Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Kandil'de komün...

        Güneri CİVAOĞLU-Milliyet

        Seçimlerden çok, sınır ötesi operasyon konuşuluyor. O halde bazı gerçeklerle dünden devam...

        PKK'nın ana üssü Kandil Dağı, hava harekâtına karşı 10'dan fazla sayıda uçaksavar, füzeler ve ağır makineli tüfeklerle koruma çemberine alınmış.

        600 dolaylarında iyi düzenlenmiş sığınak ve mağara ile korunaklı tüneller oluşturulmuş.

        Sığınakları, mağaraları ve tünelleri yok edebilecek ileri teknoloji silahlar, ABD'nin elinde. Bunların TSK'ya verileceğini sanmak saflık olur.

        Bu koruma çemberinin içinde 10 binden fazla el bombası, plastik patlayıcı stokları, 3 binden fazla kalaşnikof, yüzlerce roketatar, stringer füzeleri var.

        PKK kamplarında 100'den fazla jeneratör ve Kandil'de 2 küçük çaplı elektrik santralı var. Bir baraj ve şelaleden elektrik üretiliyor.

        Civardaki 30 köyle PKK içli dışlı.

        O köylerin bazılarına, santrallarından ürettiği elektriği veriyor. 15 doktor ve görevliden oluşan hastaneden sağlık hizmeti veriyor.

        Meyvelikleri ve mezarlığı bile var.

        Taş ve çamurdan eski evlerin yanı sıra prefabrik yapılar da yaygın.

        Zirvesi 3 bin 500 metreden olan Kandil'e çıkış yolları mayınlı.

        Duyarlı yerlerde güvenlik amaçlı yetiştirilmiş köpeklerle gözetim yapılıyor.

        Yöredeki PKK etkisi altındaki okullarda Abdullah Öcalan'ın posterleri var.

        ROJ TV ve PKK Radyosu'nun yayınlarıyla propaganda yapılıyor.

        Kısacası... PKK, bu dağı bir silahlı üs olmanın yanı sıra, bir komün-ülke gibi yönetmeye çalışıyor.

        Kampta kalanlara ve civardakilere "PKK yönetiminde bir ülkede oldukları" izlenimi verilmeye çalışılıyor.

        İşte Türkiye'ye sızan katillerin ideolojik ve silah eğitimi aldıkları "ana üs"ten "istihbarat bilgileri..."

        PKK'NIN TERÖRİST HARMANI

        Kandil Dağı'ndaki üste ve Irak'ta sayıları 20'yi bulan diğer PKK kamplarında 6 tür PKK'lı var;

        Türkiye'den gelenler, Suriye Kürtleri, Irak Kürtleri, İran Kürtleri, Avrupa'dan gelenler ve Ermeniler...

        İranlılar, PEJAK adı altında İran topraklarına saldırılar yapıyor.

        Daha şehirli ve eğitimli bir profil çiziyorlar, sayıları 500-1000 dolaylarında.

        Genelde Suriye kökenli Ermeniler ve Kürtler daha aktif hale geldiler.

        Ermenistan kökenli Ermeniler ise örgütte üst görevlerde yer ediniyorlar.

        PKK, Türkiye'den adam bulmakta zorluk çekiyor.

        Yaş ortalaması düşük. Çocuk yaşta olanların sayısı az değil. Eğitimsiz ve işsiz/kalifiye olmayan çocuk yaşta gençler bunlar. Genç kızların sayısı da artıyor. Aile ve çevre baskısından kaçarak geliyorlar, hareketli bir hayat arayışı içindeler. Siyasi görüşleri yok.

        Genç kızların ve çocukların çokluğu, bunların intihar saldırıları için yetiştirilmesini kolaylaştırıyor. PKK, onları kullanarak son dönemde "bombalı saldırı timleri" oluşturuyor.

        Kamplarda ideolojik eğitim alıyorlar.

        Genç kızlar, kamp içinde ve dışında uğradıkları tacizler sonucu bunalıma giriyorlar. Örgütten kaçıyorlar. Bir kısmı kaçarken mayınlara basarak sakat kalıyor. Sayıları hiç de az değil.

        MEHMETÇİK ZATEN ORADA

        Türk askeri 1992 yılından bu yana 15 yıldır Irak içinde. Zaho, Haftani, Duhok, Amidye dörtgeni arasında yoğun bir Türk askeri gücü zaten mevcut.

        Zaman zaman 60 km derinliğe kadar sıcak takip ya da istihbarata göre operasyonlar yapıyor.

        Türk askeri, peşmerge ve Amerikan askerleri birbirleriyle karşılaşmamaya özen gösteriyor. Olası bir çatışmayı önlemek için birbirlerini görmezden geliyorlar.

        PKK teröristlerine de Amerikalılar ve peşmergelerin "Gözümüze gözükmeyin" uyarısında bulundukları alınan istihbaratlar arasında. Amerikalıların sınıra en yakın üsleri Erbil-Kerkük arasında ve Felluce'de.

        Amerikalılar özellikle Türk askeriyle çatışmak istemezse, olası bir sınır ötesi harekâtta kendilerinin "PKK operasyon bölgesinde olmadıklarını ve harekâtı görmedikleri, olayın sadece bölgede zaten var olan Türk kuvvetleriyle sınırlı kaldığını söyleyecekleri" düşünülebilir.

        ..........................

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ