü olmak istediğini... Tek bildiğimiz, güçlü ve kötü olduğudur. Bu, ona çok farklı bir hava verir. “Kara Şövalye”de Joker, sevdiğimiz iyi adamları öylesine ikilemlerle karşı karşıya bırakır ki zekâsı ve duyarlılığı karşısında şok oluruz.
Asıl derdi sanki bizim iyilik – kötülük algımızladır... Evet, o kötü adamdır ama iyiliğin ve kötülüğün anlamını belki bizden daha iyi bilir... Hiçbir şeyden emin olamayız. Heath Ledger’e ölümünden sonra Oscar getiren Joker, hiç kuşkusuz gelmiş geçmiş en karanlık en sofistike “kötü adam”dır.
Film: The Dark Knight (2008)
