Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Avrupalı tüketicinin yüzde 87'si 'cam ambalaj' dedi - İş-Yaşam Haberleri

        Esen Y. EVRAN / GAZETE HABERTÜRK

        Sağlıklı beslenme bilincinin artması, gıdaların içeriğini sorgulamakla kalmayıp pişirildiği ya da saklandığı kaplara dikkati de artırdı. Cam ambalajın giderek önem kazandığını, konserve ve meyve suyundan sonra özellikle içme suyu kullanımının artmasında da gözlemlemiyor muyuz? Gıdada ambalajlı tüketimin artmasıyla birlikte bu konuya duyarlılık da artacak.

        Dün Şişecam’ın düzenlediği ‘Cam Ambalaj Sağlıktır’ konferansını izledim. Sonrasında da Avrupa Cam Ambalaj Üreticileri Birliği (FEVE) Genel Sekreteri Adeline Farrelly ile gıda kimyası ve teknolojisi alanında önde gelen bilim adamlarından Prof. Dr. Dieter Schrenk ile sohbet ettik. Farrelly, Avrupa Birliği’nin şu anda gıda ile temas eden maddeler konusunda çok hassas olduğuna dikkat çekti ve gelecekte regülasyonların daha da sertleşeceğini söyledi. FEVE’nin elinde 11 Avrupa ülkesinde yapılmış bir araştırma var. Buna göre tüketicilerin yüzde 87’si cam ambalajı tercih ediyor, bunların yüzde 61’i gerekçe olarak “Çünkü daha sağlıklı” diyor. Cam tercihindeki diğer gerekçeler, “Tadı daha iyi korur”, “Çevreye az zarar verir”, “Uzun süre taze tutar” diye sıralanıyor. Bu konudaki duyarlılık 3 yılda 14 puan artmış.

        TEK ‘SAF’ VAR

        Kaiserslautern Üniversitesi Gıda Kimyası ve Çevre Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dieter Schrenk, uzmanlığı gereği daha çok ambalajdan gıdaya geçen kimyasallarla ilgili. Schrenk’i dinleyince endişelenmemek olanaksız. Diyor ki: “Plastik, kâğıt ya da metal. Gıdanın bunların içinde tüketiciye sunulması için mutlaka bir katkıya ihtiyaç var. Karton kutunun içine doğrudan sütü ya da meyve suyunu koyamazsınız. Mutlaka plastik bir katkı kullanmak zorundasınız. Aynı şekilde, kâğıttaki mürekkep de gıdayla etkileşime geçen maddedir. Metalde, özellikle kutunun içinde asidik gıda varsa bunlar metalle etkileşime geçiyor. İçini kaplayalım dediniz, bu kez de plastik kullanıyorsunuz.”

        Bütün bunları sıraladıktan sonra Prof. Dr. Schrenk, “Ama camın hammaddesi kumdur. Ve kumun insan vücuduna hiç zararı yok. Gerçekten saf olan bir tek cam var” dedi ve ekledi: “Bir sebzenin, meyvenin, ağaçtan yeni kopmuş gibi görünmesi ve nefasetini koruması sadece cam ambalajda mümkün. Ambalaj, güçlü bir bariyer oluşturmalı. Işığı, kokuyu geçirmemeli, gıdaya bir kimyasal geçişi olmamalı.”

        Dieter Schrenk, bir süre önce biberonlarda kullanımı yasaklanan bisphonol A maddesini örnek gösterdi konuşmasında. Üreme sistemlerini ve hormon yapısını bozduğu için bu maddenin kullanımının yasaklandığını hatırlattı. Sonrasında yine ambalajdan gıdaya geçen fitalat maddesini anlattı, uzun süre maruz kalındığında karaciğer tümörünü tetiklediğini söyledi.

        Bu maddeler elbette insanları kısa sürede hasta etmiyor. Ne kadar süreyle ve ne miktarda maruz kalındığı, çocuk yaştan itibaren alınıp alınmadığı da önemli. İşte bu durum, annelerin bebek mamasında özellikle cam ambalajı tercih etmesini de açıklıyor. Vücut ne kadar savunmasız ve gelişiminin ne kadar başındaysa, ambalajın güvenli olması da o kadar önem taşıyor.

        CAM, 20 YILDA % 30 HAFİFLEDİ

        FEVE Genel Sekreteri Farrelly’nin verdiği bilgiye göre, cam ambalaj sektörü sadece Avrupa’da 125 bin kişiye istihdam sağlıyor. Avrupa’da her yıl 500-610 milyon Euro arasında yeni yatırım gerçekleştiriliyor, yılda 12.5 milyon ton cam geri dönüştürülüyor. Türkiye pazarını değerlendiren Şişecam Cam Ambalaj Grup Başkanı Abdullah Kılınç da “Biz Türkiye’de ulaştığımız 1 milyon tonluk kapasitemizle sektöre yön veriyoruz. Cam kullanımının yaygınlaşması için çalışmalar devam ediyor. Son 20 yılda ağırlığı yüzde 30 oranında düştü. Bakarsınız önümüzdeki 20 yılda kırılmasının da önüne tamamen geçilir. O zaman lojistik de kolaylaşacak” dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ