Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Dilendirilen ve çalıştırılan çocuklara umut oldular

        Esra BOĞAZLIYAN / GAZETE HABERTÜRK

        SOKAKTA çalışan, yollarda mendil satan, trafik ışıklarında cam silen ya da dilenmeye zorlanan çocuklar, ne yazık ki toplumun kanayan yarası... Özellikle de İstanbul’un... Zira araştırmalara göre Türkiye genelinde sayıları 50 bini bulan sokakta çalışan ya da dilenen çocukların yüzde 98’i İstanbul’da. Suriyeli sığınmacılarla birlikte bu sayı son dönemlerde daha da arttı. Hal böyle olduğundan her köşe başında iç acıtan manzaralarla karşılaşır olduk. Tablonun bu denli vahim hale gelmesi ise İstanbul Emniyeti’ni harekete geçirdi.

        Çocuk Şube Müdürlüğü, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla ‘Mobil Huzur Ekip’ projesini hayata geçirdi. Yaklaşık 50 gün önce başlayan ve çocukları sokaktan uzaklaştırmayı hedefleyen projenin ilk sonuçları sevindirici...

        Henüz projenin çok başında olunmasına rağmen dilenen, cam silen ya da mendil, su satan çocuklarda ciddi bir azalış görüldü. Peki Mobil Huzur Ekipleri nasıl çalışıyor? Çocuklara nasıl yaklaşıyor? Sokaktan alınan çocuklar nasıl rehabilite ediliyor? Ailelerine ne gibi yaptırımlar uygulanıyor? İstanbul Çocuk Şube Müdürü Ünal Altıner’le projenin tüm detaylarını konuştuk...

        Mobil Huzur Projesi nasıl işliyor, neyi kapsıyor?

        Öncelikle projenin hedefini anlatmak gerekiyor. Sokakta çalışmak veya dilenmek zorunda bırakılan çocukların beden, ruh, ahlaki gelişmeleri ve şahsi güvenliklerinin açık bir tehlike içinde olduğu aşikâr. Bu çocuklar suç mağduru ve suça sürüklenen çocuklar olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu durum büyük bir sosyal tehlike olarak günümüzü ve yakın geleceğimizi tehdit ediyor. İşte bu tehlikenin ortadan kaldırılması için Mobil Huzur Projesi hayata geçirildi. 1 asayiş polisi, bir trafik polisi, bir çocuk polisi, bir baş polis, 2 zabıta ve 1 sosyal hizmetler görevlisinden oluşan ekipler, tam donanımlı bir araçla bulundukları ilçede gün boyu dolaşıyor. Trafik ışıklarında, cami önlerinde konuşlanıyorlar. Üzerinde polis aracı vs. hiçbir şey yazmıyor. Ekibin tamamı sivil. Dilenen ya da sokakta çalışan çocukları fark edip onları korkutmadan sokaktan alıyorlar. Çocuklara şefkatle yaklaşılıyor. Kaçarken kendilerini trafikte tehlikeye atmamaları için bazen hemen müdahale edilmiyor. Bu ekip, konusunda uzman kişilerden oluşuyor ve en küçük bir aksiliğe izin verilmiyor. Mobil Huzur Ekibi, Çocuk Koruma Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Kabahatler Kanunu, iletişim becerisi, ikna gibi başlıklarda özel eğitim alıyor.

        24 saat çalışıyorlar mı?

        Genellikle sabah 11.00- 12.00’de işe başlayıp gece 21.00- 22.00’de bitiriyorlar. Zaten trafiğin yoğun olduğu saatler sıkıntı oluyor. Her ilçede ekiplerin konuşlanacağı lokasyonlar belli. Biz onlara kırmızı nokta diyoruz. Örneğin Beşiktaş’ta Kabataş, Yıldız, kırmızı noktalar. Bu ekipler ile bizim ortak Whatsapp gruplarımız var. Günlük icraatlarını takip ediyoruz. Tabii mobil ekipler, MOBESE ile de sürekli iletişim halinde. MOBESE’lerde görülen dilenci ya da sokakta çalışan ve çalıştırılan çocukların yerleri mobil ekiplere anons edilerek o bölgelere ulaşmaları sağlanıyor. Bazen de ekipler çocukları riske atmamak için müdahale etmiyor. Çocukların görüntüleri alınıyor, 15 yaşından büyüklerse kendileri hakkında, küçüklerse aileleri hakkında adli işlem ve para cezası uygulanıyor.

        Ekipler 39 ilçede aktif mi? Şu anda 22 ekip var ama 39 ilçeye tamamlayacağız.

        Bazı ilçelerde birden fazla ekip var. Örneğin Beyoğlu’nda 4 ekip var. Tarlabaşı’nda, Meydan’da, Tünel’de ve İstiklal Caddesi’nde.

        Mobil ekip cam silen ya da dilenen-dilendirilen çocukları gördü.

        Araca nasıl alınıyorlar?

        Sokaktan alınan çocuksa hemen çocuk büroya, yaşı büyükse karakollara götürülüyor. 15 yaşın altındaki çocuklara herhangi bir cezai ve adli işlem uygulanması mümkün değil. Eğer söz konusu olan bir çocuksa ekipteki sosyal hizmetler görevlisi nasıl müdahale edileceğini belirliyor. Çocukların ruh dünyalarına zarar vermeden müdahale ediliyor. Bu ekibin en önemli işi suça sürüklenen ve suç mağduru olan çocuklarla ilgili gerekli işlemleri yapmak.

        Bununla alakalı Türk Ceza Kanunu’nda açık maddeler var. Türk Ceza Kanunu 229. 1-2-3. fıkraları dilencilik. 232/2 kötü muamele. 233/1 aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü yerine getirmek. Bunların hiçbirisi takibi şikâyete bağlı suç değildir ve devletin resen soruşturma yapacağı bir konudur. Bu şu anlama geliyor: Çocukları, engeli olan veya tedavi gören birilerini dilencilikte araç olarak kullanan kişi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Eğer bunu kan bağı olan, eş veya yakınına yaparsa, yarı oranında ceza artırılır. Eğer bu suçu örgüt faaliyeti çerçevesinde yaparsa, organize bir iş varsa, bu olay da takibe bağlı suç değildir. Bu kanun maddeleri şimdiye kadar çok aktif bir şekilde uygulanmadı. Biz bu kanun maddelerini uyguluyoruz. Adli makamlar bize şunu dediler: ‘Siz bu kanun maddelerinden işlem yapın getirin, fotoğraflarını çekin, MOBESE kameralarının görüntülerini getirin, biz bunlarla ilgili adli işlem yapacağız.’ Adli makamlar bizim yanımızdalar bu konuda. Polis bu konuda bir irade ortaya koydu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ