Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyanın en büyük yolcu uçağı olarak son 10 yıla damgasını vuran Airbus A380, havayollarından beklenen ilgiyi görmemesi sebebiyle artık üretilmeyecek. Sanırım bu kararı almakta Airbus yetkilileri zorlanmıştır, ama yaklaşık 25 milyar dolarlık bir projeyle ortaya çıkan modele endüstriyle gelişimini sürdürecek bir ilgi yoksa başka ne yapabilirsiniz ki?

        A380’in benim içinde çok özel yanları söz konusu. Fabrika (roll out) çıkışından mavi semalarla tanışmasına, ilk uçuşuna, çeşitli havayollarının filolarına farklı gövde renklerinde, ilginç kabin içi tasarımlarıyla; yatak odalı, süitli, özel oda konseptli first sınıflı, duşlu, mağazalı, lobili gibi donanımlarla giriş anlarına tanıklık ettim. Uzun uçuşlar yaptım. Şimdi de yavaş yavaş piyasadan çekilişine şahitlik ediyorum.

        Öte yandan A380’in rakip olarak karşısına çıktığı, dünyanın ilk 2 katlı jumbo jeti ünvanını uzun yıllar koruyan efsane Boeing 747’i ise bu sene 50. yılı kutluyor. Tam 50 yıldır Göklerin Kraliçesi (Queen of the Skies) olarak anılan 747’ye bu zaman zarfında rakip çıkmamıştı. Ayrıca bu süre içinde de uçakların ne hızları artmış ne de kapasiteleri büyümüştü. Avrupa iki katlı dev Airbus A380’i gökyüzünle tanıştırıncaya kadar kapasite büküklüğü anlamında Boeing 747’nin rakibi de yoktu. Ancak A380 tasarım olarak 747’e kadar dikkat çekici ve havalı olamadı. Efsane bir konuma da erişemedi. Onun kadar da hatırlanacak mazisi de olmadı.

        Şimdi gelelim dünyanın en büyük yolcu uçağı A380’nin üretiminin neden durdurulacağına. Neden durduruluyor? Çünkü satmıyor, talep yok.

        Airbus, uzun süredir dünyanın en büyük A380 kullanıcısı Emirates Havayollarının ‘üretimi durdurma’ baskılarına muhatap oluyordu. Fakat öte yandan sipariş de alamıyordu. Son 2 yılın uçak siparişlerine bakıldığında, iki yolcu uçağı üreticisinin gelecek projeksiyonları incelendiğinde zaten durum net bir şeklide görünmektedir. Dolayısıyla Airbus’a düşen görev en önemli müşterisini ikna edip, A380 siparişlerini de başka modeller dönüştürmekti. Öyle de oldu. Bu ikna süreci de yaklaşık 2 yıllık bir dönemde gerçekleşti.

        Zira Emirates, dünyada A380’ler için “Concourse” ismini verdiği özel terminal yapan bir havayolu. İlk açıldığında davet edilmiştim, gidip gezdim. Dünyada ikinci örneği olmayan bir terminale A380’ler için önemli yatırım yapmış bir havayolu, şimdi bu uçakların üretilmeyeceği durumuyla karşı karşıya. İnancı, planları suya düşmüş.

        Dolayısıyla Airbus’ın 2021’de A380 üretimine son vermesinin müsebbibi Emirates değil. Yani ‘Siparişleri iptal etti, üretim bitti’ değil. Aksine Emirates, bu kararın açıklanmasını geciktiren taraf.

        İlk A380, Aralık 2007’de Singapur Havayollarına teslim edildiğinde Fransa’daki törene katılmıştım. Daha sonra defalarca bu uçakla yolculuk da yaptım. Ama bir Boeing 777 keyfini verdiğini söyleyemem. En önemli handikapı, 2 katlı, 4 motorlu ve yüksek kapasiteli oluşuydu. Her havayolunun verimli bir şekilde uçurması adeta imkansızdı. Türk Hava Yollarının (THY) önüne de A380 alması için cazip imkanlar kondu. Fırsatlar sağlandı. Ama THY yönetimi bu uçakları filoya almaya yanaşmadı. Böylece haklılıkları bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

        Aslında A380’e ilham veren veya bu yarışa girmesine sebep olan Boeing’in yaklaşık 800 yolcu kapasiteli “Delta Kanat” uçak projesi olmuştu. Sonra piyasanın gelecekte büyük gövdeli uçaklara değil, menzil sorunu olmayan 200-400 aralığındaki uçaklara daha fazla talep göstereceğinin anlaşılması üzerine Boeing bu projesinden vaz geçti. Kompozit gövdeli 787’leri geliştirmeye odaklandı. Projeyi geliştirdi, modeli tasarladı, üretti ve ilk uçuran oldu.

        Boeing’in geliştirmeyi bıraktığı büyük gövde projesine ise farklı bir şekilde Airbus dahil oldu ve iki katlı A380 modelini açıkladı. İki üreticinin de gelecek projeksiyonları farklıydı, ama ikisi de bulundukları konumlarından ve aldıkları kararlardan pek de emin değillerdi.

        Bu sebeple havacılık endüstrisinde; “Kim haklı çıkacak?” sorusu hep gündemde oldu. Son durumda “Airbus kaybetti” denebilir. Ama durum öyle de değil. Çünkü bu yarışın kazananın yok.

        Boeing de “Ya Airbus haklı çıkarsa..” düşüncesiyle mevcut uçak ailesindeki efsane modeli jumbo jet 747’nin gövdesini 5.6 metre daha uzattı. Başta motorları olmak üzere birçok yerini yeni teknolojiyle donatıp Airbus 380’e güçlü bir rakip haline getirdi. Böylece Boeing 747-8 Intercontinental modeli doğmuş oldu.

        Boeing 747-8 yaklaşık 40 yıl uçuş tecrübesi olan bir modelin devamıydı. Slovenya kökenli Amerikalı “The father of the 747” (747’nin Babası) lakabıyla bilinen mühendis Joe Sutter’ın eseriydi. “Boeing 747’nin Babası” 2016’da yaşamını kaybetti. Mühendis Sutter ile 747-8’in fabrika çıkış töreninde tanışmıştım. Bu törende özel olarak ağırlanan Sutter, eserinin yeniden doğusu sebebiyle mutlu olduğunu söylemişti.

        Yeni Jumbo jetin ilk kullanıcısı da Lufthansa oldu. Ben de 747-8’in ilk yolcularından birisi olarak Frankfurt-Washington hattında test ettim. Ama Boeing’in bu yeni jumbosu da beklenen şekilde sipariş alamadı. Üstelik VIP, kargo ve yolcu uçağı modelleriyle pazar yelpazesi geniş olmasına rağmen istenen seviyede ilgi görmede. Çünkü büyük uçaklar ve büyük HUB’lar (merkezler) dönemi yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.

        Bir süre sonra uzun pistlerden havalanan uçakların kapanma dönemini konuşmaya başlayacağımıza göre nereye doğru uçtuğumuzu kestirmek zor olacak galiba...

        Diğer Yazılar