Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Cüneyt Arkın'ın adı Eskişehir'deki halk merkezine verildi - Magazin haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde yapımı tamamlanan halk merkezine, 28 Haziran 2022'de 85 yaşında hayatını kaybeden Türk sinemasının usta ismi Eskişehirli oyuncu Cüneyt Arkın'ın adı verildi. Merkezin açılışında gözyaşlarını tutamayan Cüneyt Arkın'ın eşi Betül Cüreklibatır, "Cüneyt'i ölümsüz yaptınız. Çok teşekkür ederim, sağ olun" dedi.

        Önceki gün yapılan açılışa Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Cüneyt Arkın’ın eşi Betül Cüreklibatır, oğlu Kaan Polat Cüreklibatır, torunları Sarp ve Zeynep Cüreklibatır, sinema sanatçısı Nuri Alço, katıldı.

        REKLAM

        "ONUN YERİ HİÇBİR ZAMAN DOLMAZ"

        Alço, Cüneyt Arkın'ın yerinin hiçbir zaman dolmayacağını ifade ederek, "Yeşilçam'ın usta isminin, ağabeyimizin adını yaşatılması çok anlamlı. Cüneyt Arkın ölmedi sadece sesini duyamıyoruz. İçimizde yaşıyor. Eskişehir'in yetiştirdiği çok büyük aktörlerden biri. Türk sinemasını o sevdirdi. Onun yeri hiçbir zaman dolmaz" dedi.

        Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ise Cüneyt Arkın'ın dünya çapında bir sanatçı olduğunu belirterek, "Burası gerçekten Cüneyt Arkın'ın 'Benim kahramanım halkımdır' dediği yer. Şu ana kadar halk merkezimize kurs için 400 kişi başvurmuş. 17 halk merkezimizin toplam kursiyer sayısı 6 bin 900" diye konuştu. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen de liseden sıra arkadaşı olan Cüneyt Arkın'ın öğrencilik yıllarına ait anılarını anlattı.

        REKLAM

        "CÜNEYT'İ ÖLÜMSÜZ YAPTINIZ"

        Cüneyt Arkın'ın eşi Betül Cüreklibatır'a, oğlu Kaan Polat Cüreklibatı'a, torunları Sarp ve Zeynep Cüreklibatır'a; kursiyerlerce yapılan kara kalem portresi hediye edildi. Gözyaşlarını tutamayan Betül Cüreklibatır, "Cüneyt'i ölümsüz yaptınız. Çok teşekkür ederim, sağ olun" dedi. Eskişehir'de olduğu için mutlu olduğunu ifade eden Kaan Polat Cüreklibatır, da duygularını şu sözlerle dile getirdi: Halk merkezinin girişinde yazan 'halkın kahramanı' sözü, babamın neyi başardığının özetidir. Hemşehrilerinin ve tüm Türkiye'nin gözünde, bu mertebeye yükselebilmek ve bunu başarmak her sanatçıya nasip olmaz. Babama nasip oldu, ne mutlu ona... Az önce sesini duydum, çok duygulandım. Sayın Büyükerşen onu çok güzel anlattı. Babamdan bir parça bir şey duyabilmek için, sabaha kadar dinleyebilirim. Odunpazarı Belediye Başkanı'mız Kazım Kurt'a, bu güzel halk merkezimizi kazandırdığı için şükranlarımı sunuyorum. Babamın oynadığı filmler sadece bir film değildi. Babama bir gün, 'Filmlerde Türk halkının kahramanı oldunuz, bunu nasıl başardınız?' diye sorulmuştu. Babam da 'Ben filmlerde kahramandım, asıl kahraman Türk halkı' dedi. Onu uğurladığımız anda, halk onu ayakta uğurladı. Şimdi de ölümsüz bir şekilde yaşatıyor. Herkese çok teşekkür ederim.

        REKLAM

        "BETÜL'DEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM"

        Cüneyt Arkın, 28 Haziran'da evinde rahatsızlanması sonucu kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

        Usta oyuncu, yalnızca röportajlarında değil, sosyal medya paylaşımlarında da eşine olan aşkını sık sık dile getiriyordu. Arkın, 2020 yılında Instagram hesabından paylaştığı bir fotoğrafta, "Ölümden korkmuyorum. Sadece Betül'den evvel ölmek isterim. Allah göstermesin onun yokluğunu, yalnız kalmak istemem. Bir günlüğüne bir yere gittiğinde bile onu çok özlüyorum. Onsuz bir günü bile düşünemiyorum ya!" demişti. Hatta Cüneyt Arkın, "Hiçbir şeyden korkmadığım kadar eşimi kaybetmekten korkuyorum. Karımı, canımı, bebeğimi, Betül’ümü kaybettiğim an ben de yok olurum..." ifadelerini kullanmıştı.

        REKLAM

        "BEKLE BENİ, GELİYORUM"

        Ocak ayında birçok filmde beraber rol aldığı yakın arkadaşı Fatma Girik'in ölüm haberiyle sarsılan Cüneyt Arkın'ın, Girik'in ardından söylediği sözler akıllara geldi.

        Cüneyt Arkın, "Bağıra bağıra ağlamak geliyor içimden... Yüreğim yanıyor... Gözümün önünde mavi, yiğit bakışları... Öyle zarif bir kadındı ki... İnanamıyorum, bir dönem bitti. Nasıl dayanırım ben bu acıya... Ne kadar alçakgönüllü, dosttun. Nur içinde yat. O anlatılmaz, o hepimizin yüreğinde... Türk insanın yüreğidir o. Baştan aşağı Anadolu’dur o. Anadolu anasıdır o. Fatma’m, bekle beni orada. Geliyorum..." ifadeleriyle, acısını dile getirmişti.

        REKLAM

        SİNEMAYA ADANMIŞ BİR HAYAT

        Yeşilçam'a damga vuran Cüneyt Arkın, oyunculuk yaşamında 294 filmde başrol aldı. Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak, 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi.

        İLK MESLEĞİ DOKTORLUK

        Sanatçı, sırasıyla Eskişehir Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesini bitirdi. Ardından İstanbul'a gelen sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli dergilerde şiir ve hikaye denemeleri yayınlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı.

        1963 yılında "Artist" dergisinin düzenlediği sinema artisti yarışmasına girdi ve birincilik aldı. Kariyerindeki dönüm noktası 1963'te askerliğini yaparken 1. Hava Jet Üssü'nde yönetmen Halit Refiğ ile tanışması oldu.

        REKLAM

        İLK FİLM 'GURBET KUŞLARI'

        Askerlik bitince, 1964'te Halit Refiğ'in "Gurbet kuşları" filmiyle sinemaya adım attı. 1964 yılında oynadığı "Gurbet Kuşları" filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktararak Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi. Özellikle "Maden" (1978) ve "Vatandaş Rıza" (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kaplar.

        Yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli "Dünyayı Kurtaran Adam" zamanla bir kült film hâline geldi. 1980'li yıllarda "Ölüm Savaşçısı", "Kavga", "Sürgündeki Adam" ve "İki Başlı Dev" gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi.

        REKLAM

        Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına da sahiptir. Oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır.

        Cüneyt Arkın, 1976'da 'Mağlup Edilemeyenler' filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü", 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü.

        EN İYİ ERKEK OYUNCU ÖDÜLÜNÜ REDDETTİ

        "4. Altın Koza Film Festivali" jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti.

        REKLAM

        Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüreklibatır'ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi.

        1968 yılında Cüneyt Arkın olarak sahne adını aldı. Betül Işıl ile tanıştı. İsviçre'de bir üniversite mezunu olan Işıl, o sırada uçuş görevlisi olarak çalışıyordu. 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu.

         Hiç kalkmadan 17 gün sürer
        Hiç kalkmadan 17 gün sürer Haberi Görüntüle
        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ