Deneklerin gerçek hayattan koptuğu ve her şeyin kontrolden çıktığı korkunç bir hapishane deneyi
Dr. Zimbardo tarafından sahte bir hapishanede başlayan deneyin tüm amacı gardiyanların psikolojisini öğrenmekti. Ancak kısa bir süre içinde deney, deneklerin kontrolsüz davranışları, giderek daha da acımasız hale gelen davranışları yüzünden bir kaosa dönüştü. Mahkum rolünde oynayan denekler, psikolojik olarak çöktüler ve deneye katılan herkes, gerçek hayat ile bağlantısını yitirdi. Bu ilginç psikolojik deney, insanların kötü olarak mı doğduğunu yoksa şartların mı onları kötü hale getirdiğine dair ilginç bir ikilem yaratıyor!
Zimbardo (2008) daha sonra şunları kaydetti: "O noktada hapishane rolüme ne kadar yaklaştığımı çok sonra fark ettim. Bir araştırma psikoloğundan çok bir hapishane müfettişi gibi düşünüyordum."
Hapishane deneyi sonlandırıldıktan sonra Zimbardo, katılımcılarla röportaj yaptı. Araştırma onlara "gerçek" gelmişti.
Bir gardiyan, "Kendime şaşırdım. Birbirlerine isim takmalarını ve çıplak elleriyle tuvaletleri temizlemelerini sağladım. Neredeyse mahkûmların sığır olduğunu düşündüm ve bir şey denemeleri durumunda onlara dikkat etmem gerektiğini düşünmeye devam ettim" dedi.
Deneye katılanların kendilerini nasıl bu kadar kaptırdığına gelince; gardiyanlar, yaşananların kişisel olarak kendilerinden kaynaklanmadığını düşündükleri için çok sadist davranmış olabilirlerdi, bu bir grup normuydu. Ayrıca giydikleri üniforma nedeniyle kişisel kimlik duygularını kaybettikleri düşünülüyordu.
Ayrıca öğrenilmiş çaresizlik, mahkumların gardiyanlara boyun eğmesini açıklayabilirdi. Sahte hapishanede, gardiyanların öngörülemeyen kararları, mahkumların sinmesini sağlamıştı.
Bu ilginç psikoloji deneyi, 2015 yılında beyaz perdeye "Standord Hapishanesi Deneyi" ismiyle taşındı. Filmin galasına Dr. Zimbardo da katıldı.
Çalışmanın detayları Simply Psychology'den alınmıştır.