Uzman isimden şaşırtan açıklama: Ankara, İstanbul'dan daha az tehlikeli değil!
Ankara deprem risk haritası, Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 7,7 ve 7,6'lık depremlerin ardından araştırılmaya başlandı. Deprem risk haritasına göre 3. ve 4. derece deprem bölgesinde bulunan Ankara'nın bazı ilçeleri birinci derece riskli bölgede yer alıyor. İşte 2023 Ankara deprem risk haritası ile riskli ilçeler...
ANKARA'DAN FAY HATTI GEÇİYOR MU?
Ankara 3. ve 4. deprem bölgesi olarak görülse de asla risk yok denilemez. Ankara fay hattı şehrin altından geçmiyor olsa da, Ankara'nın sınır ilçelerinin bir çoğunun altında fay hattı bulunuyor.
Bunun yanında 1. derece deprem bölgesi olan Kuzey Anadolu Fay Hattı, güneydoğusunda Kırşehir Keskin Fay Hattı ve Haymana bölgesinde ise Bala'nın altındaki küçük fay hatları bulunuyor. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman Ankara'da deprem açısından risk barındırıyor.
ANKARA'DA DEPREM RİSKİ BULUNAN İLÇELER
Ankara'nın en riskli bölgelerinin başında Demetevler geliyor. Sonrasında Çamlıdere, Kazan ve Kızılcahamam risk içeren ilçeler arasında yer alıyor.
ANKARA DEPREM RAPORU
Ankara ve bağlı yerleşkeler, Kuzey Anadolu Fay Sistemi gibi çok aktif (yıkıcı deprem yinelenme aralığı (250-300 yıl) ve plaka sınırı niteliğinde bir deprem kaynağı ile Çeltikçi, Ayaş, İnönü-Eskişehir, Tuzgölü, Seyfe, Salanda, Kesikköprü, Küredağ, Balaban ve Afşar fay kuşakları gibi aktif fakat yinelenme aralığı oldukça uzun (birkaç bin yıl) fakat yıkıcı deprem üreten fay ve fay sistemlerinin dolaylı deprem tehlikesine açıktır. Bu nedenle: (1) Özelde Ankara bölgesinde, genelde ise bir deprem ülkesi olan tüm Türkiye’de ilk ve orta öğretim programlarına, doğal afetler ve deprem konusunda zorunlu ders ya da dersler konularak toplum bireyleri eğitilmeli ve insanlar doğal afetler konusunda bilinçlendirilmelidir.
Özellikle kırsal kesimde taş ve kerpiç yığma yapılaşmaya son verilirken, modern yapılaşma ve yerleşimde zemin koşulları ve deprem kaynakları dikkate alınmalı ve konu ile ilgili deprem yönetmeliğine kesinlikle uyulmalıdır.
Birinci ve ikinci derece deprem kuşaklarında yer alan yerleşim alanlarından başlanarak, bu alanların deprem tehlike ve riskleri belirlenmeli ve deprem tehlikesi yüksek yerlerde mevcut yapıların yerinde yeni yapıların yapılması yasaklanmalı ve yerleşim alanlarının gelişim yönleri ile imara açılacak yeni yerleşim alanlarının seçiminde, o yöre için saptanmış olan deprem tehlikesi ve riski baz alınmalıdır.