Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Ekonomi Çalışanlar vergi iadesi ile yarım maaş alacak ama fatura toplayacak

        Ahmet KIVANÇ / ANKARA

        MALİYE Bakanlığı’nca hazırlanarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na (EKK) sunulan Gelir Vergisi Kanunu taslağında tüm ücretlilerin beyannameye tabi tutulması önerildi. Maliye’nin önerisi EKK ve Bakanlar Kurulu’nda benimsenirse, işçi ve memur gibi ücret geliri elde edenler her yılın sonunda beyanname doldurarak eğitim, sağlık, ısı yalıtımı başta olmak üzere çeşitli harcamalarını vergi matrahından düşebilecekler. Masrafların matrahtan düşülmesi sonucu ücretlilerin bir aylık net maaşlarının yaklaşık yarısına ulaşan vergi iadesi almaları bekleniyor. Bu durumda, örneğin aylık brüt geliri 2 bin 500 lira olan 810 lira, brüt geliri 6 bin lira olanlar ise bin 944 lira yıllık vergi iadesi alabilecekler. Uzmanlar genel olarak ücretlilerin beyannameye tabi tutulması uygulamasını olumlu değerlendirdiler. İndirime tabi tutulacak harcamaların neler olması gerektiği hususunda çeşitli görüşler olmakla birlikte, çoğunluk kira giderlerinin de vergi matrahından düşülmesi gerektiği konusunda birleşti.

        ‘Sosyal konutun faiz gideri de indirilebilmeli’

        AK Parti Manisa Milletvekili, Hesap Uzmanı Recai BERBER:

        ÖNERİM, ücretlileri de kapsayacak şekilde bütün gelir vergisi mükelleflerinin beyannameye tabi tutulması. Özellikle sosyal amaçlı indirimlerin yapılması ve bunlardan doğrudan doğruya çalışanların yararlanması gerekir. Görüşlerim Plan Bütçe Komisyonu tutanaklarında da vardır. Türkiye’deki önemli kayıtdışılıklardan biri, ücretlerin gerçek durumu yansıtmıyor olmasıdır. Şu anda işçi ve işveren net ücret pazarlığı yaparak 2-3 bin liralık maaşı dahi asgari ücret üzerinden gösteriyor. Eğer ücretliye beyanname verdirirsek ve sosyal amaçlı indirimlerden kendisi yararlanırsa bir nevi vergi iadesi almış olacak. O zaman çıkar çatışması olacağı için her halükârda gerçek rakamlar ortaya çıkacak. Sosyal amaçlı indirimlerin en önemlisi asgari geçim indirimi ve eğitim harcamalarıdır. Mesela, ikinci işverenden ücret alanlar beyannameye tabidir. Bunlar hem kirada oturup hem de evini kiraya vermişse, kira gelirinden kira harcamasını düşebiliyor. Tek işverenden ücret alanlar beyanname vermedikleri için bundan yararlanamıyor. Ücretlilere, asgari ücretin üçte ikisi tutarındaki kira gelirini matrahtan düşebilme imkânı verilebilmeli. Ya da krediyle sosyal konut aldıklarında faiz giderlerini indirebilmeliler. Vergi sisteminde köklü reforma ihtiyaç var. Dolaylı vergiler yoluyla sadece harcamalardan değil servet ve gelir üzerinden de adaletli bir şekilde vergi alabilmeliyiz.

        ‘Asgari geçim indirimi olursa kira indirimine gerek olmayabilir’

        Eski Gelir İdaresi Başkanı Osman ARIOĞLU:

        MODERN vergi sistemlerinde herkesin beyanname vermesi genel kabul görmüştür. Türkiye’de de ücretlilerin beyana tabi tutulması hayata geçirilebilecek mi, onu şu an bilmiyoruz. Ama bu konuda çalışma öteden beri vardır. Eğer böyle bir şey yapılırsa artık altyapı buna uygun. Bunun ekonomiyi kayıt altına almaya da katkısı olacaktır. Stopaj kesintisi sırasında asgari geçim indirimi devam edecekse kirayı matrahtan indirmeye gerek olmayabilir. Ama kira da matrah indirimine dahil edilirse buna kimsenin itirazı olmaz.

        ‘Bütün harcamalar vergi matrahından düşülmeli’

        Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman ALTUĞ:

        VERGİ bir sistem meselesidir. Perakende düzenlemelerle bu iş yürümez. Birincisi, herkesi ve her kesimi gelir vergisi mükellefi yapmalıyız. Vergi işini nüfus idaresinden başlatmalıyız. İkincisi, herkese her çeşit masrafını vergi matrahından indirme hakkı vermeliyiz. Üçüncüsü de büyük kupürlü parayı tedavülden kaldıracağız, en büyük kupürlü paramız 1 lira olacak. Böylece nakit ödemeyi zorlaştıracağız. Bu üç unsur bir araya gelmedikçe Türkiye vergi sorununu garibanın üstüne yıkar. En yoksul da en zengin de aynı vergiyi verir. Sen işçisin, aldığın parayı harcıyorsun. Harcadığına göre bütün harcamalarını gelirinden düşmelisin. Bütün iş burada düğümleniyor. Ben fatura alırsam benim için masraf, diğeri için gelirdir. Bu da otokontrol sağlar. Herkes birbirini kontrol eder.

        ‘Geçmişte cesaret edilmedi’

        CHP Ankara Milletvekili, Hesap Uzmanı Bülent KUŞOĞLU:

        ÜCRETLİLERİN de beyana tabi olması mantıklıdır. Uygulamada sorun çıkabilir. Kayıtdışılık için bir miktar çözüm olur ama o kadar büyük kayıtdışılık var ki. Bu sistemin önemli ölçüde karışıklığa yol açacağını düşünüyorum. Ama ücretliler beyana tabi tutulursa, tabii ki kira gelirinin de dikkate alınması gerekiyor. Ortaya çıkabilecek sorunlar nedeniyle geçmişte cesaret edilememişti, şimdi cesaret edilebilir mi bilmiyorum. Genel prensip açısından doğrudur, kabul ediyoruz.

        ‘Belgelenebilen her harcama indirilebilmeli’

        TÜRMOB Başkanı Nail Sanlı:

        VERGİ sistemimiz beyan esasına dayanıyor. Beyan esasını destekleyecek her şey vergi sistemimizde uyum sağlar. Ücretlilerin de beyana tabi tutulması beyan sistemine aykırı değildir. Vergi iadesi de doğru bir yöntemdir. Ücretlilerin beyana tabi olması, ülke açısından kayıtdışılığı önleyecek önemli bir araçtır. Her türlü giyim, sağlık, eğitim gibi temel harcamaların tamamı kapsam içinde olmalı. Kira da ana giderlerden birisi olduğu için bu kapsamda değerlendirilmelidir. Belgelenebilecek her türlü harcama vergi matrahından indirilebilmelidir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ