Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İğneadalılar 30 yıllık nükleer santral korkusuyla yaşıyor

        Öznur KARSLI / GAZETE HABERTÜRK

        Beğendik, Kırklareli’nin Demirköy İlçesi’nin İğneada nahiyesine bağlı 370 kişinin yaşadığı bir köy. Yaşam süresi 95’i buluyor. Köy, Bulgaristan’la Türkiye’yi ayıran Rezve Deresi’nin yanı başına kurulmuş. Denize yakınlığı nedeniyle geçim kaynaklarının başında balıkçılık, hayvancılık ve ormancılığın geldiği Beğendik köylülerinin balıkçı barınakları ve tekneleri, nükleer santralın yapılması planlanan noktada bulunuyor. Köyde, kadınlar mantar toplayarak ev geçimine katkıda bulunurken, erkekler ise ormancılık ve balıkçılıkla uğraşıyor. Santralın yapılması halinde denizin, balıkların, hayvanların ve soludukları havanın yok olacağını söyleyen Beğendikliler, “Termik santral talebi gündeme geldiğinde günlerce avazımız çıktığı kadar bağırdık. Şimde de köye onları sokmayacağız” dedi. Engerek yılanlarının arasında mantar toplayarak ev geçimlerine katkıda bulunan Beğendikli kadınlar, köye santral yerine hastane yapılmasını istiyor. Hatta, “Köyümüze santralcıları sokmayız” diyen kadınlar.

        Köylülerden Sabri Karadağ da İğneada’da nükleer santral fikrinin ilk olarak 80’li yıllarda başladığını anımsatarak ve o süreden bu yana hayatındaki değişiklikleri şöyle anlattı:

        “Gençtim, evlendim, 9 çocuğum oldu, torunlarım oldu. Hâlâ ‘Nükleer santral yapıldı, yapılacak’ konusu var köyümüzde, İğneada’da. O yıllarda Türkiye Elektrik Kurumu’dan gelip bakmışlardı. Ama üzerinde durulmamıştı.”

        Tenekede tavuk yöntemiyle yaptığı yemeğiyle Türkiye’nin her köşesinden müşteri ağırlayan 60 yaşındaki Sabri Kocadağ, 2 yıl önce Beğendik Köyü’ne ölçüm yapmak için gelen harita mühendislerinin santral ölçümü yaptıklarını öğrendiklerinde onları avcı rolüne girip kovaladıklarını söyledi. Kocadağ, “3-5 ayda bir köyü yokluyorlar. Onları hep takip ediyoruz. Sahilde 3 ayaklı ölçüm makinesi kurmuşlardı. Sesler geliyordu. 20 kişi toplanıp ava çıkmış gibi yaptık. Mühendisler para karşılığı geldiklerini söylediler. Santral lafını duyunca da hepsini köyden gönderdik. Tepkimizden çekindikleri için gizli gizli geliyorlar. Kadınlar mantar toplarken görüyorlarsa onlar da haber veriyor. Toplanıp gidiyoruz” dedi.

        ONLAR İSTİYOR

        İğneada’nın Pınarhisar Köyü ise santral fikrine daha ılımlı bakıyor. Pınarhisarlılar, santralın kurulması durumunda 4 bin kişinin işe alınacak olmasının en çok beldede yaşayan kamyoncuların yüzünü güldüreceğini düşünüyor. Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Başkanı Nusret Türkkan, beldenin turistik ve ekolojik açıdan önemine dikkat çekerek “Longoz ormanları Amazonlar’ın bir örneğidir. İstanbul’a adeta bir klima görevi üstleniyor. Dünyada 3 örneği var. İğneada, bir metropolün yanında İstanbul’un kurtarıcısı durumunda” diyor.

        Boğaziçi Üniversitesi’nden iklim bilimci Dr. Levent Kurnaz ise İğneada’ya yapılması açıklanan nükleer santralın İstanbul’un iklimini etkileyemeyeceğini söylüyor:

        “İstanbul-İğneada arası 300 kilometrelik bir mesafe var. Kuş uçuşu 120 kilometre. ‘İğneada önemli bir tabiat varlığı. İğneada’ya bir nükleer santral kurulması halinde İstanbul’un iklimi, havası, rüzgârı olumsuz etkilenir’ diyemeyiz.”

        Kırklareli’nde yapılan toplantıya Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ illeri başta olmak üzere bölgedeki kentlerin belediye başkanları katıldı. Kırklareli Belediye Başkanı Kesimoğlu, “Enerjiye karşı değiliz, biz böyle bir enerjiye karşıyız. ülkemizde ve dünyamızda, çok daha farklı enerji imkânları var. Hiç kullanılmayan güneş enerjimiz var. Bizim enerji politikalarımızın değiştirilmesi lazım. Dünya harikası olan bir yerde nükleer santral yapılır mı?” dedi. Edirne Belediye Başkanı Gürkan “Ne pahasına, ne şartta olursa olsun İğneada’da nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceğiz” derken, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak da bölgeye nükleer santral kurulmasının yanlış olacağını ifade etti.

        İĞNEADA LONGOZLARI

        İğneada longozları, bugüne kadar yapılan araştırmalara göre, 27 tür ağaç ve ağaççık, 4’ü endemik olmak üzere toplam 671 tür bitki, 221 tür kuş, 50 tür memeli, 35 tür sürüngen, 310 tür böcek, 30 tür tatlı su balığı ve 20 tür ekonomik değeri olan deniz balığı türünün yaşam alanı. Bölgede yaz aylarında turist sayısı 100 bine kadar çıkıyor. Longoz ormanları, dünyada sadece 3 yerde bulunuyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ