Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Kutlukhan Perker, 1 Nisan’da okunmaya başlanacak olan Karakarga Dergi’yi HABERTÜRK'e anlattı

        Gülenay BÖREKÇİ/ HABERTÜRK PAZAR

        Kutlukhan Perker, Yelda Cumalıoğlu’nun sahibi olduğu Destek Yayınları’nın alt markası olarak yeni bir yayınevi kurdu. Çizgi roman âleminin yeni ya da klasikleşmiş önemli eserleri Karakarga’dan çıkacak. En heyecan verici işlerden biri, Kutlukhan Perker-Murat Menteş ortaklığının ürünü olan ve fasiküller halinde yayınlanacak “Dehşet Bey”. 1 Nisan’daysa, Karakarga Dergi’yi okumaya başlayacağız. Perker’le yayınevini ve kadrosu sır gibi saklanan Karakarga Dergi’yi konuştuk...

        Karakarga Yayınları’ndan bahseder misin Kutlukhan, ne amaçla yola çıktınız?

        Kitap okumayı sevenler için çizgi romanlar yayınlayacağız. Çizgi roman dediğimiz şey sadece süper kahramanlardan ibaret degil çünkü ve dünyada bu alternatif tarzın muhteşem örnekleri var. Örnegin edebiyat okurları pek bilim kurgu ya da western okumaz, hele çizgi roman hiç okumaz. Oysa bu alanda da edebiyat ve sinema estetiği taşıyan birçok eser var. Yayın takvimimizi bu anlayışla hazırladık.

        “Alternatif” diye adlandırmanın sebebi ne?

        ABD’de çıkmış bir tanım bu. Mainstream, yani anaakım çizgi romanların dışındaki çizgi romanlar için kullanılıyor. Tıpkı müzikte ya da sinemada olduğu gibi.

        Başka kitaplar da yayınlayacak mısınız?

        Hayır, sadece çizgi romanlar ve dergiler yayınlayacağız.

        Kimin fikriydi?

        Destek Yayınları’nın sahibi Yelda Cumalıoğlu en yakın arkadaşlarımdan. Fikir ondan çıktı ve Karakarga’yı birlikte oluşturduk.

        “Büyüklere Masallar” diye bir seriniz var. Neden büyüklere ve neden masal?

        Bütün hikâyeler özünde masal aslında. Büyüyoruz ve her konuda yaptığımız gibi, masalları kategorize ediyoruz.

        Çizgi roman dünyası nasıl bir dünyadır, çizgi romancılar nasıl adamlardır, orada bizi nasıl hazineler bekler?

        Ürün verdikleri janr’lara göre çizgi romancılar da değişkenlik gösterir. Mesela anaakım çizgi romanların tanıtıldığı San Diego Comic Con gibi festivallerdeki görüntülere, yani kostümlü hayranlara falan, New York’daki Mocca gibi alternatif çizgi roman festivallerinde rastlayamazsınız.

        Bizden sanatçıların çizgi romanları da var mı programınızda?

        Elbette var, çıkış amaçlarımızdan biri de yerli sanatçılara uygun bir platform sunabilmek.

        Popüler kültüre de dokundurmalar içeren bir manifestoyla yola çıktığınıza göre, bizdeki çizgi romancılıkta neyi eksik ya da yanlış gördünüz diye sorabilir miyim?

        Popüler kültürü beğenmiyor değiliz, sadece her şeyin popüler kültürden ibaret olmadığını söylüyoruz. bizdeki çizgi romancılığı eleştirmek yazar çizerlere haksızlık olur, Uğur Yücel’in meşhur İbrahim Tatlıses taklidinde dediği gibi, “Oxford vardı da biz mi gitmedik?’ derler adama ve haklı olurlar. Ama yayıncıları eleştirebilirim. Mesela bir aralar Türkiye’de furya halinde klasik romanların çizgi romanları basılmaya başladı. Birkaç yabancı örneğin ardından da hemen yerli versiyonları yapıldı. Yayınevleri çizerlere para vermek istemediği için de amatör çizerlerden yararlandılar ve bütün trendler gibi bu da bitti.

        Önerilere, farklı projelere açık mısınız, yeni isimler keşfetmek istiyor musunuz?

        Bunu sorduğun için özellikle teşekkür ederim. Evet, yapmak istediğimiz şeylerden biri de kapılarımızı yeni çizerlere açmak. Yakında dergimiz de çıkıyor. Adı, “Karakarga Dergi”. 1 Nisan’da bayilerde olacak.

        Kadroda kimler var?

        Onu sorma, çünkü şimdilik kadromuzu sır gibi saklıyoruz. Şu kadarını söyleyeyim: Çok büyük ve güzel sürprizler var.

        Karakarga Manifestosu’ndan

        “1968’in şubat ayında Robert Crumb, kendi yazıp çizdiği Zap Comics’in ilk sayısını bir bebek arabasına koyup San Francisco sokaklarında satmaya başladı. Bu olay, alternatif çizgi romanın başlangıcı olarak kabul edilir. Gerisi ‘tarih’tir. Çizgi roman sadece tayt giyen süper kahramanlardan, pelerinli savaşçılardan, fantastik yaratıklardan ve kovboylardan ibaret değildir. Tıpkı sinemanın starlarla dolu büyük bütçeli filmlerden, müziğin ünlü star şarkıcılardan ve sahne şovlarından, edebiyatın milyonlar satan Nobel ödüllü yazarlardan ibaret olmaması gibi. Çizgi romanda, Daniel Clowes, Marjane Satrapi, Art Spiegelman, Chris Ware, Nicolas de Crécy, Gipi de vardır. Onlar alışılmışın, konforlu olanın, klişe olanın dışındaki ‘başka’ hikâyelerini başka türlü anlatır. Karakarga olarak hikâyelerimizi çizgilerle anlatmayı seviyoruz ve Robert Crumb’ın arabasını devralıyoruz. Alışılmadık, orijinal, akıllı, alternatif hikâye ve çizgilerle, sokaklarınızda dolaşmaya başlıyoruz. Çünkü hayat sadece metro ve metrobüs rotalarından ibaret değildir; alternatif sokaklar da vardır.”

        M.K. Perker’e göre 10 çizgi roman başyapıtı

        10. En Kahraman Rıdvan, Bülent Arabacıoğlu

        9. Persepolis, Marjane Satrapi

        8. Asterix, Goscinny & Uderzo

        7. İlban Ertem’in bütün eserleri

        6. Blankets, Craig Thompson

        5. Daniel Clowes’un bütün eserleri

        4. Peanuts, Charles M. Schulz

        3. Sergio Toppi’nin bütün eserleri

        2. Sandman, Neil Gaiman

        1. İhtiyatsız Adam, Kemal Aratan

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ