Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para 28 Şubat'ın ekonomiye etkileri - Para Haberleri

        Türkiye'nin yakın tarihinin önemli dönemlerinden olan 28 Şubat sürecinde sanayi kesiminin yatırım konusunda tereddüt etmesi ekonomiyi olumsuz yönde etkiledi.

        Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı (OSİAD) Adnan Keskin, demokrasinin olmadığı ülkelerde ekonominin güçlü olmasının mümkün olmadığını belirterek, iş adamlarının yatırım için güvenli ortamları tercih ettiğini söyledi.

        Sürekli çatışmaların yaşandığı demokrasilerde özellikle yabancı yatırımcıların iş yapma konusunda tereddüt ettiklerini ifade eden Keskin, ''Türkiye bu anlamda yıllarca tereddüt içerisinde yaşadı. Siyasi kaygılar beraberinde güvenlikle ilgili kaygıları da getiriyorsa böyle bir ortamda sanayicinin yatırım yapması mümkün değildir'' dedi.

        28 Şubat süreci ve sonrasındaki ekonomik göstergelerle bugünkü rakamların çok farklı olduğuna dikkati çeken Keskin, ''Sanayici önünü gördüğü zaman daha rahat yatırım yapar. Ben, eğer bir sene sonraki dolar kurunu öngörebiliyorsam hemen yatırım yaparım'' diye konuştu.

        "SANAYİCİ DÜĞMEYE BASTI"

        Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) Başkanı Veli Sarıtoprak da iş dünyasının dünyanın heryerinde istikrar peşinde koştuğunu kaydederek, siyasi istikrarsızlıkların beraberinde ekonomik ve sosyal istikrarsızlıkları da getirdiğini dile getirdi.

        28 Şubat sürecinin de böyle bir istikrarsızlığın yaşandığı dönem olduğunu anlatan Sarıtoprak, ''Dolayısıyla o dönemde iş dünyası yatırımlarını beklemeye aldı. Toplantı yapamaz ve karar alamaz hale geldi. Bu da ekonomiyi olumsuz etkiledi. Yatırımcılar söz konusu dönemde frene bastı. İş adamı ve sivil toplum kuruluşları olarak biz de bu süreçten olumsuz etkilendik'' değerlendirmesinde bulundu.

        MALİYETİ 300 MİLYAR DOLAR

        Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, 28 Şubat 1997'de ''sanal kriz'' çıkaranların, 2001 ekonomik krizinin de fitilini ateşlemiş olduklarını savundu. Koca, bunun neticesinde Türkiye'nin çok ciddi bir fatura ödediğini vurgulayarak, ''28 Şubat'tan bugüne kadar geldiğimizde, bu sürecin Türkiye ekonomisine zararı 300 milyar dolar civarında olmuştur'' dedi.

        Günümüzde, Türkiye'nin her kesimiyle 2023 hedeflerine kilitlendiğini belirten Koca, şöyle konuştu:

        ''Demokrasimize, 28 Şubat süreci gibi antidemokratik müdahaleler olmasaydı, Türkiye 2023 hedeflerini çoktan yakalamış olurdu. Bugün yapılan anayasa çalışmaları bu anlamda çok önemli bir fırsattır. Bu konularda söyleyecek sözü olanların konuşması lazım. Böyle antidemokratik müdahalelerden kaynaklanan faturaları ülkemizdeki 75 milyon insan hak etmiyor. O nedenle Türkiye'deki herkes, tüm kurum ve kuruluşlar, insanın refah ve mutluluğunu hedef alan bu anayasa çalışmalarına katılmalı diye düşünüyorum. İnşallah demokrasimiz ve özgürlüğümüz bir daha böyle kesintilere uğramaz. Bu süreçlerin tekrar yaşanması halinde 2023 hedefleri gibi hedeflere hiç bir zaman ulaşamayız.''

        ''FAİZ ARTIŞININ MALİYETİ 1,6 DOLAR OLDU''

        Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban ise 28 Şubat sürecinde Türk Lirası üzerinde yüzde 100'e varan devalüasyon yaşandığını belirtti ve ''Hesaplamalarımıza göre, 1997 yılında yaşanan olaylar sonucunda faizlerin yükselmesi devlete yaklaşık 1.6 milyar dolar ek maliyete neden olmuştur'' dedi.

        Ban, 28 Şubat için yapılan ''Bu açık bir darbe değildi, bundan dolayı da etkileri sınırlı kaldı'' şeklindeki görüşlere de karşı çıkarken, 28 Şubat sürecinin etkilerini ''Türk Lirası'nda gerçekleşen yüzde 100 civarındaki devalüasyon, patlayan enflasyon, halkın alım gücünün iyice düşmesi, yaşam standartlarının gerilemesi'' olarak sıraladı.

        28 Şubat sürecinde hisse senetleri piyasasının da olumsuz etkilendiğini bildiren Ban, Aralık 1996'da yükselişte olan piyasanın 28 Şubat süreci nedeniyle durağanlaştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

        ''Buna ek olarak ülkeye hisse senedi piyasası yolu ile ayrıca hazine bonosu ve devlet tahvili satımı ile sağlanan para girişi tartışmaların sürdüğü 1997 yılında negatif seviyelerdedir. Ekonomideki istikrarın bozulması ile 1997 yılında gerçekleşen iç ve dış borçlanmaların faiz ödemeleri daha yüksek oranlardan yapılmıştır.Hesaplamalarımıza göre, 1997 yılında yaşanan olaylar sonucunda faizlerin yükselmesi devlete yaklaşık 1.6 milyar ABD Doları ek maliyete neden olmuştur. Bu görünen yüzü bir de görünmeyen yüzü var. Demokratik ülke değil diye Türkiye yatırım gelmedi, ayrıca yatırımlar da çıktı. Bunları da unutmamak lazım. Bunun çok çok üzerinde ekonomiye zararı olmuştur.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ