'Hadi Yine İyisin' Tayfun: Z kuşağını da yakalamak istiyorum
Tayfun Duygulu, 90'lı yıllarda Türk pop müziğe damgasını vurmuş isimlerden biri... 'Hadi Yine İyisin' şarkısıyla bir dönem büyük şöhret yakalayan Duygulu, müzik dünyasına unutulmaz eserler kazandırdı. Şimdilerde gözlerden uzak bir yaşam süren 90'ların pop yıldızı ile müzik yolculuğunu konuştuk
AYTEKİN TEKER / ateker@haberturk.com
90'lar Türk pop müziğinin zirvede olduğu yıllardı. Üzerinden yıllar geçse de bu dönemde üretilen şarkılar eskimeye yüz tutmadı aksine daha da özlemle aranılan parçalar haline geldi. İnternetin de daha etkisini göstermediği bu yıllarda albümler milyonlar satıyor, ünlülere ulaşmak ise tabir-i caizse imkansız gibiydi. Bu isimlerden biri de 'Hadi Yine İyisin' şarkısıyla 90'lara damga vuran Tayfun Duygulu'ydu. Türk pop müziğine yüzlerce eser kazandıran şarkıcı, müzik yolculuğunu, pişmanlıklarını ve bugünlerini anlattı.
"MÜZİĞİN İÇİNE DOĞDUM"
İlk albümü "Tayfun'93" ile büyük çıkış yakalayan Tayfun Duygulu, müzik yolculuğunu şöyle anlatıyor:
Dedem udi bestekar Zeki Duygulu, babam TRT caz orkestrası kurucularından Erol Duygulu olduğu için müziğin içerisine doğdum. 9 yaşında ilk kez saksafon çalmaya başladım. 12 yaşımda Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı'na girip ortaokul, lise ve üniversite eğitimimi burada tamamladım. Yaklaşık 35 ünlü ismin albümünde saksafon çaldım.
1998'de 'Yeni Türkü' ile yollarım kesişti ve ilk profesyonel müzik hayatım başladı. Aynı grupta yer alan baterist Halis Bütünley, 1992 yılında menajerliğimi üstlenip ilk solo albümümle çıkışımı sağladı.
Ünlü şarkıcı, müzisyenliğin yanı sıra aynı zamanda mankenlik yapıp müzikallerde de rol aldığını söyledi. Duygulu, "Üniversite eğitimim sırasında Harbiye Şehir Tiyatrosunda 'Figaronun Düğünü' operasında yer aldım. 1987 yılında mankenlik yapıp daha sonra Sait Sökmen Dans grubunda iki yıla yakın dans ettim. 2000’li yıllarda da altı sene 'Deli Dolu' müzikalinde yer aldım." dedi.
"SAKSAFONUN BENDEKİ YERİ ÇOK ÖZELDİR"
Pek çok enstrüman çalabilen Duygulu, kendisi için saksafonun bambaşka yeri olduğunu belirtti. 90'ların pop yıldızı, "Dedem Harbiye Bandosu’nda klarnetist olarak, babam ise saksafonist ve yan flüt sanatçısı olarak kariyerlerinde önemli yerlere geldikleri için onlardan çok etkilendim ve üçüncü kuşak olarak devam ettim. Dedem de babam da birçok enstrümanı iyi derecede çaldıkları için genetik yatkınlık ve ilgim sayesinde ben de 9 enstrümanı iyi derecede çalabiliyorum. Dede ve baba yadigarı olarakak saksafonun bendeki yeri çok özeldir." ifadelerini kullandı.
"O HAREKETİM KLİPLE ÖZDEŞLEŞTİ"
Ünlü şarkıcı, "Hadi Yine İyisin" klibindeki kültleşen 'gerdan kırma' hareketine de değindi: Klip yönetmenliğimi Lale Manço ve rahmetli Barış Manço üstlendi. Barış ağabey bir karede 'arabada saçını düzelt' dedi, ben de araç içerisinde hem dans edip hem saçımı düzeltirken farkında olmadan ülkenin konuştuğu bu kült hareket ortaya çıktı ve şarkı ile özdeşleşti. Montaj esnasında itiraz etmeme rağmen bu haliyle yayınlandığı için kalıcı hale geldi.
O dönemlerde kendisi için 'Genç kızların sevgilisi' manşetleri atılan şarkıcı, "Bu tabir için sevgi gösteren değer veren tüm sevenlerime teşekkür ediyorum. TRT’nin tek kanal olduğu dönemde Eurovision yarışması Türkiye finalinde seslendirdiğim şarkı sonrasında yolda gören herkes tanımaya başladı. 1987 yılıydı, ünlü olduğumu ilk o zaman anladım.
Erken yaşlarda gelen şöhret Tayfun Duygulu'yu olumlu etkilemiş: İnsanları çok seven birisi olarak bu karşılıksız sevgi beni hep motive etti, o yoğun hayatta girdiğim ortamlar ve şahit olup gözlemlediğim her olay bana çok anlamlı getiriler sağladı.
"DÜNYADA STARLIK ANLAYIŞI DEĞİŞTİ"
Ünlü popçu, dünyadaki starlık anlayışının da değiştiğini savundu. Duygulu, "Kolay ulaşılır olmak eski trendlerde yoktu genelde yalnız yaşanırdı ve sanatçının sahnedeki hareketleri dışında hiçbir harekete ulaşılamazdı. Şu anda her an her noktada görsel ulaşım sağlanabiliyor. Star ulaşılmaz olmalı, merak uyandırmalı." ifadelerini kullandı.
"90'LARDA SADECE DUYGULAR ŞARKILARA YANSIYORDU"
Duygulu, 90'lar pop ile bugünün arasında şarkıları arasındaki farklara da değildi: 90’lı yıllarda yalnızca duygular şarkılara yansıyordu, günümüzde hem duygu hem de mantık içeren çok zekice yazılmış, dinlerken düşündüren ve insanı içine çeken şarkılar dinliyorum. Ve çok mutlu oluyorum. Hala çok yetenekli ve üretken insanlar var ancak 90’lardaki ruh, huzur ve insani ilişkiler şu anda daha az. Bunun etkisi olduğunu düşünüyorum.
Duygulu yeni jenerasyon hakkında ise, "Sefo ve Norm Ender’in sözlerini çok ama çok zekice ve başarılı buluyorum. Mabel Matiz’in de bu ülke için çok önemli bir renk ve değer olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"KERİM'İ ÇOK ÖZLÜYORUM"
1998'de trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Kerim Tekin için 'en yakın arkadaşımdı' diyen Duygulu, "Bu dünyada tanıdığım gerçek anlamda en dürüst, riyasız ve doğal, ahlaklı nadir insanlardan. Onu çok özlüyorum, yokluğunu çok hissediyorum. Sesini her duyduğumda gözlerim doluyor. Anılarımız sonsuza dek ruhumda yaşayacak." sözleriyle duygularını dile getirdi.
"O ŞARKIYI ASKERDE YAZDIM"
Sözlerini kendisinin yazdığı ve Kerim Tekin'in seslendirdiği 'Kar Beyaz' şarkısı ile ilgili açıklamalarda da bulunan müzisyen, "Sevgili Kerim'in payı da çok büyük bu eserimin çok sevilmiş olmasında. Askere gitmeden önce Nilüfer benden beste istemişti. Askerdeyken insan kendini hüzünlü hissediyor, böyle bir anımda bu eser ortaya çıktı. Nilüfer istemişti aslında şarkıyı ama Kerim duyar duymaz sahiplendi şarkıyı ve söylemek istedi onu kıramadım." diye konuştu.
"O ŞARKIYI ASKERDE YAZDIM"
Sözlerini kendisinin yazdığı ve Kerim Tekin'in seslendirdiği 'Kar Beyaz' şarkısı ile ilgili açıklamalarda da bulunan müzisyen, "Sevgili Kerim'in payı da çok büyük bu eserimin çok sevilmiş olmasında. Askere gitmeden önce Nilüfer benden beste istemişti. Askerdeyken insan kendini hüzünlü hissediyor, böyle bir anımda bu eser ortaya çıktı. Nilüfer istemişti aslında şarkıyı ama Kerim duyar duymaz sahiplendi şarkıyı ve söylemek istedi onu kıramadım." diye konuştu.
"YAYINLANMAMIŞ 480 BESTEM VAR"
Usta müzisyen ayrıca, "Kendi albümlerim ve sanatçı dostlarım Bora Gencer, Hakan Peker, Yaşar Turan, Kerim Tekin, Levent Conker’e verdiklerimle birlikte yayınlanmış 100’e yakın eserim var. Henüz yayınlanmamış yaklaşık 480 bestem daha bulunuyor. Zamanla da bunları müzik dünyasına kazandıracağım." dedi.
"PİŞMANLIKLARIM VAR"
Ünlü popçu kariyeriyle ilgili pişmanlıklarını da dile getirdi: 2000 yılında Amerika’dan gelen albüm teklifine, arkamda ailemi ve birçok şeyi bırakacağım için gidemedim. Ve 90’lı yıllarda ülkemizin müzik dehası olan değerli Garo Mafyan’ın bana öneride bulunduğu sözleri dinlemediğim için pişmanım. Bugün aynı hataları yapmazdım. Ayrıca Atilla Şereftuğ ve Erdal Kızılçay’dan gelen prodüksüyon teklifini gerçekleştiremediğim için pişmanım.
"İLK GÖRÜŞTE ÇARPILDIM, AŞIK OLDUM"
Eşiyle Çeşme'de tanıştığını söyleyen popçu, İstanbul-Çeşme'de arası mekik dokuyor:
Bella ile 2020'de Çeşme’de sahne aldığım mekanda beni dinlemeye gelmişti. Gece sonunda masasında oturan ve ortak dostumuz olan aktör Salih Güney vasıtasıyla Bella ile tanıştım. İlk görüşte çarpıldım aşık oldum. Sonrasında aylar süren telefon görüşmelerimiz oldu. Koronavirüs yasaklarında yan yana gelemedik. Tanıştıktan 6 ay sonra evlenme tekifi ettim. O ailesiyle Çeşme'de yaşıyordu ve İzmir’de mimarlık firması olduğu için işlerine bu şehirde devam ediyordu. Evlendiğimizde ben onun yanına Çeşme’ye yerleştim. İşlerim ve sahne çalışmalarım hangi şehirde oluyorsa o şehirlere gidip dönüyorum. İstanbul’a da iş ve yayınlar nedeniyle her ay mutlaka geliyorum.
1996–1997 yılları arasında merhum sanatçı Kayahan'ın kızı ile Beste Açar ile evlilik yaşayan Duygulu, eski eşi ile yeni eşi ile yer aldığı fotoğraf hakkında da konuştu.
ESKİ EŞİ İLE YENİ EŞİ AYNI KAREDE: TEMİZ NİYET DUYGULAR HAKİMDİ
Ünlü müzisyen, "Eşim Bella’nın önerisiyle harika bir proje ve anı olacaktı, tüm stüdyo kayıtları tamamlandı ancak şarkıyı çıkaramadık. Kısmet her şey. O fotoğraf karesi röportaj sonrasında kendimize anı olarak çektiğimiz bir fotoğraf karesiydi. İlk tanıştıkları gündü. Tamamen temiz niyet ve duygular hakimdi, sosyal medyada olumlu ve olumsuz birçok yorum yapıldı. Ancak göz önünde iseniz herkes her yorumu yapabiliyor içeriğini bilmeden." şeklinde sözlerini sürdürdü.
İki çocuk babası olan müzisyen ayrıca, "Kesinlikle kendim dışında kendimden daha değerli ve öncelikli varlıklarım onlar benim için. Başka bir canlı için endişelenmek ve ne yaparsan yap yetersizlik duygusu hissediyorsun. Enstrümantal yetenek her ikisinde de var ama büyük oğlum turizmci, küçük oğlum ise aşçı olmak istiyor." dedi.
Duygulu, "Şimdilerde neler yapıyorsunuz?" sorusunu ise, "Geride bıraktığımız 2022 yılında, Ethem Kantarcıoğlu prodüktörlüğünde 'Kanatsız Meleğim' adlı single çalışmamı çıkardım, onun tanıtım çalışmaları ile ilgileniyorum. Aynı zamanda yakın tarihte hareketli bir şarkı çıkarmak için çalışmalarım devam ediyor. Sahne teklifleri geldiğinde farklı şehirlerde sahne alıyorum. Gün içerisinde sık sık piyano çalıp beste yapıyorum." diye yanıtladı.
"Z KUŞAĞINI YAKALAMAK İSTİYORUM"
Duygulu, "Geleceğe yönelik planlarınız neler?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
Yeni çalışmalarımla Z kuşağını da yakalamak ve geçmişte kaldığım yerden devam etmek istiyorum, eşime çok aşık ve düşkün olduğum için tıpkı onun gibi sağlıklı zeki ve güzel harika bir kızım olsun istiyorum. İki erkek evlat sonrasında kız babası olmanın ayrıcalığını da yaşamak istiyorum Allah nasip ederse. Kanser hastası olan annemin biran önce sağlığına kavuşmasını ve onunla daha çok fazla güzel günlerimiz olmasını istiyorum.