İthal plastik atıkta ürküten tablo! "Plastik atık alımı durdurulmalı"

'AYDA 42 BİN TON PLASTİK ATIK ALINIYOR'

Plastik malzemenin eskidikçe ya da yıprandıkça daha da kırılganlaştığını ve parçalanarak mikroplastiklere dönüştüğünü ifade eden Aycan, mikroplastiklerin suya ve gıdalara bulaştığına, böylece insan vücuduna girdiğine dikkati çekti. En fazla plastik atık ithal eden ülke olan Çin'in son dönemde plastik atık alımını durdurduğuna işaret eden Aycan, "Çin'in dışında Malezya ve başka ülkeler de plastik atık alımını durdurdu fakat Türkiye plastik atık alımıyla ilgili bir kısıtlama yapmadığı için plastik atık ithalinde artış oldu" dedi. Ayda 42 bin ton plastik atık alındığını belirten Aycan, "Türkiye, İngiltere'nin, Avrupa'nın plastik atığını almaktadır. Bunu yanlış, tehlikeli buluyorum ve Türkiye'nin plastik atık alımını durdurmasını istiyorum" diye konuştu.

'PLASTİK TOPLAMA FAALİYETLERİNE DE DARBE'

Aycan, Türkiye'nin çöp alan, çöplük olarak kullanılan bir ülke olmaması gerektiğini, insan sağlığı ve çevrenin üç kuruşa kurban edilmesini kabul etmediklerini söyledi. Bu durumun, Türkiye'de plastik atık toplama faaliyetlerine de darbe vurduğunu ifade eden Aycan, şunları kaydetti:

"Türkiye çöp toplamada başarısız bir ülkedir. Bilinçsiz davranışlarla çevreyi kirleten bir ülkeyiz. Çöplerimizin yalnızca yüzde 10'unu geri dönüşüme gönderiyoruz. Bu nedenle daha çok çöp toplama ve ayrıştırma tesisine ihtiyacımız var fakat plastik atık ithalatı, Türkiye'de var olan atık toplama işi yapanlara da zarar vermiş, atık toplamaya sekte vurmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendinin öncülüğünü yaptığı 'sıfır atık' projesi de bundan zarar görmektedir."

PALANDÖKEN: GERİ DÖNÜŞÜME DAHA FAZLA ÖNEM VERİLMELİ

İHA'nın haberine göre, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, doğada plastik atıklara yer olmadığını belirterek, "Plastik sektöründe dünyanın 6. büyük ülkesi olan Türkiye'de her yıl yaklaşık 10 milyon ton plastik üretiliyor. Bunun 4 milyon tonu ambalaj olarak üretilen plastiklerin yalnızca yarısı geri dönüştürülebiliyor. Ham maddesi çoğunlukla petrol olan plastikler geri dönüştürülmediği zaman hem doğaya hem de ekonomimize zarar veriyor. Bir sigara izmariti bile denizde 5 yıl boyunca çözülmeden kalıyor. Üstelik torba, şişe, kapak, pipet, balon gibi plastik atıklar yüzünden Akdeniz, 'plastik deniz' olma riskiyle karşı karşıya. Doğaya verilen zararı önlemek ve atık ithalatının önüne geçmek için plastik atıklarımızın geri dönüşümüne daha fazla önem vermemiz şart" dedi.

'ATIK GETİRME MERKEZLERİ YAYGINLAŞTIRILMALI'

Plastik atık ithal etmek yerine atık getirme merkezlerini yaygınlaştırarak geri dönüşümü artırmamız gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Palandöken, "Plastik atıklarımızın geri dönüşümünü tam olarak yapamadığımız için birçok Avrupa ülkesinden Türkiye'ye plastik menşeili atıklar ithal ediyoruz. Öyle ki, 2016'da 159 bin 569 ton olan ithal plastik atık miktarı 2018’de yüzde 68 artarak 439 bin 909 tona ulaştı. Eğer böyle giderse 2020 yılında ithal plastik atık miktarımız 1 milyon ton gibi ürkütücü bir rakama ulaşacak. Oysa ülkemizde yerli üretim yapan önemli sektörlerden olan plastik ve cam sektörü, ham maddesini yine ülkemizde temiz ve kayıtlı bir şekilde ayrıştırılmış ve toplanmış olan atıklardan karşılayabilir. Atık ithal etmek yerine atıkları kaynağından ayrıştırma bilinci oluşturulup atık getirme merkezleri yaygınlaştırılmalı” şeklinde konuştu.

'YENİ POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR'

Ülkemizdeki atık sektörünün hurdacılıktan ileri taşınması için yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Palandöken, "2018 yılı itibariyle ülkemizde çoğunlukla manuel ayrıştırma yapan ambalaj atıkları ayırma tesislerinin sayısı 715'tir. Büyük bir kısmı plastik sektörüne hizmet eden geri dönüşüm tesislerinin sayısı ise bin 135'tir. Atık sektörünün hurdacılıktan ileriye taşınması için bu tesisler mutlaka artırılmalı. Öte yandan Sıfır Atık Seferberliği ile birlikte tüm atıklarımız hanelerde ilk elden ayrıştırılmalı. Geri dönüşebilir atıkların diğer atıklarla birlikte çöpe gitmemesi için en uygun sistem depozito sistemidir. Bu sistem için ilkokul sıralarından başlayarak toplumun tüm kesimleri bilinçlendirilmelidir. Avrupa'da olduğu gibi tüm konut ve iş yerlerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında atıklarımızı ayrıştırma kültürü tam anlamıyla benimsenmelidir. Bu kültür aynı zamanda ülkemizin gelişmişliğinin de bir göstergesidir” diye konuştu.