Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Ürtiker (kurdeşen) nedir? Ürtiker belirtileri nelerdir? Kurdeşen nasıl tedavi edilir?

        Ürtiker halk arasında yaygın bilinen adıyla kurdeşen, toplumda sık görülen cilt hastalıklarının başında geliyor. Kızaran, kabaran, kaşıntı yapan döküntülerle gelişen hastalık, özellikle alerjik bünyeli kişilerde daha sık görülüyor. Bazı ciddi hastalıkların belirtileri ile benzer özellikler gösteren ürtikerde doğru tanı ve tedavi büyük önem taşıyor.

        ÜRTİKERİN (KURDEŞEN) BELİRTİLERİ NELERDİR?

        Ürtikerin, akut ve kronik olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Akut tabloda döküntüler 15-20 dakika içinde genellikle kaybolur. Hatta hasta, sabah hastaneye gittiğinde hiçbir iz kalmamış olabilir. Ancak bu döküntüler kimi zaman öyle kaşıntılı olur ki kişinin iş ve özel yaşamı sekteye uğrar ve sorunlar yaşanabilir. 6 haftayı geçmiş olan ürtiker kronik olabilir. Döküntüleri kısa sürede ortadan kaldırmak mümkün olabildiği gibi zaman zaman inatçı olabilir. Antihistaminik ilaçlarla hastanın hayatına devam etmesi sağlanabilir.

        REKLAM

        KURDEŞEN (ÜRTİKER) NEDEN OLUR?

        Ürtiker, genelde alerjisi olan kişiler arasında yaygın olmakla birlikte, alerjisi olmayan kişilerde de görülebilmektedir. Alerjiye ek olarak; tiroid, mide-bağırsak hastalıkları, kolejen doku hastalıklarının ilk semptomları olabilir. Ürtikerin bir diğer önemli nedeni de strestir. Bir kişi vücudunda kızaran, kabaran, kaşıntı yapan ve sonra da kaybolan döküntüler görüyorsa hemen doktora başvurmalı ve nedenini öğrenmelidir. Hastadan alınan kan, idrar ve dışkı testleri ile ürtikere neden olabilen hastalıklar tespit edilip, hastaya ek tedavi verilebilir.

        KURDEŞENİN TEDAVİSİ NASILDIR?

        Ürtikerin yol açtığı döküntüler, saçlı deri dahil, vücudun her yerinde görülebilir. Ancak en önemlisi ağız içi ve solunum yollarıdır. Böyle bir tabloda, hasta solunum sıkıntısı ile acile gelir. Hastanın adrenalin gibi özel bir takım ilaçlarla konforlu solunum sağlayabilmesi için belirli tedaviler verilir. Bu uygulamaların evde yapılması ya da önlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle döküntüler oral mukozaya yani ağız içi ve dudak çevresine sıçrarsa ve solunum sıkıntısı olursa zaman kaybedilmeden doktora gidilmelidir.

        REKLAM

        Nedeni bilinmeyen ürtiker tedavisinde psikolojik destek önemlidir. Ürtiker tedavisi, hastanın durumuna göre değişir. Hastaya, akut ve kronik ürtiker teşhisi konmasının ardından tedavide ilk seçenek olarak antihistaminik ilaçlar devreye girer. Eğer şikayetler artarak devam ederse steroid yani kortizon tedavisi başlanabilir. Hastanın tetkiklerinde herhangi bir problem tespit edilmezse ve klinik tablo 6 haftayı da geçmiş ise “Kronik idiopatik ürtiker” yani nedeni belli olmayan ürtiker teşhisi konulur. Bu durumda tıbbi tedaviye ek olarak psikiyatristten yardım alınabilir.

        Ürtiker tedavisi uzun solukludur ve ilaçlar, "döküntüler geçti denilerek" asla bırakılmamalıdır. Eğer ilaçlar, 3 gün kullanılıp bırakılırsa ürtiker, daha şiddetli bir şekilde geri dönebilir. Bu nedenle hastaya genelde aylık tedaviler verilir, iyileşse bile tedaviyi bırakmaması ve tekrar doktora başvurması gerektiği söylenir. Belirtiler azalmışsa tedavi, doktor tarafından basamak basamak azaltılarak sonlandırılır. Ancak şikayetler hala devam ediyorsa süreç 2-3 ay, hatta daha fazla uzayabilir.

        ÜRTİKER HASTALARI NELERE DİKKAT ETMELİ?

        - Ürtikeri aktive eden alerjen gıdalar tüketilmemelidir. Özellikle çilek, yumurta sarısı, fındık, fıstık, çikolata ve deniz ürünlerinden uzak durulmalıdır.

        - Kişi hayatındaki değişiklikleri çok iyi not etmelidir. Banyodaki sabun, şampuan, cilde uygulanan topikal bazı maddeler ürtikeri tetikliyorsa kaçınılmalıdır.

        REKLAM

        - Çamaşırlar, deterjan artıklarının kalmaması için çift durulanmalıdır.

        - Çamaşır yıkarken yumuşatıcı asla kullanılmamalıdır.

        - Banyoda cilt rahat bırakılmalı, kese ya da lif yapılmamalıdır.

        - Solunum yoluyla giren alerjenler açısından tozlu ortamlarda bulunulmamalıdır.

        Haberi Hazırlayan: Ahmet Cirik

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ