Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Mobbing hakkında neler biliyoruz?

        Mobbing, uygulandığı kişide ciddi ruhsal ve fiziksel rahatsızlıklara yol açıyor. Aslında çalışma hayatı kadar eski bir tarihi olan mobbingin bugünkü anlamda tanımlanması ise İsveçli akademisyen Heinz Leymann tarafından 1980’li yıllarda gerçekleştirildi. GOP Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği A.B.D. Bşk. Prof. Dr. Nermin Gürhan mobbingi kişileri yıldırma ve kaçırma politikası olarak tanımlarken, Beykoz Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Pınar Tınaz, bazen kurumun stratejisi olarak sistematik ve sinsice yöneltilen tehdit, dışlama, aşağılama, alay etme gibi her türlü kötü tutum ve davranışın sergilenmesi şeklinde tanımladı.

        Genelde rekabet, kıskançlık ya da istifaya zorlamak gibi nedenlerle başlayan mobbing, aşağılanma, azarlanma, ağır eleştirilerle devam ediyor ve kişiyi önce post travmatik stres bozukluğuna ardından da istifaya kadar götürüyor. Mobbinge bir devlet dairesinde maruz kalan Güldem Okyar sürekli azarlandığını, toplantılardan çıkarıldığını, görev değişikliğiyle maaşının düşürüldüğünü belirterek, yaşadıklarını "Her gün ölmek diye herhalde buna deniyor" sözleriyle özetledi.

        Çok fazla gündeme gelmese de aslında mobbing iş hayatında oldukça yaygın ve önemli bir problem. Mobbingin taraflarına, yani fail ve kurbanlara gelince, uygulayanların zorbalığa yatkın kişiliği dikkat çekerken, mağdurlar çok çeşitli olabiliyor. Bazen iyi bir görünüme sahip ve başarılı olmak bile yeterli olurken, bazen de özgüvensiz, içe dönük kişilik yapısı ya da sadece farklı olmak hedef olmanıza neden olabiliyor. Kendileri de mobbing mağduru olan ve bu konuda önemli çalışmalara imza atan Prof. Dr. Tınaz "Kurban olmaya hepimiz aday olabiliriz" derken, Prof. Dr. Gürhan mobbing uygulayan kişilerin narsistik yapılarına dikkat çekti.

        İş hayatının tarihi kadar eski bir olgu olan mobbing durumunda gerek adaletin sağlanması, gerekse farkındalığın artması açısından mağdurun hakkını araması ve susmaması çok önemli. Ancak Hukukçu Akademisyen Ayşegül Dalgalıdere'nin de ifade ettiği gibi mobbingi ispat etmek hiç de kolay değil. "Haklı olmanız hakkınıza kavuşacağınız anlamına gelmez" diyen Dalgalıdere "Dünyanın çeşitli ülkelerinde kabul edilse de Türk hukukunda bir suç değil mobbing" şeklinde konuştu. İş Hukuku Uzmanı Avukat Hasan Erdem ise yapılması gerekenin bir hukukçu ve bir psikiyatriste danışmak olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Oğuz Polat ise "Ruhsal travma olduğu bir rapor ile ispatlanmışsa o zaman mobbingin araştırılması lazım" şeklinde konuştu.

        Peki acaba kişi mobbinge uğradığını fark ettiyse ne yapmalı? Hem uzmanlar hem de mobbing mağdurları aynı şeyi tavsiye ediyor: Sakin olun ve her şeyi kayıt altına alın. Prof. Dr. Nermin Gürhan "Günlük tutulabilir çünkü bu günlük aynı zamanda hayatın normal akışının tersine çevrildiğini ortaya çıkarır" tavsiyesinde bulundu. Mobbing mağduru Güldem Okyar ise "Mobbing mağduru olan arkadaşlarıma sakin olmalarını tavsiye ediyorum. Bütün kayıtları alsınlar arşivlesinler" dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ