Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan, Külliye'deki resepsiyonda konuştu

        Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki 29 Ekim Resepsiyonu'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan evsahipliğiyaptı.

        MHP lideri Devlet Bahçeli, Külliye'de yapılan 29 Ekim resepsiyonuna ilk kez katılırken HDP'den vekiller davet edilmedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise resepsiyonda yer almadı.

        Resepsiyona siyasiler, sicil toplum kuruluşu temsilcileri, şehit yakınları, gaziler, sanatçılar, milli sporcular, akademisyenler ile askeri ve sivil protokolden 2 bin kişi davet edildi.

        Külliyenin güney kapısından giren davetliler Kültür ve Turizm Bakanlığı Mehteran Birliği ve 16 Türk Devletinin bayraklarıyla, kuzey kapısından girenler ise askeri bando tarafından karşılandı.

        İşteErdoğan'ın resepsiyondayaptığı konuşma;

        "CUMHURİYETİ BİRDEVAMLILIK OLARAK GÖRMELİYİZ"

        "Hiçbir kazanımımız kolay olmadı. Hiçbir zafer bizlere altın tepside sunulmadı. 29 Ekim 1923'te ilan ettiğimiz Cumhuriyetimizde Kurtuluş Savaşı boyunca genci yaşlısı, kadını erkeği ile toprağa düşenlerin eseridir. Cumhuriyeti bir kopuş olarak değil devamlılık olarak görmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti'ni, Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızdaki anlamını bulan devlet geleneğimizin, bu topraklardaki 1000 yıllık varlığımızın son halkası olarak değerlendiriyorum. Aziz milletimin meselenin vatan olduğu her durumda, tıpkı Çanakkale ve istiklal harbinde olduğu gibi canını feda etmeye hazırolduğunu biliyorum"

        "15 Temmuz'da şehit olanlar İstiklal Marşı'nı tam manasıyla ruhuna sindirmişti. Bu milletin mensubu olmaktan gurur duymalıyız. Ben milletimle gurur duyuyorum. Ne mutlu bizlere kiRabbim bizleri bu vatanın evladı olarak yarattı"

        "DEMOKRASİNİN KAYMAĞINI YİYENLER..."

        "Bu ülkede çobanla sanatçının, amirle memurun, zenginle fakirin oyunun niçin eşit olduğunu o gece herkesin idrak ettiğine inanıyorum. Milletimizin irfanının genişliğine hep birlikte şahit olduk. Milletimizin yıllarca göbeğini kaşıyan adam örneğine olduğu gibi ötekileştirmeye çalışılankesiminin toplumun asıl omurgasını teşkil ettiğini 15 Temmuz'da anlayamayanın kalp gözü mühürlenmiştir. Demokrasinin lafını edip kaymağını yiyenler ortada yokken milletin bu kesimi demokrasiye sahip çıktı"

        'GAZİ, ÖNCE ALLAH'A SONRA BUMİLLETEİNANIYORDU'

        "En büyük gücümüz milletimizdir. Bu durum 100 yıl önce de, 93 yıl önce de böyleydi. Gazi Mustafa Kemal, karamsarlığıbn adeta bir karabulut gibi ülkeye çöreklendiği dönemde ne diyor? 'Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O esaret ve zillet kabul etmez'. Evet, dünyanın en güçlü ordularına karşı Kurtuluş Savaşı'nı başlattığında en büyük güven kaynağı ne top, ne tank ne cephaneydi. Gazi, önce Allah'a, sonra da karakterine esaret yakıştıramadığı bu millete güveniyordu"

        "Bizim için tehdit unsuru olan, kimseden talimat almaya asla ihtiyacımız yok, tahammülümüz de yok. Herkes konumunu iyi bilecek. Her an Irak veSuriye'den bizlere tehdit olacak, biz de ses çıkarmayacağız. Yok böyle bir şey.Bu milletin karakterinde böyle bir şey yoktur, bundan sonra da olmayacaktır."

        "TÜM KAHRAMANLARI YADEDİYORUM"

        "Bu ülke ve millet her türlü badireyi aşacak güce ve dirayete sahiptir. Bu duygularla Gazi Mustafa Kemal olmak üzere İstiklal ve istikbal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmetle yad ediyorum. Bin yıldır bu toprakların vatanımız olması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan gazi ve şehitlerimizeAllah'tan rahmet diliyorum.CumhuriyetBayramımız kutlu olsun. Nice bayramlarda Rabbim bize geleceğe yürümeyi nasip etsin"

        TELAFER AÇIKLAMASI

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin, Irak'ın Musul kentine bağlı Türkmen kenti Telafer'e doğru hareket ettiğine ilişkin, "Konuyla ilgili olarak da ben yetkili arkadaşlarımla da görüştüm. Bizim içeriden aldığımız şu an bilgilerin bunu doğrulamadığını görüyoruz. Şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Haşdi Şabi'nin şu anda Musul'un 80 kilometre kadar güneyinde olduğuna dair bilgiler geldi ama o bilgilerden sonra biraz daha şartlar değişmiş olabilir ya daha onlar püskürtülmüş olabilir veya ilerlemiş olsalar bile onu ancak belki şimdi alabilirim ama ciddi bir mesafe alacaklarını zannetmiyorum." dedi.

        BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE İLGİLİ

        Başkanlık sistemi ile ilgili konuşan Cumhurbaşkanı, "Anayasa değişikliği ile ilgili siyasi partilerin oturup bunu konuşması doğru. Başkanlık sistemi halka giderse benim milletim gereğini yapacaktır. Adı Cumhurbaşkanlığı, Başkanlık olabilir farketmez" dedi.

        Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun son açıklamaları nedeniyle, "Cumhurbaşkanı'na nasıl beyefendi tatilde dersiniz? 15 Temmuz'da bulunduğum yer belli. Son tartışmalar beni rencide etti"ifadelerini kullandı.

        İDAM TARTIŞMASI VE BAHÇELİ SÖZLERİ

        AK Parti'de FETÖ'cü olduğu iddialarına yanıt verenErdoğan, "Varsa ortayaçıkarırız' diye Başbakan var" derken, 'Yalnız kaldım' açıklamasıyla ilgili "Dershanelerin kapatılmasına inanmayanlar vardı" dedi.

        İdam tartışmaları hakkında "Bu işin geciktirilmemesi gerekiyor" diyen Erdoğan, Bahçeli'nin başkanlık sistemi çıkışı ile ilgili, "Devlet adamlığı yaklaşımını önemli görüyorum. Devlet Bahçeli'ye şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

        REKTÖR SEÇİMİ KALDIRILDI

        Rektör adayları, seçim yapılmadan, YÖK tarafından belirlenerek Cumhurbaşkanı'na sunulacak. 675 ve 676 sayılı iki yeni kanun hükmünde kararname Resmi Gazete'de yayımlandı. Kararnameye göre, 2547 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin (a) fıkrasının birinci paragrafı şu şekilde değiştirildi: "Devlet üniversitelerinde rektör Yükseköğretim Kurulu tarafından önerilecek, profesör olarak en az üç yıl görev yapmış üç aday arasından Cumhurbaşkanınca atanır. Bir aylık sürede önerilenlerden birisinin atanmaması ve Yükseköğretim Kurulu tarafından, iki hafta içinde yeni adaylar gösterilmemesi halinde Cumhurbaşkanınca doğrudan atama yapılır. Rektörün görev süresi 4 yıldır. Süresi sona erenler aynı yöntemle yeniden atanabilirler. Ancak aynı Devlet üniversitesinde iki dönemden fazla rektörlük yapılamaz. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör, mütevelli heyetinin Yükseköğretim Kuruluna teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanır".

        HABERTURK.COM

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ