Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Böyle bir koleksiyon görmediniz!

        Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, çocukların yuttuğu ve yemek ya da soluk borusundan ameliyatla çıkarttığı cisimlerden koleksiyon yaptı.

        Prof. Dr. Melikoğlu'nun çocukların oyun oynarken veya yemek yerken soluk boruları ya da yemek borularına kaçan cisimlerin birer örneğini kenara koyarak oluşturmaya başladığı koleksiyon, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin H Blok binasındaki Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü'nde oluşturulan rafta sergileniyor.

        Aralarında kalemtıraş, kolye ucu, mıknatıs, pil gibi ilginç cisimlerin yer aldığı rafta, özellikle bozuk paraların fazlalığı göze çarpıyor.

        Koleksiyona nasıl başladığını, ne gibi cisimler çıktığını ve ailelerin bu konuda dikkat etmesi gerektiği konuları AA muhabirine anlatan Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, koleksiyonla ailelerin tehlikenin farkına varmasını amaçladıklarını söyledi. Koleksiyonda oldukça ilginç cisimlerin yer aldığını kaydeden Melikoğlu, ''Oynanan bir çift mıknatıs, pil, kalemtıraş, iğne, iplik, oyuncak parçalarını çocuklar, yaşlarının da gereği olarak yutuyor. Ameliyatla çıkarttığımız bu cisimleri sergiliyoruz'' dedi.

        Çocuklar en çok madeni para ve çatal iğne yutuyor

        Koleksiyona yaklaşık 30 yıl önce başladıklarını ve her geçen gün yeni cisimler eklendiğini ifade eden Melikoğlu, çocukların en çok madeni para ve çatal iğneleri yuttuklarını söyledi. Çatal iğnelerin çok yutulmasının en önemli nedeninin küçük yaştaki çocuklara takılan nazar boncukları olduğunu dile getiren Melioğlu, emmeye çalışan çocuğun iğneyi yutabildiğini kaydetti.

        Soluk borusunda ise özellikle kuru yemiş ve bakliyatlara rastladıklarını bildiren Melikoğlu, büyük boyutlu bir kuru yemişin, çocuklarda boyutu küçük olan soluk borusunu tamamen tıkadığını vurguladı. Bu tür maddeleri ortada bırakmamak gerektiğinin altını çizen Melikoğlu, bu tür durumlarla karşılaşan ailelerin kısa sürede çocuğu kendilerine ulaştırması gerektiğini anlattı. Beynin yaşaması için oksijen alması gerektiğini, bu nedenle de ilk 4 dakikanın kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Melikoğlu, kendilerine ulaşan bu tür vakalardaki çocukların büyük oranda kurtarıldığını söyledi.

        Pillerin de önemli bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Melikoğlu, çocukların yuttukları pillerin mide asidiyle reaksiyona girerek mide ya da bağırsak delinmesine neden olabildiğini bildirdi.

        Ameliyat sonrası ilginç diyaloglar yaşanıyor

        Melikoğlu, çocukların yuttukları, soluk ya da yemek borularına takılan cisimleri çıkartmak için yaptıkları operasyonların ardından bazen hasta yakınlarıyla ilginç diyaloglar yaşadıklarını, bu nedenle bu tür operasyonlara mümkün olduğunca yalnız girmemeye çalıştıklarını dile getirerek, şöyle dedi:

        ''Çocuklar özellikle madeni para yuttuğunda röntgenlerde boyutunu görüyoruz, ama tam olarak ne olduğunu göremiyoruz. Böyle bir olayda çocuğun boğazından 25 kuruş çıkarttık. O dönemin 25 kuruşu çeyrek altın ile aynı boyuttaydı. Çıkarttığımız 25 kuruşu verdiğimizde aile, yutulanın altın olduğunu, altını vermemezi istedi. Bu aileyle böyle bir sorun yaşamıştık.

        Bir başka olayda ise aile, çocuğun 2,5 lira yuttuğunu söyleyerek getirdi. 2,5 lirayı çocuğun yutması mümkün değildi. Operasyonda 1 lira çıkarttık. Ailenin yutulanın 2,5 lira olduğu konusunda uzun süre ısrar etmesi üzerine bir arkadaşımız cebinden 1,5 lira çıkardı ve paranın üstünü tamamlayarak (Al sana 2,5 lira hadi güle güle) diyerek aileyi gönderdi.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ