Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Astrolog olmak travma ve içsel gerilimden geçiyor

        Kemal Pehlivanoğlu / Haberturk.com

        Astrolojiye olan ilgi yüzyıllardır kaybolmuyor. Üstelik Türkiye’de itibarlı üniversitelerden mezun, işini gücünü bırakıp hayatını astrolojiden kazananlar da var.

        Bilimsel düşüncenin tedrisatından geçmiş bu insanların bir kısmı yaşadıkları travmalardan bir kısmı da içsel gerilimlerinden dolayı astrolojiyi hayatlarının merkezine almışlar. Astrolojinin doğruluğuna dair ortak inancı paylaşan bu insanlardan bazılarının öyküsü...

        ZEYNEP SÜZMEN

        “Ve kafamı kurcalayan şeyler astrolojide tak tak yerine oturdu. Resmen her şeyi orada buldum. Kafamdaki herşey orada netleşti.”

        Zeynep Süzmen Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü Mezunu. Metafiziğe olan ilgisinde babasının metafizik konular üzerine olan eğiliminin büyük bir payı olduğunu söylüyor. Türkiye’de birçok kimsenin yoga-meditasyon kelimesini bile duymadığı yıllarda babasının senelerce yoga-meditasyon yaptığını, astroloji konulu kitaplar aldığını, metafiziğe oldukça meraklı bir insan olduğunu vurguluyor.

        98’te babasını kaybetmesi yaşamında bir kırılma noktası oluyor. Yaşadığı travma yaşamın gündelik akışında kendisine soramadığı, yüzleşemediği soruları sordurtuyor. Annesinin,“Patronuna bugün ne kadar kazandırdın bakayım?” diye takıldığı, kendisine anlamsız geldiğini söylediği işinden ayrılarak 1 sene eve kapanıyor ve yoğun olarak astroloji ile uğraşıyor.

        İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü kafasını kurcalayan bolca soru işareti ile bitirdiğini söyleyen Süzmen bütün cevapları astrolojide bulduğunun özellikle altını çiziyor. “Kafamı meşgul eden şeyler astrolojide tak tak yerine oturdu. Resmen her şeyi orada buldum. Kafamdaki herşey orada netleşti.”

        Astroloji ile uğraşanların yollarının kesiştiği Hakan Kırkoğlu ile tanıştıktan sonra, Kırkoğlu’nun kurduğu Astroloji Birliği Derneği’nde bir sene ders alıyor ve dernekte hoca oluyor. Astrolog Öner Döşer'in açtığı “Astroloji Okulu”'nda bilgilerini derinleştiren Süzmen astroloji eğitmenliği yapıyor.

        BARIŞ İLHAN

        “Genel müdürlük konumu yaşamın bütününe sızıyor, bunun hoşnutsuzluğu astrolojiye hayatımda daha merkezi bir yer vermeye itti beni.”

        Robert Koleji’ni bitiren, ODTÜ şehir planlamacılığı bölümünden mezun olduktan sonra 15 yıl şehir planlamacılığı yapan İlhan Ataşehir’in proje yönetiminde çalışmış. Proje geliştirme konusunda özel bir şirkette genel müdür olduktan sonra bu konum İlhan’ı rahatsız etmeye başlıyor.

        “Böyle bir konuma gelince hayatın bütününü ona uygun bir şekilde yaşamak gerekliliği doğdu, yaşamın bütününe bu hayat biçimi sızıyor” diye özetliyor hoşnutsuzluğunu. Bu hoşnutsuzluk İlhan’ı çok önceden beri hobisi olan astrolojiye hayatında daha merkezi bir yer vermeye itiyor ve profesyonel astrolog olmaya karar veriyor.

        Psikolojik Astroloji’nin Türkiye’deki öncüsü oluyor. Yurtdışında astroloji eğitimi alan İlhan’ın eğitmenlik serüveni ise Türkiye’de de astrolojiyi tartışabileceği, bilgi paylaşabileceği insanlar edinme arzusuyla başlıyor. Kurduğu İlhan Yayınevi’nden bu konuda çok sayıda kitap çıkaran Barış İlhan Nişantaşı’ndaki evinde astroloji meraklılarına periodik olarak eğitim ve danışmanlık veriyor.

        Astrolojiye olan ilgisini kendisini ve başkalarını tanıma arzusuyla örtüştürüyor. Eskiden beri insanların psikolojisini anlamaya çalıştığını söyleyen İlhan, lisedeyken kendi ruhunu analiz etmesi için okulun psikolojik danışmanına sürekli gittiğini söylüyor. İlhan hayatını dışarıdan gelen darbeler, travmalardan ziyade kendi içsel gerilimleri ile değiştirebildiğinin özellikle altını çiziyor.

        Uluslararası Jeokozmik Araştırmalar Konseyi’nin Türkiye ayağını kurarak astrolojiyi üniversite düzeyinde sertifikalandırıp Türkiye’de astrolojiyi belirli bir standarta oturtmak istiyor.

        MERİH AKALIN

        “Kendimi kurban gibi hissetmek ve bu ruh halinden kurtulma arzusu astrolojiye yöneltti.”

        İstanbul Üniversitesi klasik arkeoloji ve prehistorya mezunu olan Merih Akalın Bizans sanatı ve ilk çağ tarihi de okumuş. Üniversite öğrencisiyken güzellik yarışmasına giren ve Türkiye üçüncü güzeli olan Akalın Paris’e giderek mankenlik serüvenine başlıyor. Mankenliği bıraktıktan sonra tiyatrocu Haldun Dormen vasıtasıyla İsmet Ay, Erdal Özyağcılar, Göksal Kortay gibi ustalarla birlikte tiyatro yapıyor, Yeşilçam’a sıçrıyor.

        1996’da Ender Saraç’la birlikte gitmiş olduğu Frankfurt’ta bir klinikte boynunun ciddi biçimde incilmesinden ve yarı-felç geçirmesinden ötürü on sene yatması ve içe kapanması onu önceden de ilgi duyduğu astrolojiye daha çok yöneltiyor.

        Akalın ayrıca çok çabuk aşık olan bir kadın olmasının ve aşklarından dolayı yaşadığı hüsranların, perişanlığın, kendini kurban durumunda hissetmesinin ve bu kurban durumundan çıkmak, bu bağımlılıktan kurtulmak istemesinin de astrolojiye yönelmesinde etkili olduğunu sözlerine ekliyor.

        Merih Akalın ilk göz ağrısı Vedik(Hint) Astrolojisinden sonra 99 senesinde Hakan Kırkoğlu’nun kurduğu Astroloji Birliği Derneği’nde Batı Astrolojisini de öğreniyor. Akalın astrolojinin bir disiplin olduğunu, evrenin nasıl işlediğinin herkez tarafından farkına varılmasını, işleyişinin kavramasını, farkındalığın artmasını, maddi dünyanın sadece gözlerimizle gözlemleyebildiğimiz dünya olduğunu aslında atom altı parçacık yani kuantum düzeyde her şeyin birbiriyle bağlı bir ışık olduğunun bilinmesini istiyor.

        AYŞEM AKSOY

        “Anlaşamadığım insanların hep aynı mevsimde doğduğunu fark ettim. Bu rastlantısallığı açıklayan tek öğreti astroloji.”

        Trakya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü mezunu olan Ayşem Aksoy sekiz sene aile mesleği tekstilde çalışmış. Üniversite ve iş hayatında geçirdiği seneler içinde amatör olarak astroloji ile hep uğraşmış. Astrolojiye duyduğu ilgi ise, ilkokul yıllarında arkadaşlarının doğumgünü partileri için doğumgünlerini listelerken anlaşamadığı insanların hep aynı mevsimde doğmuş olduğunu farkettiğinde başlıyor. Ona göre bu rastlantısallığı tek açıklayan öğreti astroloji.

        Aksoy için dönüm noktası Astrolog Barış İlhan’ın yayınevinden bir kitap. Bu kitap onun İlhan'la da tanışmasına vesile oluyor. Su faturasında yazılı olan apartman yöneticisinin adıyla kitaptakinin aynı olduğunu görünce Barış İlhan'la yıllardır aynı apartmanda yaşadıklarını anlıyor. Ondan Psikolojik Astroloji üzerine dersler alıyor.

        Resim yapmayı seven Aksoy, “Astrolojik Sanat” olarak adlandırdığı tuval üzerine insanların yıldız haritalarını çıkardığı ve haritanın özelliklerine göre öne çıkan sembolllerin işlendiği resimler yapıyor. Tuval üzerine yaptığı yıldız haritası resimlerine ABD’den dahi talep geldiğini söylüyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ