Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Mağdur evli erkekler

        Serdar TURGUT/GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Özellikle biz evli erkeklerde, “kadına karşı bir hata yapmışız, sürekli bir yanlışımız varmış” duygusu hep olur. Kadın duygusal açıdan hep daha üst durumdadır. Yanlışları yapan daima siz olursunuz. Bir evlilikte eğer mağdur bir taraf olacaksa bu daima kadınlar olmalıdır.

        Erkek, toplum içindeki güçlü konumunu evliliklerde de sürdürmeye çalışır ve bu güçlü konum algısı nedeniyle onlar olsa olsa mağdur eden taraf olurlar. Bence bu genel kabul gören anlatım, hayli ideolojik ve oldukça da yanlıştır. Tabii bu durumda olan çok ilişki vardır, ama ilişkisinde karşılıklı bir denge kurmaya çalışan bazı erkeklerin evlilik hayatı katiyen böyle değildir. Ancak bunların sesi fazla çıkmaz; çünkü ne toplumun bakışı ne de kadın hakları ideolojisi buna fazla izin verir. Ben bugün evlilik yaşamında mağdur durumda olan erkeklerden yana yazacağım. Bunu sadece kendi hayatımdan yola çıkarak değil, ressam Pierre Bonnard’ın hayatını anlatarak yapacağım. Çünkü benim hayatım size son derece sıkıcı gelebilir, ama Bonnard’ın hayatı gayet tabii ki çok daha etkili olacak.

        EVLİLİK YAŞAMININ RESSAMI

        Pierre Bonnard, bence gerçekten resim çizmeye Marthe adlı kadınla evlendikten sonra başladı. Daha önce Renee adlı bir sevgilisi vardı ama Renee bir gün banyosunda intihar etmiş halde bulundu. Bu Bonnard’a büyük darbe vurdu, sonra da Marthe ile tanıştı. Evlendikten sonra Bonnard sadece karısının portrelerini çizmeye başladı. Marthe’nin 400’e yakın resmini çizdiği biliniyor. Resimlerinin önemli bölümünde Marthe banyo yapıyor olarak görülüyor. Bu resimlerle Renee’nin banyodaki intiharı arasındaki bağlantı olduğu ilave laf gerektirmeyecek kadar net. Bonnard, Marthe’yi evin her yerinde çizdi. Sadece onu yatak odasında gösteren bir resim yok. Oysa birlikte yaşamaya başlamadan önce Marthe’nin dağınık yatak üzerinde oturmuş siyah çoraplarını giyerken görüldüğü resimler vardı. Dağınık yatakların fotoğraf tarihinde önemli ve anlamlı bir yeri de vardır. Bütün bu resimlerde Marthe hep Bonnard hiç yokmuş gibi davranıyordu. Hatta ressamın kendisini resmin bir yerine koyma girişimlerine rağmen onlarda bile kocası orada yokmuş gibi davranıyordu.

        Marthe hiçbir zaman poz da vermedi. Ressam onu evin neresinde görürse aceleyle karakalem çizer, sonra da resmi tuvale dökerdi. Bunun, fotoğraf sanatının konuları hazırlıksız yakalama uğraşıyla da çok yakından ilişkisi olduğu açık.

        Marthe’nin ressamı umursamaz göründüğü resimlerin bir kenarında ya tuvali tutan parmağı ya da Marthe’nin çıplak göründüğü banyo resminde olduğu gibi ressamın aynadaki silueti görünürdü. Ressam bu tür resimlerle “Marthe beni umursamadan yaşıyor olabilir, ama ben onun hayatının parçası olmayı sürdürüyorum” demektedir.

        Karısının kendisini umursamazlığı yüzünden siluet haline dönüşmüş olan bir evli erkeğin çığlığıdır bu resimler.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ