Duygusal yakınlıktan kaçış: Kaçıngan bağlanma sendromu
Romantik ilişkilerde mesafe, aile içinde duygusal soğukluk ve arkadaş çevresinde iletişim eksikliği... Kaçıngan bağlanma, bireyin hem duygusal bağ kurmasını hem de aidiyet duygusunu zedeler. Uzmanlar, erken dönemde fark edilmesinin ilişkilerde iyileştirici rol oynayabileceğini vurguluyor. İşte dikkat edilmesi gerekenler...
ABONE OLÇocuklukta duygusal olarak ihmal edilmek, yetişkinlikte bağ kurmaktan kaçınan bir bireye dönüşebilir. Kaçıngan bağlanma, “yakınlık korkusu” olarak da tanımlanıyor. Psikologlar, bu bağlanma stilinin yalnızca ilişkileri değil, bireyin tüm yaşam kalitesini etkilediğini söylüyor.
Kaçıngan bağlanma, bireyin duygusal ilişkilerde yakınlıktan kaçındığı ve bağımsızlık ihtiyacını ön planda tuttuğu bir bağlanma stilidir. Bu bağlanma biçimi genellikle çocukluk döneminde yaşanan duygusal ihmal, soğuk veya mesafeli ebeveyn tutumları gibi deneyimlerin bir sonucudur. Kaçıngan bağlanmaya sahip bireyler, başkalarına duygusal olarak bağlanmayı riskli görür ve kendilerini savunmasız hissetmemek için duygularını bastırma eğilimindedir.
Bağlanma teorisi, bireylerin çocukluk döneminde ebeveynleriyle kurdukları ilişkilerin yaşam boyu süren bağ kurma biçimlerini şekillendirdiğini savunan bir psikolojik yaklaşımdır. Bu teoriye göre bağlanma stilleri üç temel kategoride incelenir:
Güvenli Bağlanma: Birey, başkalarına güvenebilir ve sağlıklı ilişkiler kurabilir.
Kaygılı Bağlanma: Birey, duygusal ihtiyaçlarının karşılanmayacağı endişesiyle aşırı bağlılık gösterir.