Kadın girişimci ihracatta hedef büyüttü

Bine yakın çeşitte ürettiği ürünlerden terlik, döşeme, giysi, ayakkabı ve çanta tasarlayan Perihan Çöçelli, gurbetçi bir ailenin kızı. Çöçelli'nin babası, yıllar önce çocuklarını okutmak amacıyla yurda dönüş yapmış. Aynı zamanda Gaziantep Sanayi Odasının (GSO) 3 kadın meclis üyesinden biri olan Çöçelli, birincilikle bitirdiği fakültede hocalarının akademik kariyer önerisini "Sanayici olmak istiyorum" diyerek geri çevirmiş.

İki çocuk annesi Çöçelli, 10 yıllık iş tecrübesinin ardından kurduğu işletmede ürettiği suni derileri birçok ülkeye ihraç ederek hayallerini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyor. Çöçelli yaptığı açıklamada, 1996 yılında Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünden birincilikle mezun olduğunu belirterek, 10 yıl sektörde faaliyet gösteren fabrikalarda çalıştığını söyledi. Ardından kendi şirketini kurmaya karar verdiğini kaydeden Çöçelli, fabrikayı 2007 yılının ekim ayında 3. Organize Sanayi Bölgesi'nde açtığını ve 2008 yılının Ocak ayında üretime başladığını dile getirerek, mevsime göre aylık 300 bin ile 700 bin metre arasında suni deri çıkardıklarını belirtti.

ÜRETİMİN ÜÇTE BİRİ İHRACATA

İhracat ve lokal pazar ağırlıklı çalıştıklarını kaydeden Çöçelli, "Toplam üretimimizin yaklaşık olarak yüzde 35'ini ihraç ediyoruz. Almanya, İtalya, İspanya, Fas, Cezayir, Mısır, Suriye, Kırgızistan, Özbekistan ve Rusya'ya ihracat yapıyoruz. Amacımız ihracatta büyümek. İhracata iki yıl önce karar verdik. İlk başladığımızda ihracat oranımız yüzde 5, 10'lardaydı. İki yılda dış pazara ağırlık verdik, ona göre çalışmalar yaptık ve pazar payımızı yüzde 35'lere çıkardık. Şimdi yüzde 50'ye yükseltmek istiyoruz" diye konuştu.

Gelecek yıl İstanbul'da bir irtibat bürosu açarak yurt dışındaki müşterilerine daha iyi hizmet vermek istediğini aktaran Çöçelli, uluslararası fuarlara katılarak firmalarını tanıtıp, yeni müşteriler bulmak istediklerini dile getirdi. European Business Awards'da (Avrupa İş Ödülü) girişimcilik ödülü aldığını dile getiren Çöçelli, sözlerine şöyle devam etti:

"Finale 10 kişi kalıyor. 5 Mayıs'taki törene Avrupa'nın farklı ülkelerinden 9 kişi gelmişti. İspanya, İngiltere, İsviçre. Türkiye'den bir tek ben vardım ve tek kadındım. Rakiplerim acaba ne iş yapıyorlarmış, onlar nasıl finale kalmış diye broşürlere baktığım zaman 9'unun nano teknolojiyle üretim yaptığını fark ettim. Çok değişik kimyasallar, katma değerli ürünler. Ben suni deri üretiyorum. Benim için hayatımdaki en önemli şeydi. Bir kadın olarak yola çıktım, başarılı oldum ama onlar bu kadar gelişmiş ürün yaparken ben hala 50-70 yıl önceki teknolojiyle bu işi yapıyorum. Dedim ki, demek değişmemiz lazım. Belki potansiyelimiz daha yüksektir ama biz kendimize engeller koyuyoruz. 'Hep kolay olsun' diyoruz, riske girmek istemiyoruz. O nedenle bundan sonra daha spesifik ürünler üreteceğim"

İşini iyi yapmaya özen gösterdiğini dile getiren Çöçelli, piyasada bulunmayan yeni tasarımlar yaptıklarına değindi.

"BABAM MADEN İŞÇİSİYDİ"

Babasının 1967 yılında Almanya'ya gittiğini aktaran Perihan Çöçelli, "Babam uzun yıllar orada, maden işçisi olarak çalışmış. Sonra 'çocuklarım da benim gibi maden işçisi olmasın, alayım çocuklarımı, memlekete döneyim, çocuklarım okusun' demiş. Biz 5 kardeşiz. Büyük ağabeyim orada okuyordu, o kaldı. Ben o zaman orta okuldaydım. Türkiye'ye geldik ve hepimiz okuduk, mühendis olduk" diye konuştu.

Mezun olduğunda öğretim üyelerinin üniversitede kalmayı teklif ettiğini ancak bunu reddettiğini aktaran Çöçelli, hareketi, aktif çalışmayı sevdiği belirterek, "Hocalarıma, 'ben sanayide çalışmayı düşünüyorum.' dedim. İyi ki sanayiyi tercih etmişim" dedi.