Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler BBC Dünya Alexei Navalni kimdir: Zehirlendiği iddia edilen Putin muhalifi

        #resim#781968#- Reuters

        Rusya'da uzun yıllardır yolsuzluklara karşı mücadele eden ve kamuoyu oluşturmaya çalışan Alexei Navalni, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en önemli muhalifleri arasında.

        Putin'in partisini 'Sahtekârlar ve hırsızlar' olarak niteleyen Navalni, Putin'in yıllar içerisinde kurduğu sistemin 'Rusya'nın kanını emdiğini' söylüyor ve ülkenin adeta bir feodal düzenle yönetildiğini savunuyor.

        Navalni, yıllar içerisinde Putin'e karşı birçok toplumsal harekete öncülük yapmış bir isim.

        Düzenlediği protesto gösterilerine binlerce kişi katılmıştı.

        Ancak Navalni hiçbir zaman seçimlerde Putin'in rakibi olamadı.

        #resim#781969#- Reuters

        Çayına karıştırılan bir madde ile zehirlendiği iddia edilen Navalni, Almanya'ya getirildi. Tedavisi devam ediyor.

        2018 başkanlık seçimlerinde aday olması engellenmişti. Gerekçe, Rusya'da dolandırıcılık suçundan hüküm giymiş olmasıydı.

        Navalni, kendisine yöneltilen suçlamaları hiçbir zaman kabul etmedi. Açılan davalar ve verilen cezaları, 'Kremlin'in muhaliflerden intikam alma çabası' olarak niteledi.

        Rusya'da birçok kişi Navalni'nin hâlâ nasıl serbestçe dolaşabildiğine şaşırdıklarını söylüyor.

        Ancak Navalni 20 Ağustos 2020'de hastaneye kaldırıldı. Navalni'nin destekçileri, zehirlendiğini söylüyor. Eğer doğruysa, bu Navalni'ye yönelik ikinci zehirleme girişimi olacak.

        Geçen yıl hapishanedeyken kontakt dermatit teşhisi konmuş, doktoru Navalni'nin toksik bir maddeye maruz kalmış olabileceğini ifade etmişti.

        20 Ağustos'ta ise Navalni uçakla seyahat ederken rahatsızlandı ve Omsk kentine acil iniş yapıldı. Navalni'nin destekçileri, çayına zehir karıştırılmış olabileceğini söylüyor.

        Navalni her ne kadar Putin'e karşı sert bir muhalefet kampanyası yürütse de, bazı milliyetçi görüşleri diğer muhalif grupların da tepkisini çekiyor.

        2014 yılında Rusya Kırım'ı ilhak ettikten sonra Navalni'nin tavrı bazı çevrelerde tepki çekmişti.

        Navalni, Kırım'ın ilhakının uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen artık bu bölgenin Rusya'nın bir parçası olduğunu ifade ediyordu. Ekho Moskvy radyo kanalına röportaj veren Navalni, "Kırım artık bizim" diyordu.

        Blog yazılarıyla başlayan muhalefet

        Navalni'nin Rus siyasi sahnesindeki yükselişi 2008 yılında başlamıştı.

        Rusya'nın büyük kamu şirketlerinde yaşandığını ifade ettiği yolsuzlukları blogunda kaleme alıyordu.

        Uyguladığı yöntemlerden birisi, devlete ait büyük petrol şirketlerinde, bankalarda ve diğer kuruluşlarda azınlık hissedarı olup toplantılarda yetkililerin çok da hoşuna gitmeyen kamu finans hesaplarına dair sorular sormaktı.

        Siyasi mesajlarını topluma ulaştırmak için sosyal medyayı hep etkin biçimde kullandı.

        Özellikle genç kitlelerin desteğini çekmek için çalışmalarını yürüttü. Kullandığı dilde kısa ve öz mesajlar vermeye çalıştı, Putin ve çevresindekilere yönelik alaycı bir üslubu benimsedi.

        #resim#781970#- AFP

        Navalni, Kirov'daki duruşmalara 12 saat süren tren yolculuklarıyla gidip geliyordu.

        'Sahtekârlar ve hırsızlar partisi' sloganı

        Navalni'nin kamu şirketlerinde yönelik eleştirileri kısa sürede Putin iktidarına ve Birleşik Rusya Partisi'ne yönelik bir tepkiye evrildi.

        2011'deki milletvekili seçimleri öncesinde blog takipçilerine 'Birleşik Rusya hariç herhangi bir partiye oy verin' çağrıları yaptı, Birleşik Rusya'yı 'Sahtekârlar ve hırsızlar partisi' olarak tanımladı. Navalni o seçimde kendisi aday olmamıştı. Ama taktığı lakap bir slogana dönüştü.

        Birleşik Rusya, 2011 seçimlerini kazansa da oy oranı gerilemişti. Ayrıca oy sayım işlemlerinde usulsüzlük iddiaları da seçim zaferini gölgeliyordu.

        Başkent Moskova dahil birçok büyük kentte hükümet karşıtı protestolar düzenlendi.

        5 Aralık 2011'deki ilk protesto gösterileri sırasında Navalni gözaltına alınmış ve 15 gün boyunca hapiste tutulmuştu.

        Serbest bırakıldığı gün yeniden gösterilere katıldı ve kalabalıklara hitap ettiği konuşma o güne kadarki en büyük protesto gösterisi haline geldi.

        Navalni'nin 24 Aralık 2011'de Moskova'da yaptığı konuşmayı 120 bini aşkın kişi dinlemişti.

        Ardından Başkanlık seçimleri düzenlendi ve Putin ezici bir üstünlükle seçimi kazandı.

        Hemen ardından ise Navalni hakkında bir dizi yasal süreç başlatıldı. Navalni'nin hukuk diplomasının gerçek olup olmadığı dahi soruşturuluyordu.

        2013 yılında Kirov kentinde aleyhinde dolandırıcılık suçlamasıyla açılan davada hüküm giydi ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

        Batılı ülkeler ve Rusya'daki muhalifler bu yargı kararının tamamen siyasi olduğunu savunuyorlardı.

        2015 yılında beklenmedik bir şekilde tahliye edildi. Moskova Belediye Başkanlığı seçimlerinde aday olmuştu. Navalni oyların yüzde 27'sini aldı ancak Putin'in desteklediği Sergey Sobyanin seçimi kazandı.

        Yine de bu sonuç Navalni için ciddi bir siyasi zafer olarak görüldü. Navalni'nin kısıtlı imkanlarla seçim kampanyasını yürüttüğü, devlet televizyon kanallarında kendisine yer verilmediği hatırlatılıyordu.

        Navalni Moskova seçimlerinde de internet ve sosyal medya üzerinden seçmene ulaşma stratejisini benimsemişti.

        Navalni'nin dolandırıcılıktan suçlu bulunduğu mahkeme kararı ise temyizdeydi. Rusya Yüksek Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararı üzerine hükmü bozdu.

        Ancak 2017'de Navalni yine daha suçlu bulundu ve bir kez daha beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.Ceası ise askıya alındı.

        Navalni yaptığı konuşmalarda mahkeme kararını eleştirerek 'Amaçları 2018'de başkan adayı olmamı engellemek' demişti.

        Ülkeyi terk etmeden mücadelesini sürdürdü

        Navalni 2017'de üç kez gözaltına alındı. Gözaltıların gerekçeleri izinsiz gösteri düzenlemekti.

        Navalni konuşmalarında siyasi baskılara rağmen ülkeyi terk etmeyeceğini söylüyor ve mücadelesine Moskova'da devam edeceğini ifade ediyordu.

        Navalni, BBC'ye verdiği bir röportajda Batılı ülkelerin Rusya için yapabileceği en olumlu girişimin 'kirli paranın izini sürmek' olduğunu ifade etmişti.

        Navalni, "Yolsuzluğa bulaşmış ve muhaliflerin yargılanması sürecinde rol oynamış kişilerin Batılı ülkelere seyahatlerinin yasaklanmasını istiyorum. Bu kişilere vize verilmemeli" demişti.

        Navalni 2013 yılında hapis cezasına çarptırıldığı karar duruşmasında hakime "Rusya'da kurulmaya çalışılan feodal devlet yapısına karşı ben ve arkadaşlarım mücadele etmeye devam edeceğiz. Hükümetin kurduğu ve ülkedeki servetin yüzde 83'ünü nüfusun yüzde 0,5'ine veren bu sistemi yok edeceğiz" demişti.

        Muhaliflerden gelen tepkiler

        Ancak Navalni, Rusya'daki diğer muhalif gruplar tarafından da eleştirildi.

        Aşırı sağcı grupların düzenlediği toplantılara konuşmacı olarak katılması liberal çevrelerin tepkisini çekiyordu.

        Rus milliyetçileri ise Navalni'nin ABD ile bağlantılarından rahatsızdı. Navalni 2010 yılında bir dönem ABD'deki Yale Üniversitesi'nde görev üstlenmişti.

        Ancak Ekim 2012'de muhalefet liderini seçerken Alexei Navalni, satranç şampiyonu Garry Kasparov'u geride bırakarak seçimi kazanmıştı. İki isim arasında sadece 81 bin 801 oy farkı vardı.

        Navalni'nin Kırım'ın ilhakını onaylaması ve Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçılara destek vermesi Putin karşıtı muhalefeti rahatsız etti.

        Navalni, Putin'e yakın isimlere yaptırım uygulanması yönünde yıllardır çağrılar yapıyor. Ancak Navalni ile ilgili olarak en büyük kaygı, destekçilerinin Moskova ve diğer büyük kentlerin ötesine geçip geçemeyeceği.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ