Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Sağlıklı Beslenme Diyet 30 kilo veren Handan Özulu'nun başarı hikayesi

        Diyetisyen Güneş AKSÜS / HT MAGAZİN

        Biliyorsunuz, ara ara size örnek hikâyeleri anlatıyorum. Bazen başaranlar bazen de başaramayanların hikâyesi oluyor. Çünkü ikisi de çok değerli. Bugün çok sevdiğim, örnek gösterdiğim Handan Özulu'yu anlatmak istedim. İlk gün karşıma oturduğunda telaşlı, umutsuz, inançsız biriydi. "Zayıflayabilir miyim ben?" diye sordu. "Dizimde problem var, yürüyemiyorum" dedi. "Olsun, o zaman biraz daha yavaş zayıflarsınız" dedim. İnanamadı, şaşırdı. 30 kilo verdi. Spor yapamadı ama ne dediysem hayatına tek tek yerleştirdi. "Bu yaştan sonra" demedi, vazgeçmedi. Kendisi çok çok başarılı bir örnek...

        Handan Özulu, çok iştahsız ve zayıf bir çocukmuş. Çocukken kendisine zorla yemek yedirildiğini belirten Özulu "Ergen yaşlarımda çark tersine dönmeye başladı, 'Çok yeme, zayıfla' sözlerini işitir oldum" diyor ve ekliyor: "Sonrası sürekli kilo almak ve diyet yapmakla geçti. Diyeti bıraktığım anda verdiğim kiloları fazlasıyla geri alıyordum. Diyetlerin devamlılığı olmuyordu çünkü sağdan soldan duyduklarım ya da o dönemlerde meşhur olan zayıflama metotlarıyla diyet yapıyordum. Bazı gıdaları tamamen keserek hatta bazen aç kalarak zayıflıyordum. Bırakınca hızlı geri dönüşler yaşıyordum. Sonra dizimdeki eklem aşınması nedeniyle yürüme sıkıntısı çekmeye başladım. Kilometrelerce yürürken birden durağan yaşama geçmek de kilo sorunuma olumsuz katkıda bulundu."

        'SIKINTILI DÖNEMLERDİ'

        Kahvaltı alışkanlığının pek olmadığını belirten Özulu, "Sadece kış aylarında boş mideyle, büyük bir bardak greyfurt suyu içip aceleyle çıkardım. Acıktığımı hissettiğimde bir şeyler atıştırıyor, günün genelini bu şekilde geçiriyordum. Akşam yemeklerinde ailece toplandığımız için yemenin hakkını veriyordum" diyor. Zaman geçtikçe fazla kiloları kendisinde takıntı haline gelmeye başlamış. Bu süreci şu sözlerle anlatıyor: "Üzerime göre istediğim kıyafeti bulamamak, eş dost toplantılarında 'Çok şişmanladın, zayıfla' sözlerini işitmek, kilom arttıkça dizimin daha fazla sıkıntı vermesi gibi sorunlar nedeniyle sosyal hayattan uzak durmayı tercih etmeye başladım. 'Ne kadar şişmanlamışsın' sözünü duymamak için davetlere gitmiyordum. Tam bir kısırdöngünün içindeydim. Hareketsiz kaldıkça kilo alıyor, kilo aldıkça da hareket güçlüğü çekiyordum. Dolayısıyla moralim de çok bozuktu."

        'PEŞ PEŞE AZAR İŞİTTIM'

        Zamanla artık bu işe "Dur" demenin zamanı geldiğini fark eden Özulu, önce bir hastanenin diyetisyenine gitmiş. Bütün kan tahlillerini yaptırmış. "Kapıdan girdim, yüzüme bile bakmadı. Tahlil raporlarımı verdim. Problemimi anlatmaya, dizimle ilgili sorunum olduğu için yürüyüş yapamadığımı açıklamaya çalışırken raporlara bakmadığını, beni dinlemediğini fark ettim" diyor ve ekliyor: "Bir listenin arkasına bir şeyler yazıp duruyordu. Meğer, her gün yarım saat yürüyüş öneriyormuş. 'Yürüyemiyorum' deyince, 'O zaman niye geldin?' dedi. Sonra yaşam şeklimi bile sorgulamadan ikinci azar geldi. 'Hanımlar toplanın; kahve ve çay yanı bahanesiyle börekleri, çörekleri, kekleri yiyin. Sonra da beni zayıflat deyin' gibi bir sürü tepkiyle karşılaştım. Bütün denemelerim hayal kırıklığıyla sonuçlandı."

        'YEDİKLERiMİ KAYDETTİM'

        Bütün bu başarısız denemelerden sonra benimle birlikte çalışmaya başlayan Özulu, bu süreciyse şöyle anlatıyor: "Önce beni başkaları kadar hızlı olmasa da zayıflayabileceğime inandırdı. Hayatımdan diyet kelimesini çıkardım. Günde 7 öğün beslenme düzenine geçtim. Su içmeyi unutan ben, günde 2 litre su tüketmeye alıştım. Beyaz ekmeğin yerine tam buğday ya da benzeri esmer ekmek yiyerek kilo verilebildiğini öğrendim. Yediğim, içtiğim her şeyi kayıt ederek günlük tutma alışkanlığı edindim. Tabağımdakileri yavaş yavaş yemeye başladım. Hayatımdan ağır yemekleri, kızartmaları, beyaz ekmeği, beyaz pirinci, şekeri çıkardım. Sağlıklı pişirme yöntemlerine yöneldim."

        'SONUNDA 30 KİLOYU VERDİM'

        Bütün bunları yaparken, sıkıntı ve açlık çekmediği için hiç zorlanmadığını belirten Özulu, "Hedefime ulaşana kadar bana önerilenleri harfiyen yapmaya çalıştım. Davette bile olsam, bana uymayan hiçbir şeyi yemedim. Ara öğünlerimi çantamda götürdüm. 30 kiloyu sıkılmadan, acıkmadan verdim" diyor. Kilolarından kurtulduktan sonra; özgüvenini yeniden kazandığını belirten Özulu, ekliyor: "Karşılaştığım insanlardan övgü dolu sözler duymak, hatta uzun bir aradan sonra görenlerin ilk anda tanıyamaması beni çok mutlu etti. Mağazalara girdiğimde çalışanın 'Size göre beden yok' cümlesinden kurtulup beğendiğim her şeyi alabilmenin zevkini ve sevincini tattım."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ