‘Bizim kadınımız güçlü ve cesur’

ESRA ÇORUH / HT CUMARTESİ

Her tasarımları birer arzu nesnesine dönüşen tasarımcı ikiz kardeşler Raisa ve Vanessa Sason sektörde emin adımlarla ilerliyor. Hayal güçlerinin peşinden giden tutkulu genç tasarımcılar aynı zamanda hazır giyim koleksiyonlarını da bu yıl moda severlerin beğenisine sundu. Modanın yaratıcı, kuralları yıkan ve yeniden belirleyen ruhunu taşıyan tasarımcılarla ilkbahar-yaz koleksiyonları, tasarıma bakış açıları ve hazır giyim koleksiyonu üzerine konuştuk...

■ Tasarımcı olmak hayaliniz miydi, marka kurmaya nasıl karar verdiniz?

Vanessa: Tek yumurta ikiziyiz, ama kişiliğimiz çok farklı. İkimiz de işimizle yaşıyoruz. Lise hayatımızda çanta tasarımı ile başlayan yolculuğumuz, bikini tasarımı ve yurtdışında bir polo takımına tasarladığımız kıyafetlerle devam etti. Londra’da tiyatro kostüm tasarımı eğitimi alırken koleksiyonumuz oluşmaya başlamıştı. Kendi markamız Raisa Vanessa koleksiyonunun başlangıç tarihi ise 2009. 2011’den beri haute couture ağırlıklı olmak üzere Raisa&Vanessa markası aynen devam ediyor.

■ Neden tiyatro ve kostüm bölümünü tercih ettiniz? Londra’daki eğitim süreciniz vizyonunuza neler kazandırdı?

Raisa: Çok istedik çünkü okuldaki en heyecan verici bölümdü. Vanessa: Bu bölümde yaratıcılıkta sınır yok. Bunu markamıza yansıtmak için çalışıyoruz.

■ Raisa&Vanessa kadını kim? Tasarım çizginizden bahseder misiniz?

Vanessa: Bizim kadınımız kendini tanıyan ve bilen bir kadın. Raisa: Bana göre bizim kadınımız güçlü, kendine güvenen ve her zaman cesur. ‘İkİz olManın İş konuSunda aRtılaRı VaR’

■ Türkiye’de tasarım alanında çalışan ikizlerin ve arkadaşların sayısı gün geçtikçe artıyor. Kardeşle çalışmanın avantajları ve dezavantajları neler? Fikir ayrılığına düştüğünüzde nasıl ilerliyorsunuz? Beğendiğiniz tasarımcı kardeş ya da arkadaşlar kimler?

Vanessa: İkiz olmanın iş konusunda artıları var. Tasarımlarımızda birbirimizi tamamlıyoruz. İki farklı çizgimiz var ama bütününde Raisa&Vanessa markası ortaya çıkıyor. Raisa: Arkadaş olarak Eda & Seda ‘Davet Çok Elbisem Yok’un yaratıcılarını tarz olarak çok beğeniyoruz, ayrıca yakın arkadaşlarımız.

■ Dünyadaki tüm kabilelerden ilham aldığınız 2016 yaz sezonu ‘Tribe of Raisa Vanessa’ koleksiyonunuzdan bahseder misiniz? Renkler, kalıplar, detaylar, çizgiler nasıl? İlk kez kullandığınız taşlar, renkler ve desenler var sanırım...

Raisa: Aynen. Bu sezon 43 look’tan oluşan. Bu koleksiyonda kadınımız bizim hayalimizdeki kabileye yolculuğa çıkıyor ve burada giyindiği her şey bir bütün oluşturuyor. Vazgeçilmezimiz olan dantellerle beraber değişik taşlar, ipekler ve dikim teknikleri de koleksiyonda yer alıyor. Bu sefer daha çok şerit püskül ya da taş püskülü tercih ettik. Özel kasnak çizimleriyle yapılmış işlemeli elbiseler, İspanyol paça pantolonlar. Uzun ve mini elbiseler, tulumlar, pantolon bluzlar ağırlıkta. Kesimlerini ise normal kalıbın dışında çalışıp yine aynı görüntüyü yakalayarak farklılık kazanmaya çalıştık. Materyal olarak normal taş boncuklar dışında sedef, mermer, 3 boyutlu kristaller kullandık. Kartelamızda siyah, kahve, beyaz, kırmızı, lila, bej, mavi tonları da bu koleksiyonda yer alıyor.

■ 2016 yaz koleksiyonu ile hazır giyime de el attınız. Bu fikir nasıl oluştu?

Raisa: Herkesin dolabında bizden bir parça olmasını ve müşterilerimizin günlük hayatında da kullanabileceği parçalara yer vermek istedik. Çoktandır hayalimizde olan ‘shopraisavanessa’ sitesiyle ön çalışma yaptık, hazır giyim koleksiyonumuzu burada bulabilecekler.

■ Kendinizi haute couture tasarımcısı mı yoksa genç kitleye hitap eden ulaşılabilir bir marka olarak mı konumlandırıyorsunuz?

Vanessa: Her ikisi de olamaz mı? Dünyada bunu yapan birçok bildiğimiz tasarımcı var.

■ Tasarım sürecinizde ya da yeni bir koleksiyona hazırlanırken nelerden ilham alırsınız?

Vanessa: Biz beslenen insanlarız, etrafımızda olup biten hep bilinçaltımıza bir şekilde kazınıyor ve yıllardır gördüğümüz, tattığımız, kokladığımız her şey bir anda canlanıyor. Bu bir karakter de olabilir, geçen sezonlarımızdaki gibi kilise vitrayları da, şehrin ışıkları da, bir mimari de olabilir. İlhamımız zaten hikâyemiz oluyor. Raisa: Biz ilk önce ilhamlarımızı bir araya getiriyoruz ve renkler, resimler, kumaşlar ve görsellerle önce paletimizi oluşturuyoruz. Kumaşlar seçiliyor ve çizmeye başlıyoruz, üretildikçe ilerliyoruz.

■ MBFWIstanbul’un deneyimli isimlerinden biri oldunuz. Bu yıl ertelenen organizasyon haricinde sizin için moda haftasına hazırlanma süreci nasıl geçiyor, buyer’lardan ve izleyenlerden nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? İstanbul bu konuda aşama kaydedebiliyor mu?

Raisa: Biz alan dışında bir gösteriye hazırlanır gibi çalışıyoruz. Uğurhan Akdeniz ve ekibi bu hazırlanma sürecini çok kolaylaştırıyor. Vanessa: Buyer’lar için hâlâ satın alma zamanı. Paris Fashion Week ve bütün organizasyonun satın almasını oradaki showroom’lardan yapıyorlar. Buraya geldiklerinde satın alma sezonunun sonu oluyor. Kısaca biz Türkiye olarak o dönemi kaçırıyoruz.

■ Ünlü isimlere styling yaptığınızı biliyoruz. Ünlülerle çalışmak zor mu? Türk ya da yabancı giydirmek istediğiniz ünlüler kimler?

Raisa: Çalıştığımız kişiler çok keyifli insanlar. Özellikle giyindirmek istediğimiz birisi yok. Tasarımımızın hayat bulduğu her kadını giyindirmek isteriz.

■ Kırmızı halıda nasıl bir Raisa &Vanessa kadını hayal edersiniz?

Vanessa: Keskin çizgileri olan, kendisiyle barışık, tasarım ile bütünleşen kadın. Raisa: Karizmatik.

■ Yurtdışı hedefleriniz neler? Defile ya da mağaza açma fikirleriniz var mı?

Vanessa: Türkiye’de yapmamız gereken işler var ama planlamamızda Türkiye’yi yurtdışında temsil etmek var.

■ Kendi tarzınızı nasıl yorumlarsınız? Olmazsa olmazlarınız neler?

Raisa: Gün içinde spor kıyafetler ve spor ayakkabılar tercihimiz. İş saatleri içinde kot, bir bluz ve botlar. Vanessa: Akşamları çıkarken crop top, İspanyol veya skinny bir pantolon, kemer ve bot vazgeçilmezim.

■ Bu kış için okuyucularımıza hangi parçalara yatırım yapmalarını önerirsiniz?

Vanessa: Klasik kadife ceket, havalı bir pantolon, uzun çizmeler, gösterişli bir kemer.