Hollanda Başbakanı Mark Rutte'den tepki: Macaristan'ın artık AB'de yeri yok
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, gazetecilere verdiği bir demeçte, Macaristan'ın Avrupa Birliği'nde kendisi için artık yeri olmadığını söyledi.
Açıklama, Macaristan’da LGBTİ+ bireyler hakkında okullarda eğitimlerin verilmesini engelleyen yasanın kabulü ardından geldi. Macaristan hükûmetinin farklı cinsel yönelimlere sahip kişilere olan tutumu nedeniyle, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Macaristan’ın kendisi için artık Avrupa Birliği’nde yeri olmadığını vurguladı.
Macaristan’daki yasa, kapsamında 18 yaş altındaki kişilere farklı cinsel yönelimlere sahip olan içerikleri ve cinsiyet değişikliğine yönelik içeriklerin gösterimini yasaklıyor. Birçok Avrupa ülkesinden eleştiri alan yasanın bireylerin cinsel yönelimi temelinde ayrımcılığa maruz bırakılması anlamına geldiğini söyleyerek AB’nin temel değerlerine aykırı olduğunu vurgulamıştı.
T24'ün aktardığı haberde Hollanda Başbakanı Rutte, Macaristan’ın AB’de yeri olmadığını söylemesine rağmen buna kendi karar veremeyeceğini ve diğer 26 ülkenin de Macaristan’a AB'den ayrılması gerektiğini söylemesini bildirdi.
Bilindiği gibi Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise kararın sonuna kadar arkasında durarak yeni yasanın 18 yaşındaki çocukların haklarını savunmakla ilişkili olduğunu savunuyor ve ‘‘ailelerin’’ yetişme çağındaki çocukların cinsel eğitiminden sorumlu olduğu parantezi açıyor.
Avrupa Birliği ve Macaristan arasındaki sürtüşmelerin bir benzeri, Avrupa Birliği’nin 7-8 Mayıs tarihlerinde Porto’da düzenlediği Sosyal Zirve’de önemli satır başlıklarından biri olan cinsiyet eşitliği ifadesine yönelik ilk rahatsızlığın Macaristan ve Polonya’dan gelmesiyle başladı. İki ülke cinsiyet eşitliği kavramına alenen karşı çıktıklarını belirtmişti.
Bilindiği gibi, Avrupa’da kadına şiddet rakamları arasında da Macaristan’ın, Romanya’dan sonra en yüksek rakamlara sahip olduğu biliniyor.
CNN, Macaristan’ın 2020'de parlamentosunda, anayasada ''aile" kavramını yeniden tanımlamayı oyladığını ve bu yasanın aynı cinsiyetten çiftlerin evlat edinmesini etkili bir şekilde engelleyen bir hareket olduğunu aktardı. Bu durum ülkede insan hakları gruplarının tepkisiyle karşılandı.
