Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Pandemi süreci çocukları ve gençleri nasıl etkiledi? - Haberler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Tüm dünya koronavirüsle mücadele etmeye çalışırken, kuşkusuz herkesin hayatı bu süreçten bir şekilde etkilendi. Koronavirüsün yol açtığı Covid-19'dan korunmak için alışkanlıklarımız değişti. Evde daha uzun saatler geçirmek hem fiziksel hem ruhsal başka sorunları tetikledi. Ancak uzmanlar, bu süreçten en çok etkilenenlerin aktif yaşam süren gençler olduğunu dile getiriyor. Okula, spora giden, arkadaşlarıyla oynayan çocuklar ve gençlerin yerini evde vakit geçiren bir nesil aldı.

        ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL AKTİVİTE, BÜYÜME VE GELİŞMEYİ OLUMLU ETKİLİYOR

        Son yıllarda, ekran karşısında geçirilen sürenin uzamasının da etkisiyle çocuklardaki hareketsiz yaşam tarzındaki artışın, pandemi süreciyle birlikte daha ciddi boyuta ulaştığını belirten Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, "Çocukluk döneminde fiziksel aktivitenin ve egzersizin büyüme ve gelişme üzerine olumlu etkileri olduğunu biliyoruz. Çocuklarda düzenli egzersiz, daha güçlü kas ve kemik yapısı sağlamakta, aşırı kilo gelişim riskini azaltmakta ve bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Ayrıca şeker ve yağ metabolizması üzerindeki olumlu etkilerle hem çocukluk hem de yetişkin dönemde kronik hastalıkların görülme riskini azaltmaktadır" diye konuştu.

        "RİSK ALTINDALAR"

        Hareketsiz yaşam tarzıyla birlikte çocukların bu olumlu kazanımlara sahip olamadıklarını vurgulayan Doç. Dr. Özcan, "Özellikle bu süreçte sağlıklı beslenmeye de dikkat edilmezse obezite gelişimi açısından risk altındalar. Bu nedenle ebeveynler bu konudaki farkındalıklarını arttırmalı ve çocuklarının günlük rutinlerini gözden geçirmeliler. Çocukların ev içinde daha aktif olabilecekleri ve egzersiz yapabilecekleri uygun ve güvenli ortamı hazırlamalılar" dedi.

        "ÇOCUKLAR HER GÜN EN AZ 60 DAKİKA FİZİKSEL AKTİVİTE YAPMALI"

        Bu noktada çocukları hareketsizliğe yönelten televizyon, tablet ve bilgisayar gibi ekran başında geçirilen sürelerin sınırlandırılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Özcan, sözlerine şöyle devam etti: "Genel olarak çocuklar için her gün en az 60 dakika fiziksel aktivite yapılması önerilmektedir. Önceden düzenli egzersiz alışkanlığına sahip çocuklarda evde egzersiz süreci daha kolay ilerleyebilir. Egzersiz alışkanlığı olmayan çocuklarda ise ebeveynlerin kendileri rol model olmalıdır. Aile fertlerinin de katıldığı eğlenceli ve yarışmalı aktiviteler sayesinde çocukların egzersize olan ilgisi artırılabilir."

        EVDE SAKLAMBAÇ, KOVALAMACA, KÖREBE OYNAYIN

        Evde egzersiz sürecinde yapılabilecek aktiviteler ve egzersiz çeşitlerinin çocukların yaş grubuna göre farklılıklar gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, şu önerilerde bulundu: "Özellikle küçük çocuklarla saklambaç, kovalamaca, körebe, seksek oynama, hulahop çevirmek gibi hareketli oyunlar oynanabilir.

        Bunun dışında ev ortamında çocukların hoplama, zıplama, ip atlama, koşma, dans, yoga, pilates ve aerobik egzersiz yapmaları sağlanabilir. Aerobik egzersizler sırasında büyük kas grupları çalışmakta, kalp hızı ve solunum sayısı artmaktadır. Bu egzersizler, kalp kasını kuvvetlendirir ve hücrelere oksijen sunumunu arttırarak dayanıklılıkta artış sağlarlar. 15 yaşa kadar olan çocuklar kuvvetlendirme egzersizleri olarak erişkinlerde önerdiğimiz ağırlık kaldırma yerine kendi vücut ağırlıklarını kullandıkları şınav, mekik, barfiks, amuda kalkma gibi egzersizleri yapılabilirler."

        UZAKTAN EĞİTİMDE BUNLARA DİKKAT!

        Bu dönemde dikkat edilmesi gereken diğer bir konunun da uzaktan eğitim sürecine bağlı olarak uzun süre tablet ve bilgisayar karşısında durma nedeniyle oluşan duruş bozuklukları olduğunu belirten Doç. Dr. Özcan, "Çocuklarımızın kullandığı masa ve sandalyenin ergonomisine dikkat edilmeli, çocuklar dik oturmaya teşvik edilmeli, bel bölgesi desteklenmeli ve yeterli aydınlatma gibi çevresel faktörlerin olabildiğince optimal tutulması gerekmektedir. Çocukluk döneminde fiziksel olarak aktif olmanın çocuğun ileriki yıllarına olan etkisinin bilinciyle, evde aktif kalmalarına tüm aile fertleri tarafından destek olunmalıdır" dedi.

        HAREKETSİZLİĞİN GETİRDİĞİ EN ÖNEMLİ RİSK: OBEZİTE

        Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynep Arı, "Çocuklar ve gençler, erişkinlere göre evde daha az vakit geçiren gruptu. Hareketsiz kalma, daha aktif yaşam süren gençleri daha fazla etkiledi. Duygusal açıdan kötü etkilerinin yanında bu süreç, bu yaş grubunun da beden sağlığını olumsuz etkiledi. Hareketsiz kalmanın getirdiği en önemli risklerinden biri kilo artışıdır. Obezitenin artışı, beraberinde insülin direncini, metabolik sendromu, diyabete eğilimi getiriyor. Aynı şekilde yüksek tansiyon, eklem rahatsızlığı gibi hastalıkların sıklığında artışa neden oluyor. Ayrıca damarsal hastalıklar da, özellikle uzun süre ekran başında oturur pozisyonda kalmayla alakalı olarak artıyor. Daha çok ileri yaşın hastalığı olarak bildiğimiz derin ven trombozunun görülme riski, uzun süre hareketsiz, oturur pozisyonda kalan erişkin ve gençlerde artıyor" diye konuştu.

        REKLAM

        KRONİK HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARIN TAKİP VE TEDAVİLERİNDE AKSAKLIK

        Uzm. Dr. Arı, kronik hastalıklar nedeniyle takipli çocukların, gerek takip edildikleri birimlerin işleyişinin değişmesi, gerekse hastalığa maruz kalmamak için ailelerin hastaneye başvurmaktan çekinmeleri sonucu, olguların takip ve tedavilerinde aksaklıklar yaşanabildiğine dikkat çekti.

        "ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYON HASTALIKLARI AZALDI"

        Uzm. Dr. Arı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günlük bazı rutinlerin değişmesi nedeniyle hastaların kullandıkları ilaçları aksatması, beraberinde olumsuz durumlar yaratabiliyor. Genellikle evde olan çocuk ve yetişkinlerin enfeksiyon etkenlerine daha az maruz kalması sonucu görülen, özellikle üst solunum yolu enfeksiyon hastalıkları azalmış vaziyette. Ancak bu hastalıkların daha az görülmesi rutin kullanılan bazı takviyelerin aksatılmasına neden olmamalı. Örneğin, D vitamini takviyesi, çocuklarda günlük 400 ünite, gelişme döneminde daha yüksek dozda olmak üzere tüm çocuklara öneriyoruz. Hatta koronavirüse bağlı hastalıklardan gerek korunmada, gerekse hastalığı daha hafif geçirmede D vitamini kullanımının yararını gösteren birçok yeni çalışma da yayınlandı. Bu nedenle hekim kontrolünde almaları gereken takviyelerin aksatılmaması gerekiyor."

        REKLAM

        RUTİN AŞILAMALAR AKSATILMAMALI

        Rutin aşılamaların en önemsedikleri konuların başında geldiğini aktaran Uzm. Dr. Zeynep Arı, "Rutin aşılar aksatılmamalı. Salgın hastalık kavramının en somut olarak yaşandığı bu günlerde, toplumsal bağışıklığı kazanılmış hastalıklara karşı sahip olduğumuz gücün korunması için, rutin aşılamaların aksatılmadan devam ettirilmesi büyük önem taşıyor" diye konuştu.

        AKTİF SPORLA UĞRAŞAN GENÇLER İÇİN TAVSİYELER

        Aktif sporla uğraşan gençlere de tavsiyelerde bulunan Uzm. Dr. Arı, "Daha önce aktif sporla uğraşan ergenlerin tekrar yoğun aktivite dönemine dönerken bir adaptasyon sürecinden geçmesi için belki profesyonel bir destek almaları gerekecek. Özellikle koronavirüs enfeksiyonu geçirmiş çocuk, genç ve erişkinlerde, daha çok ağır hastalık geçirmiş olanların dikkat etmesi gerekir. Özellikle kalp hastalığı, örneğin miyokardit ile birlikte seyreden ağır hastalık geçirmiş gençlerde hastalık sonrası aktif spor hayatına dönmesi için daha uzun bir süre istirahat gerekli olabilir. Duruma göre yileşme döneminden sonra bir uzman görüşü alınıp kontroller yapıldıktan sonra profesyonel spor hayatına dönmesine izin verilmesi gerekir. Bu durum, hafif hastalık geçiren, koronavirüs hastalığını hafif atlatan bireyler için söz konusu olmayabilir. Ancak şikayeti olan, özellikle aşırı halsizlik, çarpıntı, kalp ağrısı, harekete tahammülsüzlük gibi şikayeti olan gençlerin mutlaka bir uzman görüşü alınarak tekrar aktif spor hayatlarına dönmesine müsaade etmek gerekiyor" dedi.

        ÇOCUK MUTLU OLMUYOR DİYE SEVDİĞİ YEMEKLERİ PİŞİRMEK YANLIŞ!

        Bazen çocuklarda, bu dönemde sağlıksız alışkanlıkların oturtulmasını, ebeveynlerin de desteklediğini kaydeden Uzm. Dr. Arı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin; çocuk hiçbir şeyden mutlu olmuyor diye bari sevdiği yemekleri yapayım mantığıyla, bazı anneler canhıraş bir şekilde olmadık şeylere girişebiliyor. Sürekli bir şeyler pişirip, çocuğu yedirerek mutlu etme çabası içinde olabiliyor. Bu konuda da uyarıcı olmak faydalı olabilir."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ